6-8 Ekim olayları bölge ekonomisini baltaladı
Çözüm süreci adı altında bölgeye dayatılan ancak bölgede büyük bir gerginliğe ve 6-8 Ekim olayları sonrası ekonomik darboğaza sebep olan süreci değerlendiren işadamları ve meslek örgütleri, çözüm sürecinin bölge ekonomisi açısından gelinen noktada tam bir çözülmeye sebep olduğunu belirterek, hükümetin atması gereken adımlar ve alması gerektiği önlemlere vurgu yaptılar
Doğruhaber - Çözüm süreci olarak isimlendirilen dönemde kısa süreliğine bölgede meydana gelen çatışmasızlık ortamının getirmiş olduğu ortamdan ümitlenerek bazı iş adamları bölgeye yatırım yaptı. Ancak iş çevrelerine göre 6-8 Ekim olayları sonrası bölgede ekonomik gelişimler için gerekli güven ortamının pek de oluşmadığı anlaşıldı. Bundan dolayı yatırımcılar, yeni yatırımlar yapmakta çekingen davranıyor, birçok yatırımı da askıya alıyor.
PKK tarafından gönderilen pusulalarla haraca bağlanan esnaf ve yatırımcının, devlet tarafından örgütün pençesine terk edilmesinden sonra bölgeden kaçmaya başlaması ise bölgenin tıkanma noktasına gelen ekonomisini daha da darboğaza sürükledi.
Devletin Doğu ve Güneydoğu`da varlığının adeta silindiğini ve bir bütün olarak halkın PKK`nin insafsızlığına terk edildiğini söyleyen esnaf örgütleri, böylesi bir durumda bölgede yatırım yapan büyük esnafın bölgeyi terk etmesinin dışında başka çarelerinin olmadığını söyledi.
6-8 EKİM OLAYLARINDAN SONRA DİYARBAKIR BÜYÜK BİR ŞOK YAŞADI
Gazetemize açıklamalarda bulunan işadamı ve STK yöneticileri 6-8 Ekim olayları sonrası bölge ekonomisinin girdiği darboğazı değerlendirdiler. Çözüm süreci adı altında 2 yıla yakın bir süredir bölgede devam ettirilen ve taraflar arasında fırsat devşirmeye dönüştürülen süreci tüm olumsuzluklarına rağmen kanın akmaması için desteklediklerini belirten MÜSİAD Diyarbakır Şube Başkanı İsmail Özşanlı, sürecin bölge ekonomisi açısından da son derece olumlu gelişmelere sebep olduğunu ve bölge halkının ekonomik anlamda daha rahat bir ortam bulduğunun altını çizdi.
Özşanlı, “Bölgede yatırım çok iyi bir noktaya gelmişti. Organize sanayi bölgemizde yer kalmamış, 2`nci bir organize sanayinin yapım çalışmaları başlamıştı. Bu bakımdan memnunduk, huzurluyduk. Ancak 6-8 Ekim olaylarından sonra Diyarbakır büyük bir şok yaşadı. Yatırımlar bıçak gibi kesildi. Sermayedar, sermayesini çekti. Haliyle yatırımlar da çok belirgin bir durumda kesildi. Bunun önünün alınması gerekir.” ifadelerini kullandı.
TÜM BÖLGENİN EKONOMİSİ OLAYLARDAN OLUMSUZ ETKİLENDİ
Yaşanan sürecin bölge ekonomisi açısından tam bir felaket olduğunu ve bu süreci bile bile bölgede faaliyet yürüten bazı meslek örgütlerinin, 6-8 Ekim olaylarının ekonomide olumsuz bir gelişmeye sebep olmadığını söylemelerinin dürüstçe bir söylem olmadığını söyleyen Özşanlı, Diyarbakır başta olmak üzere tüm bölge ekonomisinin yaşanan olaylardan olumsuz etkilendiğini söyledi. Bölge ekonomisinin içine düştüğü olumsuzluklara örnek veren Özşanlı, Kıbrıslı bir iş adamının kendileri üzerinde bölgeye gelerek yatırım yapmak istediğini ve çok büyük bir fabrikanın temellerini atmak üzere iken, bölgede yaşanan 6-8 Ekim olaylarından dolayı yatırım yapmaktan vazgeçerek yatırımını başka bir bölgeye kaydırdığını söyledi. Özşanlı, “MUSİAD hissedarlarının öncülüğünde yapılması düşünülen bir yatırım vardı. Karacadağ bölgesinde taşlık alanda, enerji üretimi ilgili bir yatırım üzerinde düşünüyordular. Ancak bu yatırımı durdurmak zorunda kaldılar. 6-8 Ekim olaylarından sonra yaşanan olumsuz gelişmeler maalesef yapılacak bu tür milyonlarca TL`lik yatırımın önünde engel oldu.” dedi.
DEVLET YANLIŞ ADIM ATTI, HDP SAMİMİ DEĞİL
HDP`nin bölgenin istikrarı adına atılan adımlarda samimi olmadığını söyleyen Özşanlı, Türkiye`nin en büyük meselesi olan Kürt Meselesinde tek muhatabın PKK ya da HDP`nin olmaması gerektiğini belirterek, devletin bu hususta yanlış adım attığını söyledi. Özşanlı, “Biz, Doğu ve Güneydoğudaki bütün STK`ların ve bütün tarafların muhatap alınması ile ilgili olarak bakana bir rapor sunduk. Önerilerde bulunduk. Bu meselenin, bölgenin Kanaat Önderleri ile STK`larla görüşülüp, bu kesimler üzerinden de sürecin değerlendirilmesini talep ettik. Bölgenin dinamiklerini değerlendirip, “Bölge ne istiyor” sorusuna cevap bulunması gerektiğini belirttik. Güvenlik sağlanamadı. İnsanlar, zulme uğradı. İş adamları sıkıştırıldı. Yatırımcılarımız korkutuldu. Tüm bunlarla ilgili, bakana raporlar sunduk. Ancak gelinen noktada görünen o ki bir ders alınamamış. Bundan sonrada görünen o ki; Sürecin yürümesi için tarafsız kesimlerden oluşan ve içinde kanaat önderleri, âlimler, STK`lar ve bölgede faaliyet yürüten etkin cemaatler de sürece dâhil edilmelidir. Zira şu an görüşmeleri yürüten her iki tarafın da birbirine güveni yok.” ifadelerini kullandı.
BÖLGE EKONOMİSİ BÜYÜK YARA ALDI
Konu ile ilgili olarak bir değerlendirmede bulunan Hak Sanayici ve İş Adamları Derneği (HAKSİAD) Başkanı Ramazan Azboy ise, 6-8 Ekim olayları sonrası bölge ekonomisinin büyük bir yara aldığını belirtti. Ticari hayatı durdurma noktasına getiren 6-8 Ekim olaylarının bir kırılma noktası olduğunun altını çizen Azboy, “Özellikle ticari hayat durma noktasına geldi. Bölgedeki büyük iş adamlarının yatırımlarını 2020 sonrasına ertelediği, faaliyette olan projelerin ise çalışmalarını dondurduğu ve çoğunun da projelerini iptal ettiği yönünde bize haberler geliyor. Valiliğin yaptığı açıklamaya göre, 3 bin kişi bölgeyi terk etmiş. Çevremizde yatırımcıların, mevcut yatırımlarının bölgeden nasıl göç ettiğini de gördük.” şeklinde konuştu.
BÖLGE PKK`YE TESLİM EDİLDİ GÜVEN KALMADI
Çözüm süreciyle beraber herkes gibi kendilerinin de bu sürece umut bağladığını belirten Azboy, “Ticaret erbabı olarak bu işin hayırla sonuçlanması için dualar ettik. Ancak görünen odur ki, çözüm süreciyle bölgede sadece belirli kesimler muhatap alınmış ve HDP-PKK ve yandaşlarına peşkeş çekilmiş. Devlet bölgeden çekildi, yatırımcı emniyeti olmadığından dolayı çekilmek zorunda kaldı. Para ve sermaye, ürkek bir kuş gibidir. Bölgede bir şiddet, kargaşa olduğu takdirde, burayı ilk terk edecek olanlar sermaye sahipleri ve iş adamlarıdır.” dedi.
6-8 EKİM OLAYLARI BÖLGEYE YAPILMIŞ OLAN EN BÜYÜK İHANETTİR
6-8 Ekim olaylarının bölgeye yapılmış en büyük ihanet olduğunu belirten Azboy, “6-8 Ekim olayları bölgenin üzerine bir karabasan gibi çöktü. Çözüm sürecinin verdiği cesaretle bölgeye gelen iş adamları vardı. Ancak olaylar üzerine onlar da bölgeden çekildi. 6-8 Ekim olayları, bölgeye yapılmış olan en büyük ihanettir.” diye konuştu.
BÖLGE EKONOMİSİ DİBE VURMAYA DOĞRU GİDİYOR
MÜSİAD Yönetim Kurulu üyesi ve aynı zamanda PERDER Van Şube Başkanlığını da yapan girişimci Faruk Tasan ise, 2011 yılında Van`da yaşanan iki büyük yıkıcı depremin bile esnafı bu derecede ümitsizliğe sevk etmediğini, esnafın bu oranda bölgeden kaçmak için bir yarış içine girmediğini söyledi. Tasan, “Çözüm süreci adı altında başlatılan süreç ile insanlarımız huzur ve sükûnete kavuşmuş derken, çözüm sürecinin PKK`ye sağladığı imkânlardan olsa gerek esnaf büyük bir baskı altına alındı ve alınmaya da devam ediliyor. Rayına girdi denilen bölge ekonomisi yeniden hem de daha büyük bir çöküşle dibe vurmaya doğru gidiyor.” ifadelerini kullandı.
‘YATIRIMLARIN ÖNÜ KESİLMESİN` DEMEK GERÇEĞİ GİZLEMEKTİR
Esnafın, bölgede varlığını devam ettirebilmesinin temel şartlarından birinin de, PKK`nin kendilerine gönderdiği haraç pusulasının gereğini yerine getirmek olduğunu söyleyen Tasan, “Sadece Van esnafı değil, bir bütün olarak bölge esnafı bugün bu sıkıntıyı birebir yaşıyor. Özellikle bölgede faaliyet yürüten meslek odalarının bu sıkıntıyı açık yüreklilikle dile getirdiklerini düşünmüyorum. En barizinden Van`da dahi meslek örgütleri, “bölgeye gelebilecek yatırımların önü kesilmesin” bahanesiyle bu gerçeği gizlemekteler. Ancak şunu belirtmek isterim ki bu tavır sadece kafasını deve kuşu misali kuma gömmektir. Az çok kafasını kaldırıp bölgede meydana ekonomik gelişmeleri takip eden her iş adamı, bu durumu çok iyi bir şekilde sezebilir, öngörebilir. Onun için bu tavır bölge esnafını ya da bölge ekonomisini korumadığı gibi, baskılarını artırarak esnafı bölgeden kaçırtan PKK içinde açık bir çek olmuştur. Bunun böyle değerlendirilmesi gerekir.” ifadelerini kullandı.
SADECE SERMAYE DEĞİL, EKONOMİK ZEKÂ DA VAN`DAN GÖÇ EDİYOR
Van`da faaliyet yürüten meslek örgütlerinin ve devlet erkinin bölge halkını ve dolayısıyla esnafı PKK`nın insafına terk ettiğini belirten Tasan, “Bugüne kadar benim tespit edebildiğim kadarıyla büyük-küçük 800`e yakın esnaf Van`dan çıktı. MÜSİAD üyesi olduğunu bildiğim ve oldukça kapsamlı ekonomik yatırımları olan esnaflarımızın Van`da yaptıkları yatırımları askıya aldığına ve buradan çekildiğine şahidim. Sadece sermaye değil, ekonomik zekâ da Van`dan göç ediyor. Oldukça zor yetişen kalifiye elemanlar burayı terk ediyor. Tüm bu yaşananlar bölge ekonomisi için altından çıkılmaz yaralar açacağını ve bölgeyi büyük bir fakirliğe iteceğini bilmemiz gerekir. Bunun mesuliyeti ise devlettedir. Bunu herkesin bilmesi gerekir.” ifadelerini kullandı.
YATIRIM YAPALIM MI YAPMAYALIM MI DİYE TEREDDÜT YAŞIYORUZ
6-8 Ekim`de yaşanan olayların hiçbir olumlu tarafının olmadığını söyleyen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Batman Şube Başkanı Suat Özdemir, “6-8 Ekim`de maalesef, bugüne kadar olmayan çok farklı olaylar yaşadık. Olaylarda gasp, yıkma, yağmalama, yakma ve ölümler oldu. Olaylar ekonomik anlamda gerilememize de sebep oldu. Sermaye ürkektir, huzur olmadığı zaman insanlar bu bölgelere yatırım yapma gereği duymuyor, duymak istemiyor. Burada yatırımına devam etmek isteyenler, yatırımını büyütmek isteyenler veya ek bir yatırım yapmayı düşünmek isteyen insanlar 6-8 Ekim olaylarının ardından durdu ve yatırımlarını askıya aldılar. Bizde buranın bir yatırımcısı olarak aynı kanıdayız ve yatırım yapalım mı yapmayalım mı diye tereddüt yaşıyoruz…” dedi.
EN BÜYÜK ZARARI YİNE KÜÇÜK ESNAF GÖRDÜ
Olaylarda zararın en büyüğünü yine küçük esnafın gördüğünün altını çizen Özdemir, devamında şöyle dedi: “Bu tür olaylarda ne oluyorsa küçük esnafa oluyor. Küçük esnafların zararı doğru dürüst dikkate bile alınmaz. Devlet bir şekilde onlara destek vermiştir ama desteğin maddiyatı çok önemlidir. Artık bir daha bu tür olayların olmaması için bunun önüne geçilmesi lazım. Herkes şapkasını önüne koyması gerekiyor. Bizler hem yatırımcı olarak hem de bu bölgenin halkı olarak bir daha bu tür olayların yaşanmasını istemiyoruz. Bizler 30 yıldır çok büyük sıkıntılar yaşadık.”
6-8 EKİM OLAYLARI ÜLKE VE BÖLGEMİZ İÇİN TALİHSİZLİKTİR
6-8 Ekim olaylarını bir talihsizlik olarak gördüklerini ifade eden Tüm Sanayi ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Şube Başkanı Nezir Yeşilyurt, “6-8 Ekim olayları gerçekten gerek bölgemiz açısından, gerek ülkemiz açısından büyük bir talihsizlik olarak görüyoruz. Ümidimiz inşallah bu tür olayların bir daha yaşanmamasıdır. 6-8 Ekim olayları yaşanmadan önce bölgemize getirmek istediğimiz ülke çapındaki büyük işadamlarıyla bazı kontaklar kurmuştuk. Bu işadamlarını bölgeye davet ederken inisiyatif alıp buradaki işsizliği düşürmek adına, Ortadoğu ülkelerine ihracatlarını artırmak adına bazı girişimlerimizi başlatıp ve bunları iyi bir noktaya getirmiştik.” ifadelerini kullandı.
BAZI İŞADAMLARI OLAYDAN SONRA YAPACAĞI YATIRIMDAN VAZGEÇTİ
Olaylardan sonra bölgeye yatırım için işadamlarını aradıklarını ama olumsuzlukla karşılaştıklarını belirten Yeşilyurt, “Maalesef bu olaylardan sonra biz tekrar bu işadamlarımızla irtibata geçtiğimizde olumsuzluklarla karşılaştık. Olumsuz düşünmelerinde kendilerine hak vermiyor, değiliz. Çünkü hem sigorta şirketlerinin bu bölgelerden kaçmak istemesi ve daha önemlisi yatırımın sağlam liman tercih etmesi, yatırımın siyasi istikrarı tercih etmesi, sosyal istikrarı tercih etmesi, toplumsal yıkıp yakma olayların olmadığı yerleri tercih etmesi gayet doğaldır. Biz bu işadamlarımızla görüştüğümüzde işadamlarımız bu 6-8 Ekim olaylarından duyduğu rahatsızlığı dile getirdiler…” şeklinde konuştu.
YATIRIMCININ KAÇMAMASI İÇİN OLAYLARDAN KAÇINILMALIDIR
Yatırımcının bu bölgelerden kaçmaması için kesinlikle olaylardan kaçınılması gerektiğinin altını çizen Yeşilyurt, “Bu tür olayların sonucu, yine bölge insanına yansır ve kaybeden yine bölge insanı olur. Bu tür olaylar küçük esnaf olsun, büyük esnaf olsun tüm herkesi etkiliyor. 2015 yılının çok iyi bir ortamda geçmesini istiyoruz. İnşallah ikinci bir 6-8 Ekim olayları olmaz da işadamlarımız, yatırımcılarımız bu bölgeyi kafalarında psikolojik olarak tamamıyla silmezler. En azından kaldığımız yerden tekrar devam etmek istiyoruz.” dedi.