Dilini Tutan Kurtuldu!
İslam âlimleri imanı tarif ederken; Kalp ile tasdik, dil ile ikrardır demişlerdir. Dolayısıyla dil kişinin imanını ortaya koyma ve açıklama aracıdır. Onun içindir ki, Müslümanın onu tüm kötülüklerden en azami derecede muhafaza etmeye çalışması gerekir.
Rana Çeçen / Nisanur Dergisi
Bismillahirrahmanirrahim
“O gün kendi dilleri, elleri ve ayakları yapmış oldukları şeylere şahitlik edecekler.” (Nur / 24)
Süfyan b. Abdullah (RA) anlatıyor:
Ey Allah`ın Resulü bana uyacağım bir amel tavsiye et, dedim. Şu cevabı verdiler: “Rabbim Allah`tır de, sonra doğru ol!”
Ey Allah`ın Resulü, benim hakkımda en çok korktuğunuz şey nedir? Diye sordum. Eliyle dilini tutup sonra, “İşte şu!” buyurdu. (Tirmizi)
İnsanı “Ahsen-i Takvim” üzere yaratan yüce Allah (CC), her uzvuna da mükemmel işlevler vermiştir. Şüphesiz insanın her organı önemli ve vazgeçilmezdir. İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özelliği; aklı ve aklından geçenleri ifade eden dilidir, konuşma yeteneğidir. İnsanın aklından ve kalbinden geçenleri ifade etme aracıdır dil.
İslam âlimleri imanı tarif ederken; “Kalp ile tasdik, dil ile ikrardır” demişlerdir. Dolayısıyla dil kişinin imanını ortaya koyma ve açıklama aracıdır. Onun içindir ki, Müslümanın onu tüm kötülüklerden en azami derecede muhafaza etmeye çalışması gerekir. Bu dünya hayatında Müslüman olarak bilinip ona göre muamele görmenin yanı sıra, ebedi hayatın da kurtuluş reçetesi budur.
Kalbin aynasıdır dil! “Bir kulun kalbi doğru olmadıkça imanı doğru olmaz. Dili doğru olmadıkça da kalbi asla doğrulmaz” (Ahmet b. Hanbel) buyurur Fahri Kâinat Efendimiz (SAV).
Kemiği olmayan bu organımızdan çıkan her şey kayıt altına alınmaktadır. Ve bu kaydedilenler zamanı geldiğinde önümüze serilecektir.
“İnsan (iyi veya kötü) herhangi bir söz söylemez ki, yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve tespit eden) hazır bir melek bulunmasın.” (Kehf /18)
Kayda alınan bu sözler Resulallah`ın ifadesiyle; “Âdemoğlunun, emr-i bi`lma`ruf veya nehy-i ani`lmünker veya Allah Teâlâ hazretlerine zikir hariç bütün sözleri lehine değil, aleyhinedir.” (Tirmizi)
Kur`an-ı Kerim`de Müminlerin özellikleri anlatılırken; “Onlar ki boş işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler” (Mü`minun / 3) buyrulur. Çünkü ahiret hayatı için getirisi olmayan sözler, mizanın günah tarafını ağırlaştırmaktan başka da bir işe yaramazlar.
Resulallah (SAV); “Allah`ın zikri dışında kelamı çok yapmayınız. Zira Allah`ın zikri dışında çok kelam, kalbe kasvet (katılık) verir. Şunu bilin ki insanların Allah`a en uzak olanı kalbi katı olanlardır” buyurur. (Tirmizi)
Ne insanları güldürmek için saatlerce yalan yanlış birçok söz sarf etmek, ne de sonunun nereye varacağını düşünmeden ağzına her geleni söylemek; Allah`a ve ahiret gününe iman eden kimselerin yapacağı işlerdendir. Çünkü Fahri Kâinat Efendimiz (SAV) “Allah`a ve ahiret gününe iman eden ya hayır konuşsun ya da sussun” (Tirmizi) buyurur.
Ağzından çıkmayanlardan dolayı pişmanlık duyanlar azdır da, çıkanlardan dolayı pişman olanlar pek çoktur.
“Dilimden olur bana her ne olursa,
Gönlüm rahat olur dilim durursa!”
(Mehmet Akif Ersoy)
“Ben, haklı bile olsa münakaşayı terk eden kimseye cennetin kenarında bir köşkü garanti ediyorum. Şaka bile olsa yalanı terk edene de cennetin ortasında bir köşkü, ahlakı güzel olana da cennetin en üstünde bir köşkü garanti ediyorum” (Ebu Davud) diye buyuran Resulallah (sav), cenneti kazanmanın çok da zor olmadığını, dilinin dizginlerini eline almayı başaranlar için ne denli kolay olduğunu açıklamıştır.
Dilin kontrol altına alınabilmesi zor olsa da imkânsız değildir. İnsanı cehenneme sürükleyen öncelikli iki sebep şehvet ve...
“O gün kendi dilleri, elleri ve ayakları yapmış oldukları şeylere şahitlik edecekler.” (Nur / 24)
Süfyan b. Abdullah (RA) anlatıyor:
Ey Allah`ın Resulü bana uyacağım bir amel tavsiye et, dedim. Şu cevabı verdiler: “Rabbim Allah`tır de, sonra doğru ol!”
Ey Allah`ın Resulü, benim hakkımda en çok korktuğunuz şey nedir? Diye sordum. Eliyle dilini tutup sonra, “İşte şu!” buyurdu. (Tirmizi)
İnsanı “Ahsen-i Takvim” üzere yaratan yüce Allah (CC), her uzvuna da mükemmel işlevler vermiştir. Şüphesiz insanın her organı önemli ve vazgeçilmezdir. İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özelliği; aklı ve aklından geçenleri ifade eden dilidir, konuşma yeteneğidir. İnsanın aklından ve kalbinden geçenleri ifade etme aracıdır dil.
İslam âlimleri imanı tarif ederken; “Kalp ile tasdik, dil ile ikrardır” demişlerdir. Dolayısıyla dil kişinin imanını ortaya koyma ve açıklama aracıdır. Onun içindir ki, Müslümanın onu tüm kötülüklerden en azami derecede muhafaza etmeye çalışması gerekir. Bu dünya hayatında Müslüman olarak bilinip ona göre muamele görmenin yanı sıra, ebedi hayatın da kurtuluş reçetesi budur.
Kalbin aynasıdır dil! “Bir kulun kalbi doğru olmadıkça imanı doğru olmaz. Dili doğru olmadıkça da kalbi asla doğrulmaz” (Ahmet b. Hanbel) buyurur Fahri Kâinat Efendimiz (SAV).
Kemiği olmayan bu organımızdan çıkan her şey kayıt altına alınmaktadır. Ve bu kaydedilenler zamanı geldiğinde önümüze serilecektir.
“İnsan (iyi veya kötü) herhangi bir söz söylemez ki, yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve tespit eden) hazır bir melek bulunmasın.” (Kehf /18)
Kayda alınan bu sözler Resulallah`ın ifadesiyle; “Âdemoğlunun, emr-i bi`lma`ruf veya nehy-i ani`lmünker veya Allah Teâlâ hazretlerine zikir hariç bütün sözleri lehine değil, aleyhinedir.” (Tirmizi)
Kur`an-ı Kerim`de Müminlerin özellikleri anlatılırken; “Onlar ki boş işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler” (Mü`minun / 3) buyrulur. Çünkü ahiret hayatı için getirisi olmayan sözler, mizanın günah tarafını ağırlaştırmaktan başka da bir işe yaramazlar.
Resulallah (SAV); “Allah`ın zikri dışında kelamı çok yapmayınız. Zira Allah`ın zikri dışında çok kelam, kalbe kasvet (katılık) verir. Şunu bilin ki insanların Allah`a en uzak olanı kalbi katı olanlardır” buyurur. (Tirmizi)
Ne insanları güldürmek için saatlerce yalan yanlış birçok söz sarf etmek, ne de sonunun nereye varacağını düşünmeden ağzına her geleni söylemek; Allah`a ve ahiret gününe iman eden kimselerin yapacağı işlerdendir. Çünkü Fahri Kâinat Efendimiz (SAV) “Allah`a ve ahiret gününe iman eden ya hayır konuşsun ya da sussun” (Tirmizi) buyurur.
Ağzından çıkmayanlardan dolayı pişmanlık duyanlar azdır da, çıkanlardan dolayı pişman olanlar pek çoktur.
“Dilimden olur bana her ne olursa,
Gönlüm rahat olur dilim durursa!”
(Mehmet Akif Ersoy)
“Ben, haklı bile olsa münakaşayı terk eden kimseye cennetin kenarında bir köşkü garanti ediyorum. Şaka bile olsa yalanı terk edene de cennetin ortasında bir köşkü, ahlakı güzel olana da cennetin en üstünde bir köşkü garanti ediyorum” (Ebu Davud) diye buyuran Resulallah (sav), cenneti kazanmanın çok da zor olmadığını, dilinin dizginlerini eline almayı başaranlar için ne denli kolay olduğunu açıklamıştır.
Dilin kontrol altına alınabilmesi zor olsa da imkânsız değildir. İnsanı cehenneme sürükleyen öncelikli iki sebep şehvet ve...