Yılbaşı kutlamaları için yapılan hazırlıklara tepki gösteren Yeşilay Şanlıurfa Şubesi Başkanı Muharrem Çelik, İslam kültüründe yeri olmayan bu kutlamalara karşı Müslümanların daha bilinçli ve dikkatli davranması gerektiğini belirtti.

Yılbaşının İslam medeniyeti ve kültüründe yerinin olmadığını ifade eden Çelik, yılbaşında yapılan yanlışlara dikkat çekti. Çelik, “İçki ile balo ile özel kutlamalar ile özel eğlencelerle ve insanlara zarar vermekle kutlama hem kültürümüzde hem inancımıza aykırıdır hem de bize ve toplumumuza bütün insanlığa zarar veriyor. Onun için bizler o şekil kutlamalara karşıyız.”dedi.

“İçki içen birinin aklı devre dışı kalıyor”

Yılbaşı gecesi adeta su gibi tüketilen içkinin topluma büyük zarar verdiğinin altını çizen Çelik, “Geçen yıl İstanbul`da Uluslararası İçki Sempozyumu düzenlenmişti ve bütün Avrupa içkiden yakınıyordu. Avrupa ülkeleri, kendi insanlarının içkinin müptelası olduğu için içkinin önüne geçemediklerini ve böylelikle ülkelerinde güvenin ve sağlığın kalmadığını söylüyorlardı. İçki içen birinin aklı devre dışı kaldığı için şuuru yerinde olmuyor. O şahıs sonra insanlara ve çevresine zarar vermeye başlıyor. İçki, şiroz, AİDS, kanser, mide kanseri, aklın yitirmesi gibi ciddi hastalık yapıyor.”şeklinde konuştu.

“Avrupa, gençleri sarhoş ederek gençliğin maneviyatını çaldı”

İçkinin ve kumarın, şeytanın bir oyunu olduğunu ve ikisinin de Allah`tan uzaklaştırma yöntemi olduğunun Kuran-ı Kerim`de belirtildiğini söyleyen Çelik, “Fakat tüm bunlara rağmen biz nefsimize sahip çıkamıyor ve tüm bu oyunlara kanıyoruz. Yaptığımız bu kötü şeylerle Avrupa`ya biz de sizdeniz havası verip onların yaptıklarını taklit ediyoruz. Yeşilay teşkilatımız ise 1920`li yıllarda Bediüzzaman tarafından kurulurken içki gibi kötü alışkanlıklarla mücadele için kuruldu. O zaman ülkemizi silah ile ele geçiremeyeceğini anlayan Avrupa, bu ülkenin imanı kuvvetli olduğunu fark etmesi üzerine ülkemize TIR`lar ile içki getirip gençleri sarhoş ederek gençliğin maneviyatını çalmaya başlamıştı. Gençliğin kalbinin içini boşaltarak bu şekilde etkisiz ve boş bir hale getirildiğini fark eden Bediüzzaman ile bir grup arkadaşı Osmanlı`nın son döneminde Hilal-i Ahdar`ı (Yeşilay) kurarak içkiyle mücadele etmişlerdir.” şeklinde konuştu.

“İslam medeniyetimize ait birçok önemli gün gecemiz vardır”

“Toplum olarak rol modelimiz Peygamber Efendimiz ve sahabesi olmalıdır” diyen Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz o yüce insanlara benzemek, onların hayatını öğrenmek ve onlar gibi yaşamak zorundayız. Bizim İslam medeniyetimize ait birçok önemli gün gecemiz vardır. Mesela Kadir Gecesi, Kutlu Doğum Haftası, Mevlit Kandilleri gibi etkinliklerimizi aktif hale getirerek genç nesillerimize Peygamber ve sahabeyi tanıtalım. Avrupa`yı ve Hristiyanları kendimize ve gençliğimize model almaktan kaçınalım.”

Yılbaşı gecesi anne ve babalara çok görev düştüğünü belirten Çelik, anne ve babaların o gün evde inancı gereği batı kültürü olan yılbaşı gecesini protesto etme kararı alarak özellikle televizyonlardaki eğlence etkinliklerini ailesine izlettirmemesi gerektiğini söyledi.

Çelik, “O gece televizyon izleyeceğinize bir ibadet modeli geliştirin mesela kalkın zikredin, tespih çekin ya da bir hasta ziyaretine gidin o gece bir değişiklik yapmak zorundayız. Bütün insanlar bu konuda hassas olursa herkes kendi evinden başlarsa ister istemez o evdeki başlanan hareket mahalleye mahalleden de ile yayılır. Yani bütün bir il bu konuda duyarlı olursa bazıları bu konuda yasal düzenlemeler yapabilir.” ifadelerini kullandı.

Ülkemizde kesilen ağaçlar için kıyameti koparan bazı kesimlerin yılbaşı gecesi nedeniyle kesilen çam ağaçlarına karşı sessiz kalmasına tepki gösteren Çelik, “Yılbaşı gecesi için kesilen çam ağaçlarının hesabını kim verecek.” diye tepki gösterdi. (İLKHA)