Adaletin herkese eşit bir şekilde uygulanması gerekir
İslami hassasiyetinden dolayı cezaevinde tutulan mahkûmlara çifte standart uygulandığını belirten hukukçular, Osmaniye T Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan Hasan Tilki`ye, eşinin cenazesine katılması için izin verilmemesinin hukuksuzluk olduğunu belirtti.
İslami kimliğe sahip mahkûmlara yapılan zulümlerin devam ettiğine dikkat çeken Avukat Hüseyin Kurşun, 2000 yılında camide Kur'an dersi verdiği için yakalanarak 14 yıldır cezaevinde bulunan Hasan Tilki`ye, eşinin cenazesine katılması için izin verilmemesinin hukuksuzluk olduğunu söyledi.
Mahkûmlar arasında ayrımcılık yapıldığının altını çizen Kurşun, “Yani sadece Mütedeyyin kişilerde değil kim olursa olsun tüm vatandaşlarınıza aynı muamele ile davranmanız gerekiyor. Kaldı ki, mevcut mevzuat bunu gerektiriyor. Eğer bir mahkûmun yakını hayatını kaybettiğinde ona izin verir mütedeyyin veya başka bir mahkûma izin vermezseniz bu adaletsizliğin ta kendisidir. Ya da bir mahkûma bir gün izin verip diğerine 3-5 gün izin verilirse ya da en acil durumlarda dahi bunu uygularsanız, örneğin mütedeyyin kimliğiyle bilinen Hasan Tilki`nin eşinin vefat ettiğini öğrendik rabbim rahmet eylesin. Yani bu kişiye mevzuata göre izin verilmesi gerekir. Hasta ise bir yakını aynı şekilde ziyarete gitmesi imkân tanınması gerekiyor. Eğer Hasan Tilki`nin yerine farklı daha doğrusu İslami görüşe sahip olmayan bir mahkûm olsaydı. O savcı bu şekilde mi davranacaktı. Bir insana yapılacak en büyük haksızlıklardan biri de eşinin veya yakını olan birinin taziyesine katılmasına izin vermemektir. Bu en büyük zulüm ve haksızlıktır.” ifadelerini kullandı.
“Devlet tüm vatandaşlarına eşit davranmalıdır”
Kanunların herkese eşit uygulanmadığına dikkat çeken Kurşun, “Kanunların herkese eşit olarak uygulanması gerekir. Çünkü bu soyuttur. Kanunlar ayrı ayrı ve keyfi olarak uygulanamaz. Devlet tüm vatandaşlarına eşit davranmalıdır. Vatandaşın fikri, yapısına göre fark gözetilmemelidir. Yani bir Ergenekon mahkûmunun sahip olduğu hakka normal bir vatandaşın da sahip olması gerekir. Mahkûmların kategori şekilde ayrım yapılarak haksızlıklara uğratılması yanlış ve adalete aykırıdır. Böyle bir ayrımın, böyle bir kategorinin yapılması hukuk düzenini zedeleyeceği malumdur. Dolayısıyla Ergenekon veya başka seküler bir yapıdan veya farklı bir suçtan yargılanan mahkûmlara uyguladığınız ve yaptığınız muameleyi ve hakkı aynı şekilde mütedeyyin kişilere de tanımanız lazım. Aksi takdirde ayrımcılığa gider her mahkûma farklı muamelede bulunursanız hukuk çiğnenmiş olur.” şeklinde konuştu.
“Özellikle İslami hassasiyeti olan mahkûmlara zulüm edilmektedir”
İslami hassasiyetinden dolayı cezaevinde tutulan mahkûmlara çifte standart uygulandığını belirten Kurşun, “Şuanda cezaevlerinde o kadar mütedeyyin mahkûm bulunuyor. Hiç bunlar hakkında bir işlem yapıldığını görmedik herhangi bir işlem yapılmıyor. Bu da Türkiye`de hukuksuzluk olduğunun göstergesidir. Özellikle İslami hassasiyeti olan mahkûmlara zulüm edilmektedir. Aynı şekilde hasta olup da mağdur olan ve İslami düşüncesinden dolayı cezaevinde tutulan bir o kadar mahkûm var. Başta Balyoz ve Ergenekon tutukluları olmak üzere toplumun her kesiminden insanlar salıverildi. Ama İslami düşüncesinden dolayı diğer mahkûmlara eziyet ediliyor. Adaletin herkese eşit bir şekilde uygulanması gerekir.” dedi. (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)