• DOLAR 34.55
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
İNTİFADA VE HAMAS 27.YAŞINDA
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

MUHAMMED CAN / DOĞRUHABER

8 Aralık 1987, Filistin`de israil işgaline karşı topluca başkaldırma niteliği taşıyan İntifada hareketinin başlangıç tarihidir. Bu yıl 27. yıldönümüne girilen İntifada, 2000 yılında kasap lakaplı terörist siyonist Ariel Şaron`un bir grup askerle Mescid-i Aksa`ya baskınıyla birlikte ikinci intifada baş göstermişti. 2015 yılına yaklaştığımız bugünlerde ise terörist israil askerlerinin Mescid-i Aksa`ya necis postallarıyla girmeleri sonrası Filistin`de başlayan eylemler, üçüncü İntifada`nın da an meselesi olduğunu gösteriyor. Başlangıç tarihi itibariyle yıldönümünde İntifada`yı anmak ve Hamas`ın kuruluşunu kutlamak için başta Gazze olmak üzere tüm Filistin`de çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
İsra ve miracın gerçekleştiği mukaddes mekân Mescid-i Aksa, tüm dünya Müslümanlarını yakından ilgilendiren hayati bir mesele. İşgal altındaki Filistin toprakları, Filistinlilerin sorunu olduğu kadar tüm dünya Müslümanlarının da ortak sorunu. Ancak terörist israil`in 66 yıldır işgal ve katliamlarına karşı İslam dünyasının gerekli tepkiyi ortaya koyamaması da büyük bir acizliği ortaya koyuyor.

HAMAS, HEDEFLERİNİ AÇIKLADI

27. Kuruluş yıldönümü münasebetiyle bir basın açıklaması yapan Hamas, İslami Hareket olarak işgal rejimi israille mücadele konusunda hedeflerini açıkladı. Açıklamada şöyle denildi: “Hamas, Filistin halkının aldığı derin yaranın, İslam`ın eşsiz kokusunun, uzun soluklu direnişin ve cihad tarihinin içinden çıktı. Ulusalcı, milliyetçi ve solcu çevrelerin yaptığı mücadele denemeleri bir şeyin eksik olduğunu ortaya koyarken tökezlenmeler, artan ihtilaflar, örgütsel bölünmeler zaferin temel unsurlarından birinin eksik olduğunu gösterdi. Bütün bunlar mücadelenin güçlü bir akideden ve köklü bir medeniyetten, mücadelenin rengini gösterecek İslami kimlikten yoksun olduğunu ortaya koydu.” 

Hamas, ortaya çıkış sebeplerinin ise Filistin davasının ihanete uğraması, verilen tavizler ve İslamî kimlikle oynandığının anlaşılması üzerine Hamas hareketinin doğduğu belirtilen açıklamada, “Hareket ortaya çıktığı ilk günde kimliğini ve hedeflerini açık ve net bir şekilde ortaya koydu. Hamas, milli ve İslami bir harekettir. Bütün Filistin`i işgalden kurtarmak için bütün şekilleriyle direnişi esas alır. Sadece işgalciye karşı düşmanlık besler. İçeride ve dışarıda onurlu olan herkese elini uzatır.” diye ifade edildi.

7 ARALIK 1987…   İNTİFADA`NIN AYAK SESLERİ

İntifada olarak adlandırılan ayaklanmanın ilk adımı 7 Aralık 1987`de atıldı. Gazze bölgesinde bir Yahudi kamyoneti, Filistinli işçileri taşıyan bir araca çarparak dört Filistinlinin hayatını kaybetmesine ve dokuzunun da yaralanmasına neden oldu. İntifada için ilk organizasyon Gazze İslam Üniversitesi Öğrenci Meclisi tarafından yapıldı. Yaralıların bulunduğu Şifa Hastanesi`nin çevresinde toplanan öğrenciler Filistin İslami Direniş Hareketi`nin (Hamas) mensuplarıydı.

ZULME BAŞKALDIRININ   ADI İNTİFADA OLDU

İntifada hareketi Gazze Şeridi`nde başladı, ancak kısa sürede Batı Şeria`ya yayıldı. 1993`e kadar süren protestolarda toplam can kaybı bini aştı. İntifada; yıllardır ezilen, işkence edilen, zorla evlerinden kovulan, en ağır katliamlara uğrayan bir halkın kadın-erkek, yaşlı-genç hep birlikte işgalci israile karşı oluşan doğal bir başkaldırı hareketinin adı oldu. İntifâda ateşini yakan Gazze İslam Üniversitesi Öğrenci Meclisi üyelerinin tamamının Filistin Hamas üyesi olması İntifâda`nın yakıtının İslam olduğunu göstermektedir.

İNTİFADA ZAFER GETİRECEK

Aralık 1987`de başlayan Birinci İntifâda`nın üzerinden tam 27 yıl geçti. Filistinlilerin 27 yıl önce işgal askerlerini taşlamasıyla patlak veren olaylar sıradan olaylar değildi. Bilakis Filistin`de ve İslam dünyasında köklü değişikliklere yol açacak bir kıvılcımdı. 27 yıl önce başlayan o İntifâda direnişinin etkileri, Arap Baharı`nı tetiklemiş ve İslam beldelerinde hüküm süren dikta rejimler yıkılmıştır. Sancılı bir süreçle hâlâ devam eden halkın özgürlük talebi, tüm bölge üzerinde bulunan işgal ve işbirlikçi yönetimlere son verecek Müslüman halkların İslami direnişiyle İslam beldelerine zaferi getirecektir inşallah. 

HAMAS`IN KURULUŞU

Filistin`deki hareketle birlikte aynı zamanda Hamas fiilen harekete geçti. Hamas`ın ilk temelleri Müslüman Kardeşler cemaatinin kurucusu İmam Hasan el-Benna`nın Filistin`e gönderdiği mücahitler tarafından atıldı. Müslüman Kardeşler Cemaati`nin Filistin kanadı durumundaki İslami Hareket`in içinden geniş tabanlı bir kitle hareketi niteliğinde ortaya çıkan Hamas, intifadayla birlikte bütün dünyaya sesini duyurmayı başardı. Aslında Hamas`ın geçmişi çok daha öncelere dayanır. Gerçekte Hamas`ın teşkilatlanma alanında temeli 1948`de atılmıştır. Potansiyel kökleri ise çok daha gerilere gitmektedir.

TEMEL İLKE VE PRENSİPLERİ

Hamas`ın birtakım temel ilkeleri vardır ki bu ilkelerinin başında, meselelerin çözümünü İslam`da aramak gelmektedir. Bu yöndeki ilkesini “Çözüm İslam`dır” sloganıyla sık sık vurgulamaktadır. Hamas`ın ikinci temel ilkesi de Filistin topraklarının bir bütün halinde İslam toprağı olduğu ve bu topraklardan hiçbir şekilde taviz verilmesinin söz konusu olamayacağı ilkesidir. Hamas`ın üçüncü temel ilkesi ise Filistin toprakları üzerindeki gayri meşru siyonist işgal sona erinceye kadar mücadele ve direnişin Filistin halkının meşru bir hakkı olduğu prensibidir.

LİDERLERİNİ ŞEHİD VERDİ   AMA DİRENİŞTEN VAZGEÇMEDİ

İşgal güçlerinin karşısına sarsılmaz bir kaya gibi dikilen Hamas, siyonist işgalcinin ve işbirlikçilerinin türlü oyunlarına ve komplolarına karşı her geçen gün artan halk desteğiyle günümüze kadar dimdik ayakta kalmayı başardı. Kurucusunu ve önde gelen liderlerini birbiri ardına şehid vermesine rağmen yolundan dönmedi. Allah yolunda mücadeleden, direnişten geri kalmayan büyük insan, lider Şeyh Ahmed Yasin, 22 Mart 2004 tarihinde evinin yakınındaki camide sabah namazını kılmasının ardından, işgalci siyonistlerin helikopterleri tarafından fırlatılan füzelerle şehid edildi. Ki Şeyh Yasin, kafasından başka bütün vücudunun felçli olmasına rağmen işgal yönetimini endişeye sokmuştu. Dünyanın en acımasız işgaline karşı tüm gücüyle direnen Filistin halkı, başta Kudüs olmak üzere işgal altındaki her karış Filistin toprağını özgürlüğüne kavuşturma ve gasp edilen haklarını geri alma yolunda yürümeye ve direnişe devam ediyor.

Bu haberler de ilginizi çekebilir