Osmanlıca dersleri rövanş mı?
Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Haber Yorum - Okullarda “Osmanlıca dersleri”nin okutulması konusunda yoğun bir tartışma var kamuoyunda.
Kemalist kesim, “kanla irfanla kurdukları” kurumlarının bir bir düştüğünü düşünüp büyük bir korku yaşarken, kâbusa dönüşen rüyalarında kör testereler ve yağlı ipler görüyorlar herhalde.
Hükümet ise “derin bir akıl”a ait olduğu belli olan bir proje kapsamında dönüşüme devam ediyor.
Tabii bu “derin akıl”ın Ergenekon gibi köksüz ya da kökü dışarıda bir yapılanma olduğunu iddia etmiyorum, bunun aksine Osmanlı`nın son döneminde dondurucuya konulmuş, bu aralarda uyandırılıp tekrar devreye sokulmuş bir birikim olduğunu düşünüyorum.
Konjonktür ve tepkiler dikkate alınarak, bazen bir ileri iki geri yapılarak bir proje ağır ağır yürürlüğe konuyor.
“Osmanlıca dersleri”nin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Evet, bu girişim, geçmişiyle bağları tamamen koparılan bir halkın yeniden ayağa kalkma hamlesidir. Eğer bu girişim durağanlaşmaz ve normal seyrinde devam ederse laik ve batıcı rejimin sebep olduğu birçok sorunun da tabii seyrinde çözülmesi mümkün olabilecek.
Mesela Kürtçe ve Kürt sorunu…
Osmanlı döneminde sorun olmamışken Batıcı rejimin inkârcı, ırkçı ve asimilasyoncu politikaları sonucu içinden çıkılması zor bir hale gelmiştir Kürt sorunu.
Şimdilerde müzakerelerle Marksist bir grubun oyun alanı haline getirilmiştir maalesef.
Şimdiye kadar yapılan şeyler elbette önemlidir ve takdir edilmelidir; ama şunun da bilinmesi gerekir ki, bu yapılan şeyler bir lütuf ve bağışta bulunma değil olması ve yapılması gerekendir.
Yanlış yola giren aracın biraz bile yola konulması iyi bir şeydir; ama aracın yola girmemesinin hem araca hem içindekilere hem de yolun kenarına zarar vereceği bilinmelidir.
Osmanlıca ile kökünden, değerlerinden ve tarihinden koparılmış bir halkın kendine gelmesinin önünün açılması hem Türkler hem Kürtler hem de başka Müslümanlar için faydalı olacaktır ve bu girişimin 90 yıl önceki Batılılaştırma operasyonuna karşı bir rövanş hareketinin devamı olduğu inkâr edilemez bir gerçektir.
En azından ben öyle anlıyorum.