Netanyahu ve İslam`a Açılan Savaş
Siyonist işgal rejimindeki basın yayın organları gün geçmiyor ki İslamî Hareket`e saldırmasın ve yasaklanmasını isteyen haber ve makale yayınlamasınlar.
Daha önce işgal rejimiyle ilgili yazdığım dizi makalelerimde Netanyahu`nun Mescidi Aksa konusundaki münafıkça açıklamalarına değinmiştim. Önceki makalelerimde bu açıklamaların münafıkça olduğunu ve sahibini tam bir münafık yaptığını yazmıştım. Çünkü Siyonist topluma hitap ederken, kendisinin Mescidi Aksa üzerinde tam bir egemenlik hakkına sahip olduğunu söylüyor. Bunun için kendisinin ve Siyonist toplumun Mescidi Aksa`ya girip telmudi ayinler yapma hakkına sahip olduğunu; Mescidi Aksa`yı basmalarına engel olan, orayı tamamıyla ele geçirmelerini sabote eden herkese karşı koyma hakkına da sahip olduklarını savunuyor. Diğer taraftan başka insanlarla görüşüp konuştuğunda ise Mescidi Aksa ve Kudüs`te karışıklık çıkarmak isteyen Filistinli gruplara karşı durduklarını, bununla Mescidi Aksa ve Kudüs`e huzur getirmek istediklerini ifade ediyor.
Peki, Netanyahu`nun gözünde karışıklık çıkaran ve ortalığı birbirine katan Filistinli gruplar hangileridir? Netanyahu buna da açıklık getiriyor. İşgal rejimindeki televizyonlar 4 Kasım'da Netanyahu'nun ofisine dayanarak verdikleri haberde kendisinin “Hamas hareketiyle Şeyh Raid Salah liderliğindeki İslamî Hareket'in bunun arkasında olduğunu biliyoruz. Bunlar da Müslüman Kardeşler'e mensupturlar. Bunlar, Kudüs konusu üzerinden bölgede huzursuzluk çıkarmak istiyorlar” dediğini belirttiler.
Bu açıklamalara göre Netanyahu üç çevreyi birleştirip bunların Kudüs`te meydana gelen karışıklıkların arkasında olduklarını iddia ediyor. Bu üç çevre Hamas, 1948 yılında işgal edilmiş Filistin topraklarında faaliyet gösteren İslamî Hareket ve bütün dünyadaki Müslüman Kardeşler cemaatidir. Netanyahu haftalık hükümet toplantısında “İsrail, şehirlerimizde insanların Hamas bayraklarını kaldırarak 'Filistin canımız sana feda' sloganını atmalarına izin vermeyecektir” dedi. Ona göre Kudüs`teki olayların arkasında bu çevreler var. Netanyahu bununla aslında İslam`a savaş açıyor. İslam`a savaş açtığını söylemekten çekinen Netanyahu bunun yerine üç çevrenin ismini söylüyor ve olup bitenden onları sorumlu tutuyor.
Birleşmiş Milletler'de yaptığı konuşmada Müslüman Kardeşler cemaatiyle diğer hareketlerin aynı ağaçtan olduklarını söyledi. Peki, bu ağaç nedir? Tabii ki İslam`dır. Bu açıklamalarıyla Netanyahu Müslüman Kardeşler'le diğer hareketlere değil, temelde İslam`a savaş açtığını ilan ediyor. Açıkça ifade etmese de dünyada İslam`a karşı bir cephe oluşturmak istiyor. Bununla da İslam ümmetine ve Filistin halkına karşı dini bir savaş başlatmak istiyor. Bunun için de İslam`ı zikretmek yerine kendilerini buna nispet edenleri zikrediyor.
Netanyahu bunları yaparken işgal rejimindeki basın yayın organlarıyla araştırma merkezlerinden de destek alıyor. Örneğin Makor Rison yaptığı değerlendirmede “Kudüs ve Mescidi Aksa`daki olaylar büyük bir komplonun ortada olduğunu gösteriyor. Bunun arkasında ise İsrail ile Arap devletleri arasında gerginliği artırmak ve amaçlarına ulaşmak için bütün bölgeyi ateşe vermek isteyen Müslüman Kardeşler cemaati bulunuyor” derken, Kudüs Devlet ve Toplum Araştırma Merkezi ise “Abdulfettah Sisi`nin Muhammed Mursi`yi görevden alması üzerine Müslüman Kardeşler cemaati, Kudüs`te olayları başlatmayı planladı” ifadesini kullandı.
19 Kasım 214 tarihinde Yediot Aharanoot gazetesinde makalesi yayınlanan Ben-Dror Yemini ise “Kudüs, dünya cihad hareketinin Filistin ayağı olan Şeyh Raid Salah`ın yıllardır sürdürdüğü tahriklerin merkezindedir. Yıllardır bölgenin tutuşması için çalışıyor. 'Aksa tehlikede' sloganıyla insanları tahrik ediyor. Bu slogan tarihi bir slogan olup, Müftü el-Hac Emin El-Hüseyni`ye dayanıyor. Şimdi Salah sahipleniyor. Yıllardır İsrail`in Aksa`ya karşı komplo kurduğu konusunda İsrail`i töhmet altında bırakmak istiyor. Kendisi de aynı ruhani hocası gibi davranıyor….” ifadelerini kullanmaktan çekinmiyor.
Siyonist işgal rejimindeki basın yayın organları gün geçmiyor ki İslamî Hareket'e saldırmasın ve yasaklanmasını isteyen haber ve makale yayınlamasınlar. İşgal rejimi daha önce Mescidi Aksa`daki ilim halkalarını sahiplenen İmaretu'l-Aksa Müessesi'ni kapattığı gibi, Kudüs Kalkınma Müessesi'ni de kapattı. Ondan önce de El-Aksa Kutsal Mekânları Koruma Müessesi'ni kapattı. Yakın tarihte hareketin yasaklanması ve kanun dışı ilan edilmesi için girişimler oldu. Bütün bunlar temelde İslam`a karşı bir savaşın olduğunu gösteriyor. Ancak Netanyahu ve etrafındakiler Hamas, İslamî Hareket ve Müslüman Kardeşler'le savaştıklarını dillendiriyorlar.
Bu ağızlarıyla ifade ettikleridir. İçlerinde gizledikleri ise daha büyük ve korkunçtur.
Allah Teala kuşkusuz onlara yeter…
Şeyh Raid Salah / Filistin Haber