25 Kasım Dünya Kadına Şiddetle Mücadele Gününü bahane eden PKK/HDP`nin Şırnak`ın Silopi ve Mardin`in Mazıdağı İlçelerinde İslam`ın şiarı olan tesettüre saldırmasına tepki gösteren Saadet Partisi İzmit İlçe Kadın Kolları Başkanı Ayşegül Vonan Şahin, İlke Haber Ajansına  (İLKHA)konuştu.

HDP`nin bu açıklamalarından ve tavırlarından vazgeçmesi ve Müslüman toplumundan özür dilemesi gerektiğini belirten Şahin, “Hz. Peygamberimizin (S.A.V.) dönemine baktığımız zaman, Yahudilerin Medine`den çıkartılmaları sebebi, örtüye saldırmalarıydı. Dönüp baktığımız zaman eskiden olduğu gibi Güneydoğu`muzu tehdit eden ve savaş isteklerinin hep Yahudi devleti kaynaklı olduğunu görüyoruz. Eğer bir kuruluş çıkıp Müslüman kadınların örtüleri onların özgürlüğünü engelliyor  demesi sonucunda, bir fitne çıkacaksa, bir kargaşa çıkacaksa, bu fitne ve kargaşa sonucunda kimin faydalanacağına bakmak lazım. Bunu söyleyenlerin mi bir faydası olacak? O zaman  bu söylemlerden ve kargaşadan kaçınılması lazım. Eğer kaçınılmıyorsa ve üstüne basarak da söylüyorsa, o zaman ‘İç savaş mı istiyorlar?` diye bir şey akla geliyor. Bu ülkedeki çatışmalardan biz faydalanamayız. Bundan faydalanacak insanlar başkalarıdır. Bunların da bu tür söylemlerden dolayı kendilerini kullandırmaması lazım” dedi.

“Birilerinin örtüye saldırması düşünülemez”

Kadınların Allah`ın kendilerine verdiği değerden dolayı örtündüklerini söyleyen Şahin, “Biz Müslümanlar için örtü, sokaktaki evimizdir.  Bizi dışarıdan gelen kötülüklere karşı korur, muhafaza eder.  En değerli eşyanız varsa bunu kadife kutularda saklarsınız. Bir taşı bir tenekeyi kasanıza koymazsınız çünkü değersizdir. Bu anlamda örtümüz asla bizim çalışmalarımıza engel olmamıştır. Birilerinin bizim örtümüze saldırması, Allah`ın emrine saldırması düşünülemez. Hele Müslümanım diye geçinen biriyse bunu yapabilir mi, böyle bir tutumda bulunabilir mi? Dünya üzerinde büyük değişikliklere baktığınız zaman, hep kadın çalışmaları etkili olmuştur ve örtüleri hiç mani olmadı bunlara. Örtülü Müslüman kadınların yaptığı çalışmalar, insanlık tarihine geçmiş ve örtüleri onların asla özgürlüğünü kısıtlamamıştır. Irkçı emperyalizm deveyi fare deliğine sokmak istiyor. Bu düşünce ve yapı seçilmiş Cumhurbaşkanını Mısır`da zindana attırdı.

Güneydoğudaki kanaat önderleri ve dini liderler çıkıp bunlara ses çıkarması ve bunların yapılmaması konusunda onları ikna etmesi gerekir.  Bu tür saldırıların asla fayda getirmeyeceği belirtilmesi gerekir. Müslümanlar olarak artık birleşmeliyiz. ABD, Avrupa, ya da diğer ülkeler ortak noktalarda birleşirken biz Müslümanlar ve bu ülkenin insanları olarak neden birleşemiyoruz. En büyük problemimiz burada, ümmetin başına gelecek en büyük felaket, fırkalara, gruplara ayrılmasıdır” şeklinde konuştu.

“Tesettür dinimizin vazgeçilmezidir”

Yaşamın sürdüğü bu dünyada hiçbir şeyin örtüsüz ve tesettürsüz görülemeyeceğinin altını çizen Şahin, konuşmasına  şöyle devam etti. “Tesettür dinimizin vazgeçilmezidir. Bir ağacı kabuksuz düşünemezsiniz, bir meyveyi kabuksuz göremezsiniz. Dolayısıyla tesettür kadının örtüsüdür, sürekli yanında taşıdığı evidir. Tesettüre karşı olanlar, kabuksuz bir meyveyi alırlar mı? Biz fıtratı değişmemiş insanlar, hayvanları bile kabuksuz derisiz düşünmezken ve bunların dahi örtüye ihtiyaçları varken denilebilir mi ki, tesettür özgürlüğü engelliyor? Müslüman kadının tesettürü, onun özgürlüğünü kısıtladığını düşünen insanlar, acaba anadan doğma dolaşırlar mı, ya da dolaşabilirler mi? Ayrıca örtüsüzlük modernizm ise ve modern olunuyorsa, o zaman Afrika`da yaşayan örtüsüz insanların, en modern insan olması gerekmiyor mu? En özgür insan olmaları gerekmiyor mu? 25 Kasımda sözde kadın hakları için yapılan eylemler veya şiddet gören kadınlar, hepsi örtülüler mi, örtüleri sebebiyle mi şiddet görüyorlar? Tesettürlerinden dolayı mı özgürlükleri kısıtlanıyor?” ifadelerini kullandı. (İLKHA)