Arkadaşları dillinden `Medrese Şehidleri`
Bingöl`de PKK`liler tarafından medreseye düzenlenen saldırıda hunharca katledilen Süleyman Berdibek ile Ziya Kaylı, katledilişlerinin 21. Yılında arkadaşları tarafından anılarak, şehitler hakkında anılarını anlattılar.
BİNGÖL - 25 Kasım 1993 yılında bir grup PKK`li tarafından Törek köyündeki medreseye düzenlenen vahşi saldırıda hunharca katledilen Süleyman Berdibek ile Ziya Kaylı, şahadetlerinin 21. yılında arkadaşları tarafından özlem ve hasretle anıldı.
Şehadetlerinin 21. Yılında Berdibek ve Kaylı’nın hayatlarını arkadaşları, İlke Haber Ajansı(İLKHA)’na anlattılar.
“Şehit Süleyman’dan Kuran dersini aldım, Allah şahadetini kabul buyursun”
1990’lı yıllarda Şehit Süleyman’dan Camide Kur’an dersini aldığını belirten Nebi Bozaba, “Şehit Süleyman’dan 1990’lı yıllarda Kur’an dersini aldım. Bize hocalık yapıyordu. Şehitle ilgili aklımda kalan şöyle bir anım var: ‘Süleyman hoca özelikle cennet ve cehennemi anlatırken, adeta sanki orayı görüyormuşçasına bizlere anlatıyordu. Kendisi devamlı bir şekilde hareket halindeydi. İnsanın çocukluk dönemi, hayatının sonraki dönemi için belirleyici oluyor. Allah kendilerinden razı olsun, şahadetlerini kabul buyursun. Böyle güzide insanların vesilesiyle İslamı öğrendik ve bize aşıladığı İslam ve Kur’an sevgisi, aradan yıllar geçmesine rağmen devam ediyor.” Dedi.
“Şehit Ziya gerçekten takva abidesi bir insandı”
Şehit Ziya ile arkadaşlık yaptığını ifade eden Nurettin Tokay ise, “Şehit Ziya gerçekten takva abidesi bir insandı. Onunla arkadaşlığım boyunca bu hasletleri sürekli kendisinde gördüm. Şehit sürekli bize dua ettiriyordu. Şehadet için özelikle. Allah’ın rızasını gerektiren ameller için dua ettiriyordu. Hatta bir defasında bana sordu, ‘Sence Bingöl de ilk şehit kim olur?’ diye bir soru sormuştu; bana sorduğu bu soru için kendimce şöyle bir şey düşündüm, “İçimizde en ihlaslı ve takvalı kendisidir, yani şehit Ziya’dır. Kendi içimde düşünüyorum tabi’ onun sorusu üzerine başka bir arkadaşın ismini söyledim, ‘fakat kendisi hakkında düşüncemi anlatmadım’ Şehit, ‘ikinci şahıs kim olabilir?’ Sorusuna ben gülünce o anladı.” ifadelerine yer verdi.
“Gerçekten Şehit Ziya takvalı ve şahadete layık bir şahsiyet idi”
“Gerçekten Şehit Ziya takvalı ve şahadete layık bir biriydi” diyen Tokay daha sonra, “Bu halleri kedisinde sürekli görüyordum. Arkadaşlığımız süresince kendisinde ihlâs ve takvadan başka bir şey görmedim. Her işinde Allahın rızasını talep eden bir şahsiyetti. Kendisinin arkadaşlık ettiği herkese güzel tavsiyelerde bulunuyordu. Şehit Ziya’nın daha önceleri cahilli bir hayatı olmuştu. O cahili hayatını bıraktı ve tövbe etti, daha sonraki hayatında Allah’ın emirlerine muhalif bir hareket kendisinden hiç görmedim. Ziya gerçekten şahadete layık bir insandı ve Allahu Teâlâ da kendisine nasip etti. Allah şahadetini kabul buyursun.”ifadelerini kullandı.
“O yumuşak huylu ve yufka yürekliydi”
Tokay, Şehit Süleyman hakkında şunları kaydetti: “Yüce Allah Hz İbrahim (a.s) mı anlatırken ve onunla olan dostluğunu hakkında bir özeliğinden bahsediyor ‘O yumuşak huylu ve yufka yürekliydi.’ Ben şehit Süleyman’dan bu özeliği gördüm. Gerçekten yufka yürekli ve kızmasını bilmeyen bir insandı. Bu güzel özelikleriyle Hz İbrahim(a.s) benzeyen bir kişi idi. Etrafında bulunan insanlara devamlı bir şekilde İslamı anlatırdı. Ben bir arkadaşı olarak bunları kendisinde gördüm ve haliyle de şahadete layık bir şahsiyetti.”
“Hem Ziya hem de Süleyman`ın aziz İslam davası için şehit oldular”
Orhan Açıkbaş ise, hem Ziya hem de Süleyman`ın aziz İslam davası için şehit olduklarını belirterek, onlar Allah`a verdikleri sözü canlarıyla, kanlarıyla yerine getirdiler. Bizler de inşallah onların yolunu sürdürerek, onların bize bıraktıkları emanetlerine sahip çıkacaklarını ifade etti.
Şehid Ziya ile aynı mahallede oturduklarını belirten Açıkbaş, "Şehidin önceleri cahili bir hayatı vardı. Daha sonra Müslüman kardeşlerle tanıştıktan sonra hayatı tamamen değişip örnek bir Müslüman oldu. İbadetlerine çok önem verir sürekli ibadetle meşgul olur çokça oruç tutardı. Bir gün beraber camiye gidip ben çıktım. Cami dışında onu beklemeye başladım. Bir süre sonra çıkıp geldi yüzünde bir tebessüm vardı. Abe seni dışarıda bayağı bekledim içerde kiminle görüştün dediğimde yine o tatlı tebessümüyle Orhan kardeş Allah`ın izniyle üzerimde kaza namazı kalmadı diyerek sevincini dile getirdi. Açıkbaş, hem Ziya hem de Süleyman`ın aziz İslam davası için şehit olduklarını ifade ederek, onlar Allah`a verdikleri sözü canlarıyla, kanlarıyla yerine getirdiler. Bizler de inşallah onların yolunu sürdürerek onlara layık olmaya çalışacağız. Rabbim şahadetlerini kabul buyursun. Onların bize bıraktıkları emanetlerine sahip çıkacağız. İnşallah.”şeklinde konuştu.
“Şehit Ziya’nın hayatı her yönüyle Hz Ömer’in hayatına benziyordu”
Şehit Ziya’nın hayatından kesitler anlatan arkadaşlarından Muhammed Taha ise, “Şehidin hayıtından en can alıcı nokta sahabelerin hayatını okuduğumuzda en çok Hz Ömer’in hayatına benziyor. Hidayete gelişi ve hidayetinden sonraki hayat serüveni hakikaten ona çok benziyordu.” Dedi.
Şehidin daha önce İslami bir hayatının olmadığını, sonradan çok güzel bir şekilde kendisine hidayet nasip olduğunu belirten Taha, “Şehit cahili hayatını bırakıp İslama ve Kurana yöneldikten sonra devamlı bir şekilde beraber olduklarını söyledi. Kendisini daha iyi yetiştirmek için bir arayış içindeydi. Bizde kendisine her konuda yardımcı olmaya çalışıyorduk. Özelikle İmam Gazali ve benzeri âlimlerin kitaplarını okuyarak hayatına tatbik ediyordu. Tasavvufi noktada her ne kadar bir derviş ise de; Ama Allah şahittir ki, dışarıya çıktığında sokaklara indiğinde ve meydanlarda da tam bir kahraman idi. Korku nedir bilmezdi.” ifadelerini kullandı.
“Şehit İslami faaliyetlerde ve hayırlı işlerde en öndeydi”
Taha devamla, “Özelikle mezarlığa gider orda ölüm muhasebesini yapardı ve devamlı bir şekilde de muhasebesinde de galip geliyordu. Takvası, ihlâsı ve bir müminin hayatında bulunan tüm hasletlerin hepsini barındırıyordu kendisinde. Çok kısa bir zamanda fazla değil, 2 yıl oluyordu ki, İslami camiayla tanışalı, bu süre içinde geçmişte kılmadığı bütün namazların ve tutmadığı oruçların hepsisinin kazanı yerine getirdiğini bizatihi bana söyledi. Boş zamanlarında kaza namazlarını kılar, Camide Kuran okuyarak geçirirdi. Evde kaldığında da oruç tutarak geçirirdi. Geçmişteki kötü alışkanlıklarına öyle bir çizgi çekti ki, sigarayı dahi bıraktı. Cenabı Allah ona öyle güçlü bir irade verdi ki, bütün günah ve haramlara karşı aşırı derecede karşı duruyor ve hassas davranıyordu. Şehitle aşırı derecede bir ahiret kardeşliğimiz vardı. İslami faaliyetlerde ve hayırlı işlerde en öndeydi. Şehit hakkında konuşulacak çok şey vardır. Rabbim şahadetini kabul buyursun inşallah.”ifadelerini kullandı.
(Nihat Kanat-İLKHA)