"Türkiye'nin kurtuluşu yenilenebilir enerjidedir"
Uludağ Çevre Teknolojileri ve Ar-Ge Merkezi'nin programında konuşan Prof. Dr. Kadir Kestioğlu, Türkiye'nin kurtuluşunun yenilenebilir enerjide olduğunu söyledi.
BURSA - Uludağ Çevre Teknolojileri ve Ar-Ge Merkezi (ULUÇEV), çevre konularından toplumsal farkındalık yaratmak amacıyla düzenlediği eğitimlerin, ilkini Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD) üyelerine verdi. Eğitimde konuşan Prof. Dr. Kadir Kestioğlu, “Türkiye’nin kurtuluşu yenilenebilir enerjidedir.” dedi.
ULUÇEV Genel Müdürü Prof. Dr. Kadir Kestioğlu tarafından verilen eğitimlerde, Alternatif Enerji Kaynakları Politikalar Hibe ve Fonlar, Çevresel Sürdürülebilirlik Alanlarındaki Yasal Mevzuatlar, Çevresel Sürdürülebilirlik Ve Çevresel Farkındalık Yaratma, Yenilenebilir Enerji Kaynakları gibi konular ele alındı.
Ülkemizdeki enerji politikaları ve çözüm önerileri hakkında katılımcılara bilgi veren Prof. Dr. Kestioğlu, Türkiye’de enerji politikasının 1980’lerden bu yana yanlış yürütüldüğünü ifade ederek, “Türkiye’de enerji politikası olarak1980’lerden bu yana sürdürdüğü politika, ‘ülkemizdeki enerji kaynaklarının yetersiz olduğunu bu kaynakların tamamının devreye alınması halinde bile ihtiyacımızı karşılamayacağı’ politikasıdır. Bu yanlış ve bilimsellikten uzak politika ülkemizi enerji bakımından dışa bağımlı hale getirmiştir ve bu nedenle Türkiye’nin enerji bağımlılığından kurtulabilmesi için yenilenebilir enerjinin arttırılması şarttır,” diye konuştu.
Uygulanması gereken politikalar…
Enerji alanında uygulanması gereken politikalar ile ilgili önerilerde de bulunan Prof. Dr. Kestioğlu, “Türkiye’nin, henüz kullanılmamış mevcut linyit ve hidrolik kaynakları hızla devreye konulmalıdır. Bunun yanı sıra, kömür, petrol ve gaz aramalarına, makro bir plan dâhilinde yeniden başlanmalıdır. Elektrik üretiminde yüzde 50’yi aşmakta olan doğal gazın payı azaltılmalıdır. Abartılı talep tahminleri yeniden değerlendirilmelidir. Entegre bir enerji politikası oluşturulmalı ve süreklilik sağlanmalıdır. Yeni ve yenilenebilir kaynaklar konusunda AR-GE çalışmaları ve bu kaynakların kullanımı teşvik edilmelidir” ifadelerini kullandı.Ç
Çevresel farkındalık konusuna da değinen Prof. Dr. Kadir Kestioğlu, “Çevresel farkındalık ve çevreye yönelik tutumlar, bireylerin ait oldukları topluluktan, sosyal ilişkilerinden, arkadaşlık deneyimlerinden, kültürel yapıdan, aileden, eğitim seviyelerinden, yaşadıkları coğrafyanın sorunlarından kısaca çevrelerinde yer alan tüm faktörlerden etkilenerek şekillenmektedir.” dedi.
“Sanayileşme, kentleşme ve hızlı nüfus artışı çevresel sürdürülebilirliği etkiliyor”
Çevrenin sürdürülebilirliğini etkileyen 3 önemli faktör bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Kestioğlu, bu faktörleri, sanayileşme, kentleşme ve hızlı nüfus artışı olarak açıkladı.
Güneş, rüzgâr, Biyokütle, Hidrolik, Jeotermal ve Dalga gibi kaynakların yenilebilir enerji olduğunu söyleyen Kestioğlu, ülkelerin gelişimi için vazgeçilmeyecek araçların başında enerji olduğunu ifade ederek, “Ülkemizde kullanılan enerjinin yüzde 55,3’ü ithal edilmektedir. Bu da yılda 55 milyar 915 milyon dolar gibi bir paraya tekabül etmektedir. Dışarıya giden enerji giderlerini azaltmak için kesinlikle yerel enerji kaynaklarına özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmemiz gerekmektedir.” şeklinde konuştu. (İLKHA)