"Kadına şiddetin önlenebilmesi, dindar neslin yetişmesiyle olur"
Araştırmacı-Yazar Özkan Yaman, kadına şiddeti önleyebilmek için İslami değerlere riayet eden dindar neslin yetişmesi gerektiğini belirtti.
HABER MRK - Rehber TV’de program sunuculuğu yapan Araştırmacı-Yazar Özkan Yaman, İslam dininin kadınlara verdiği değer ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Kadına uygulanan şiddetin kaynağında İslami değerlerden uzaklaşmak olduğunu belirten Yaman, İslami değerlere riayet eden dindar neslin yetişmesinin kadına şiddeti önleyebileceğini vurguladı.
“Kadın İslam diniyle değer bulur”
Eskiden köle olarak görülen ve bir eşya gibi alınıp-satılan kadınların İslam diniyle değer kazandığını aktaran Yaman, “Dünya kadına şiddeti önleme günü olarak biliniyor ve bu şekilde kutlanıyor. Biz, olaya dünyanın nasıl baktığıyla değil kendi İslami bakış açımızla bakmamız gerekiyor. Çünkü biz, kadına iyilikte bulunmayı tavsiye eden, kadını Allah’ın emaneti olarak gören ve en hayırlılarınız kadınlarınıza iyi davrananızdır diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Kadına şiddeti doğru anlamamız lazım. Kadına şiddeti sadece fiziki şiddet olarak değil, kadının reklam malzemesi olarak görülmesi ve tesettürün ortadan kalkması olarak ta anlamalıyız. Bugün bir kişi kadına şiddet uyguluyorsa ya imanı zayıflamış ya da ibadetlerinde eksiklik var demektir. Çünkü namaz kılan, Allah’ı zikreden biri nasıl kadını dövebilir? Kadın İslam diniyle değer bulur. Kadına şiddetin önlenebilmesi için İslami değerlere riayet eden dindar neslin yetişmesi, ibadetlerin ve tesettürün artması gerekir. Bunu anlamak gerek.” dedi.
Kadına yönelik en büyük şiddeti modern olarak bilinen batının uyguladığına dikkat çeken Yaman, batıda aile yapısının bozuk olmasının bu durumun nedenleri arasında olduğunu ifade etti.
“Kadın ve erkek arasında adaletten bahsediyoruz”
Bazı kesimlerin ortaya attığı, ‘Kadın ve erkek arasında eşitlik vardır.’ iddiasının doğru bir tarafının olmadığını aktaran Yaman, “Kadın ve erkek eşit midir? diye soranların iyi niyetli olmadığını, bu tartışmaları yapanların insanlara iyilik etmediklerini biliyoruz. Kadını doğru anlamamız için gideceğimiz yer Allah’ın kitabıdır. Bu konuyu rabbimizden sormalıyız. Çünkü kadını yaratan Allah’tır. Biz, kadını en iyi onu yaratandan öğrenebiliriz. Allah’ın her varlığı yaratmasında bir farklılık vardır. Bu farklılıklar eşitliği elden alıyor. Hiçbir insan hatta iki erkek bile birbiriyle eşit değilken, kadın ve erkek nasıl eşit görülebilir? Herkesin ayrı bir ruh ve hayal dünyası, ayrı yetenekleri var. Dolayısıyla kadın ve erkek birbirine eşit olamaz. Eşitlik, maddi anlamda bahsedilen bir konudur. İşin içerisinde maneviyat, iç âlem varsa eşitlikten bahsedemezsiniz. Dolayısıyla kadın ve erkek arasında adaletten bahsediyoruz. Mesela kadın erkekten şefkat ve cazibelik noktasında daha üstündür. Erkeğin de kadından üstün noktaları vardır. Kadınların ruhunu, kalbini kirletmeye, aklını şüphelerle boğmaya hiç gerek yoktur. Biz, kendi neslimizi ve ailemizi ıslah etmeye çalışırsak bu tür tartışmalara girmeye hiçbir ihtiyaç kalmaz.” şeklinde değerlendirmede bulundu. (Hamza Adıyaman / Emrah Deniz - İLKHA)