"Türkiye afet ülkesi olmaktan çıkmalı!"
Antalya'da düzenlenen Afet ve Afet Eğitim Kongresinde, Türkiye'nin afet ülkesi olmaktan çıkartılması için çalışmaların yapılması gerektiği vurgulandı.
HABER MRK - 2. Afet ve Afet Eğitim Kongresi ile Yerel Yönetimlerde Sürdürülebilir Çevre ve Şehircilik Sempozyumu Antalya Kemer’de yapıldı. Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) öncülüğünde Harran Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, ATUDER, TBP, İSAG işbirliğiyle yapılan kongre ve sempozyum, çeşitli üniversite ve kuruluşlardan akademisyen, uzman ve ilişkili bürokratların katılımıyla tamamlandı.
Afet konusu masaya yatırıldı
Kongre ve sempozyumun başkanlığını yapan DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, “Jeolojik, meteorolojik koşulların olumsuzluğu yanı sıra eğitim, denetim ve mevzuat uygulamalarının yetersizliği nedeniyle afetlerin hemen her türüne sıkça maruz kalan Türkiye'de mevcut vahim durumu ayrıntılı bir şekilde ortaya koyarak görülen aksaklıklar, eksiklikler ve meydana gelen afetlerden çıkarılması gereken dersler ve deneyimler ışığında daha etkin bir afet eğitimi ve risk yönetiminin nasıl olması gerektiği konusunda kongre maharetiyle konuyu her boyutuyla değerlendirme fırsatı bulduk.”dedi.
Sempozyum hakkında bilgiler veren Avcı, “Sempozyumda kent yönetimi, enerji, hava ve katı atık, taşımacılık ila sürdürülebilir şehircilik konularını masaya yatırdık. Kongre ve sempozyumumuzda toplum olarak hayatımızı ve kalkınmamızı olumsuz yönde etkileyen bu konularla alakalı önemli tespit ve tavsiyelere ulaştık. Ülkemizde afet zararlarının en az düzeye indirilmesi için temel yaklaşım ve politikaların bilimsel ve analitik bir bütünlük içinde ortaya konulmasına bu yıl ikincisini düzenlediğimiz; Afet ve Afet Eğitim Kongresi ile Yerel Yönetimlerde Sürdürülebilir Çevre ve Şehircilik Sempozyumunun çok yararlı olacağı kanaatindeyim.”diye belirtti.
Afetlere karşı riskin azaltılmasının eğitimle mümkün olabileceğini ve bununda okullardan başlaması gerektiğini kaydeden Avcı, okulların, çocuklar ve gençler için afetleri önleme bilincinin ve çevre, şehir kültürünün kazandırılması gereken öncelikli yerler olması gerektiğini belirtti.
Avcı, 2. Afet ve Afet Eğitimi Kongresi ile Yönetimlerde Sürdürülebilir Çevre ve Şehircilik Sempozyumu sonuç bildirgesinde şu maddeleri sıraladı:
-Yeni Anayasada “Doğa/Tabiat Hakkının” insan ve hayvan haklarıyla eşdeğer nitelikte tutulması,
-Afet adının değişmesi bunun yerine RİSK kelimesinin kullanılması. Buradan yola çıkarak Risk Yönetimi Planlamalarının yapılması daha kolay, daha önleyici ve daha gerçekçi olacağı,
-Riskin tüm çeşitlerine Bilimsel destek ve metodoloji ile yaklaşılması gerekliliği,
-Ülkemizde mevcut tüm risk analizlerinin yapılması, bilimsel metodolojiyi kullanarak modelleme sistemiyle riskin gerçekleşmesinin önlenmesi,
-Doğa/Ekosistemin dengesini bozacak müdahaleler ve ekosistemden gelecek tepkileri azaltmaya yönelik Ulusal Ekosistem Risk Platformu kurulması, tüm risk alanlarında bilimsel, gerçekçi “Ekosistem Analizi” için ilgili tüm birimlere seminer/kurs/çalıştay düzenlenmelidir.
-Kurumlar arası iş birliği sağlanarak, Ulusal Risk Kongreleri düzenlenerek, ilgili tüm kurum ve kuruluşların bir çatı altında bilgi paylaşımı, deneyim aktarması, bilimsel metodolojilerin tartışılacağı ve Ulusal Risk Platformu için projeler hazırlanmalıdır.
-Risklerin hemen hemen tümünün gerçekleşme platformu Doğa/Ekosistem olduğu için, Milli Eğitim Bakanlığı ile koordineli olarak Öğretmen ve öğrencilere Sağlıklı Ekosistem bilinci ile Çevre farkındalığını kazandırmaya yönelik, acil eğitim planlarının hazırlanması,
-Bölgesel düzeyde Üniversitelerden Bölgesel Risk Koordinatörleri belirlenerek, bölgenin risk parametrelerinin ortaya çıkarılması ve gerçekleşme riskine karşı her zaman hazırlıklı olunması,
-Afet eğitimleri (Arama-kurtarma, ilk yardım v.s) Acil tıp uzmanları ile koordineli yapılması,
-Şehirlerde gönüllü itfaiyecilik kültürünün geliştirilmesi,
-Afet, Afet öncesi ve sonrası bilimsel çalışmalar için üniversitelere kaynak sağlanması,
-Afet sırasında kullanılacak tüm materyalin ülkemizde üretilmesinin sağlanması,
-Afet öncesi ve sonrasında, kurumlar arası yetki karmaşasının önlenmesi,
-Eğitim kurumları başta olmak üzere tüm kamu ve özel kuruluşlarının risk yönetimi açısından değerlendirilerek, kapı girişlerine uygunluğunu belirten tabelanın asılması,
-Afet eğitimlerinin bilim insanlarının koordinasyonunda bir standarda bağlanarak, ülkemizin tüm sosyal katmanlarına yaygınlaştırılması ve halkın duyarlılığını arttırmak,
-Zorunlu eğitimimin tüm basamaklarına ilgili derslerin müfredatına ünite olarak, “Afet Eğitimi” konusunun nitelikli ve uygulamalı bir şekilde eklenmesi. (İLKHA)