• DOLAR 34.264
  • EURO 37.483
  • ALTIN 2930.384
  • ...
"Müslümanların dâhil edilmediği hiçbir sorun çözüme kavuşmaz"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

GAZİANTEP –Kobani ve IŞİD bahanesiyle sokak çağrısı yapan HDP yöneticilerini ile Hükümetin tutumunu değerlendiren İnsani Yardım Vakfı (İHH) Gaziantep şube Başkanı M. Emin Arslan, Çözüm süreci kesinlikle bu millet için önemli olduğunu, ancak çözüm sürecini bahane ederek birilerinin tekelleşmesine izin verilmemesi gerektiğini vurguladı.

“Rabbim onların şahadetini kabul etsin”

Diyarbakır’da PKK/HDP yandaşları tarafından hunharca şehit edilenlerin şahadetini tebrik ettiğini belirten Arslan, “Kurban bayramında fakirlere et dağıtan ve bayramlarını feda eden o şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bu gençlerimize yönelik hunharca saldırıyı tel’in ediyoruz. O gençler Kurban Bayramında, Allah için bayramlarını feda ederek, fakirlerin yardımına koştular. Herkes bayramı sevinç içerisinde, ailesiyle beraber geçirirken, o gençler tüm haklarından feragat ederek, muhtaçlara et götürme derdine düşmüşlerdi. Gerçekten biz o gençlerimizi tebrik ediyoruz. Rabbim onların şahadetini kabul etsin. Tabi 6-8 Ekim olayları bir sonuçtur. Kesinlikle iyi değerlendirmek gerekir. Çözüm sürecini bahane ederek şımarıklaşan bir grup, bazı olayları bahane ederek azmışlardır.”şeklinde konuştu.

“İslami kimliğe sahip kardeşlerimize yönelik ciddi bir baskı var”

Hükümetin yaşanan olaylarda sessiz kaldığının altını çizen Arslan, “Burada hem hükümete hem PKK/HDP kanadına çağrımız nettir. Çözüm süreci kesinlikle bu millet için önemlidir. Ancak çözüm sürecini bahane ederek birilerinin tekelleşmesine izin verilmemelidir. Sadece Kürtlerin tek temsilcisi olarak kendilerini görmeleri doğru değildir. Çözüm sürecinin altına sığınıp istedikleri gibi hareket etmemelidir. Yine bu olaylarda şunu görmek de önemlidir. Hükümetin bu yaşanan olaylarda sessiz kaldığı, alt yapı hazırladığı açık bir şekilde görülmektedir. Bunu yaşananlarda görmek mümkündür. Sahada olan bir kurum olarak bizim gördüğümüz, öncesi olmakla beraber son bir yıl içerisinde özellikle İslami STK’lar ve mütedeyyin şahıslar ile beraber, İslami kimliğe sahip kardeşlerimize yönelik ciddi bir baskı var. Bu yaşananlar maalesef kabul edilmeyecek  olaylardır. Biz İHH olarak bu olayı kınıyoruz. Burada hükümetin gerekli tüm önlemleri almadığı veya görmezden geldiği izlenimlerimiz vardır.”diye konuştu.

“Kesinlikle İslami STK ve kurumlar muhatap olarak kabul edilmelidir”

Çözüm sürecinde İslami STK ve kurumların muhatap olarak kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Arslan, “Bu vesileyle birkaç önemli noktayı belirtmek istiyorum. Çözüm süreci, bu halk için olmazsa olmazlardandır. Eğer ümmetin birliğini düşünüyorsak, Kürtlerin ve Türk’lerin barışıyla bu söz konusu olacaktır. Bu iki güçlü kavim bir araya gelirse, Selahaddin Eyyubi, Abdulhamit gibi Kudüs fethedilecektir. Bu vesileyle çözüm süreci önemlidir. Ancak çözüm sürecini bahane ederek şımarıklığa, tekelleşmeye ve tek tip sözcülüğe devam edilecekse, biz buna karşıyız. Çünkü Kürt milleti dinini diyanetini seven ve yaşayan bir millettir. Kesinlikle İslami STK ve kurumlar, muhatap olarak kabul edilmelidir. Masaya onlar  da dâhil edilmelidir. Ama, eğer bu süreç dinsiz, Leninist bir örgütle götürülecekse, bu olaylar ve daha fazlası devam edecektir. Müslümanların dâhil edilmediği hiçbir sorun çözüme kavuşmaz. Aksine olaylar Allah muhafaza daha da vahimleşir. Bundan dolayı hükümet, bölgenin gerçeği olan oluşumları da muhatap almak mecburiyetindedir. Sürecin selametle sonuçlanması isteniyorsa, bu iyi okunmalıdır.”dedi  (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir