DİYARBAKIR-  Daha önceki BDP’li yerel yöneticiler tarafından ruhsat verilen ve Milletvekillerinin göz yumarak rant alanına çevirdiği tarihi Dicle vadisinin tarihi dokusunun tahrip edilmesine ve yapılaşmanın devam ettirilmesine tepki gösteren TMMOB üyesi mühendisler, Harita ve inşaat mühendisleri Diyarbakır şubesinde bir araya gelerek yaptıkları basın açıklamasında devam eden yapılaşmaya tepki gösterdiler.

Basın açıklamasını okuyan Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Şube Başkanı Deniz Akdemir, Dicle Nehri üzerinde kurulan kum ocakları ve balık çiftliklerinin Dicle nehri yatağında büyük değişiklikler ve tahribatlara sebep olduğunu ifade etti.

“Nehrin kıyısındaki tarım arazileri talan edilmek istenmektedir”

Açıklamayı okuyan Akdemir Dicle Nehri üzerinde kurulan kum ocakları ve balık üretim çiftliklerinin Dicle Vadisi ekolojik sistemini talan ettiği belirterek, “Nehrin kıyısındaki birinci sınıf tarım arazileri de beraberinde talan edilmek istenmektedir. Tüm bu doğal olmayan müdahaleler ile Dicle nehri yatağında büyük değişiklikler ve tahribatlar oluşurken, nehrin akışında da büyük düzensizlikler meydana gelmiştir“ ifadelerini kullandı.

Dicle Nehrinin ranta kurban edildiğini ve Hevsel Bahçeleri’nin bataklığa dönüştüğünün altını çizen Akdemir, bölgenin kentin gıda ihtiyacını karşılaması ile gündeme gelmekten çok, tahribatlarla gündeme geldiği söyledi.

“Dünya Miras listesine alınma sürecini olumsuz etkileyecektir”

Dicle vadisi, Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçelerinin tahrip ve talanının önündeki tek umudun 2000 yılından itibaren başlayan UNESCO çalışmaları olduğunu ifade eden Akdemir, “2000 yılından itibaren başlayan UNESCO çalışmaları, yılların emeği ile artık filizlenmiştir. Ocak 2014 tarihinde tescil için resmen başvuru yapılmış ve nihai karar Haziran 2015 tarihinde verilecek iken Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Dicle Vadi Projesi adı altında yaptığı çalışmalar mirasımızın 2015 Haziran ayında Dünya Miras listesine alınma sürecini olumsuz etkileyecektir. Yine bu proje ile kültürel peyzaj ve orjin bitkiler alan içerisinde yok olacaktır“ dedi.

“Bir santimetre toprağın 2 yüz ila bin yıl arası gibi bir süreçte oluşuyor”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, Sur ve Yenişehir ilçesi sınırları içerisinde yer alan tarım arazisi alanın imara açarak bu süreci bilerek ya da bilmeyerek zora soktuğunu söyleyen Akdemir,  Bir santimetre toprağın 2 yüz ile bin yıl arası gibi bir süreçte oluştuğuna dikkat çekti.

Akdemir, “Tarım arazilerinin amaç dışı ve yanlış kullanımlarının önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulması gerekir” şeklinde konuştu.

Nihai karar için İl Toprak Koruma Kurulu’nun aldığı kararları Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na gönderdiklerini söyleyen Akdemir,  Gıda, Tarım ve Hayvancılık bakanı Mehmet Mehdi Eker’ni kendi çıkardığı yasaya ve söylemlerine aykırı olan bu yasayı onaylamamasını talep etti. (İLKHA)