Cennet meskenleri
&`;Ancak Rablerinden korkup sakınanlar ise; onlara yüksek köşkler vardır. Onların üstünde de yüksek köşkler bina edilmiştir. Onların altından ırmaklar akmaktadır. (Bu) Allah`ın vadidir. Allah vadiden dönmez.” (Zümer / 20)
Sedat Şeran / doğruhaber
Üst üste bina edilen katlardan oluşmuş köşkler ve bu köşklerin zeminlerinden akan sular... Ebu Said (ra)’den rivayet edilir; Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Cennetliklerden bazıları, aralarındaki üstünlük dolayısıyla yüksek dairelerde oturanları, ufukta doğudan batıya giden parlak yıldızları gördükleri gibi göreceklerdir. “Ey Allah’ın Resulü, bu daireler Peygamberlerin konakları, onlardan başkarı onlara ulaşamaz” dediler. Peygamber (sav) “Bilakis, ulaşabilir. Ulaşanlar: Allah’a iman edip Resulleri tasdik etmiş Allah’ın salih kullarıdır” buyurdu.” (Buhari, Müslim, Tirmizi)
“Bizim katımızda sizi yaklaştıracak olan ne mallarınız, ne de evlatlarınızdır; ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka. İşte onlar; onlar için yaptıklarına karşılık olmak üzere kat kat mükâfat vardır ve onlar yüksek köşklerinde güven içindedirler.” (Sebe / 37)
“İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orada esenlik dileği ve selamla karşılanırlar.” (Furkan / 75)
Bu ayetin tefsirinde Seyyid Kutub şöyle der: “Ayetin orjinalinde geçen “el-Gurfeh” kelimesinden maksat cennetin kendisi olabileceği gibi cennette özel bir yer de olabilir. Nitekim yeryüzünde insanlar da misafir ağırlamak istediklerinde gelenekler icabı evlerinin en güzel ve en uygun odasını seçerler. İşte nitelikleri ve özellikleri biraz önce (ayette) anlatılan bu saygın konuklar özel cennet odalarında esenlik dilekleri ve selamla ağırlanırlar.” Bazı müfessirler de “Gurfeh” kelimesinin yüksek bir konak, malikane manasında olup, genellikle iki katlı bir evin üst katı için kullanılır, derler.
Bu konaklar öylesine muhteşem, yüce ve güzeldirler ki, insan zihni onun ihtişamını hayal bile edemez. Dünyada bile mimarisine hayran kaldığımız yapıtlar görürken, cennetteki konak ve köşklerin güzelliği karşısında insan ne yapar...
Resulullah (sav) şöyle buyurur: “Miraç gecesi cennete vardığımda, bir tuğlası altın, bir tuğlası gümüşten olan mekanlar inşa eden melekler de gördüm. Bu meleklerin orada durduklarını görünce: “Niçin bazen çalışıp bazen duruyorsunuz?” diye sordum. Dediler ki: “Yapı malzemesi gelsin diye bekliyoruz. Sordum: “Beklediğiniz nedir?” Dediler ki: “Bir mü’min dünyada: “Subhanallah ve elhamdülilllah ve La ilahe illallahu vallahu ekber” diyerek zikrettiğinde, biz de yapıya devam eder, o durunca biz de dururuz. Mü’minlerin cennette içi boş yekpare bir inciden çadırı vardır. Bunun yukarıya doğru uzunluğu (yüksekliği) altmış mildir. Bunun içinde bir mümine ait aileler bulunur. Mü’min o aileleri dolaşır durur. O aileler birbirlerini görmezler. Hepsinin bölümü ayrıdır.”
Allah’a emanet olun.