Çocuğun cinsiyetini belirlemek caiz değil
Anne karnındaki çocuğun cinsiyetin belirlenmesi yönündeki bir soruyu yanıtlayan Diyanet İşleri Başkanlığı, herhangi bir tıbbi zorunluluk olmadıkça bunun dinen caiz olmadığını belirtti.
HABER MRK - Diyanet İşleri Bakanlığı, anne karnındaki çocuğun doğum öncesi cinsiyet tayininin caiz olmadığını bildirdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı tarafından anne karnındaki çocuğun doğum öncesi cinsiyet tayiniyle ilgili olarak verilen kararda, "Herhangi bir tıbbi zorunluluk olmadıkça dinen caiz değildir." ifadelerine yer verildi.
Kararda, "Erkek cinsiyetini belirleyen "Y" kromozomlu bir spermatozoid tarafından aşılanan yumurtadan erkek çocuk; "X" kromozomlu bir spermatozoid tarafından aşılanan yumurtadan ise kız çocuk doğmaktadır. Demek oluyor ki, doğacak olan çocuğun cinsiyeti aşılanma (döllenme) sırasında kesinleşmekte ve bu da yumurtaya giren spermatozoidin taşıdığı cinsiyet kromozomunun çeşidine göre olmaktadır. Çocuğun cinsiyetini tespit etmek tıp bilimine göre mümkündür.
Ancak doğacak çocukların cinsiyetinin belirlenmesi şimdiden öngörülmeyecek başka demografik ve ekolojik sorunlar ortaya çıkarabileceği cinsiyetlerin dağılımı konusunda var olan dengenin bozulmasına yol açabileceğinden, herhangi bir zorunluluk olmadıkça yapılması uygun değildir." denildi.
Asya ve Doğu ülkelerinde ailelerin genelde erkek çocuk istediğine dikkat çekilen kararda, şöyle denildi: "Bizim toplumumuzda da durum farklı değildir. Bu da dünyadaki dengenin erkek çocuğun lehine bozulabileceğini göstermektedir. Bu ise, sünnetullaha aykırıdır. Zira Kur`ân`da, "Göklerin ve yerin mülkü (hükümranlığı) Allah`ındır. O, dilediğini yaratır. Dilediğine kız çocukları, dilediğine erkek çocukları verir. Yahut o çocukları erkekler, dişiler olmak üzere çift verir, dilediği kimseyi de kısır yapar. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilendir, hakkıyla gücü yetendir" (Şûrâ 42/49-50) buyrularak insanların erkek veya kız olmasının Allah tarafından belirlendiği ifade edilmiştir.
Pek çok uluslararası temel metinde, örneğin Avrupa Konseyinin Biyoetik Komisyonunun raporlarında ve yakın geçmişte Kahire`de 238 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı toplantısının sonuç metninde de konu ele alınmış ve tıp dışı nedenlerle gerçekleştirilen cinsiyet seçimi uygulamaları uygun görülmemiş ve buna karşı önlem alınması gerektiği dile getirilmiştir.
Bu itibarla tıbbi bir zorunluluk bulunmadıkça cinsiyet tayinine gidilmesi dinen uygun değildir." (İLKHA)