ADIYAMAN - Çağrı-Der,  Kâhta Kültür Merkezi’nde Hz. Hüseyin’i anma programı düzenledi. Etkinliğe, dernek üye ve gönüllülerinin yanı sıra çok sayıda vatandaş da katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlik, Hz Hüseyin ve şehitlerin anlatıldığı sinevizyon gösterimi ile devam etti. Daha sonra sahneye çıkan Çağrı İlahi Grubu, şehadeti konu alan ezgiler seslendirdi.

Programa konuşmacı olarak katılan Araştırmacı Yazar Mehmed Göktaş, Hz Hüseyin ve şehadet mektebini anlattı.  “Kerbela’daki şahısları bir bir incelemek gerekir.”diyen Göktaş, “Kerbala’daki karakterler çok önemlidir. Her birinin üzerinde epeyce durulması gerekiyor. Bugün yeryüzünde yaşayan insanların hepsi kendini aradığı zaman Kerbela’da bulur. Ya Yezid’dir, ya Hüseyin’dir,  ya Zeynep’tir, ya Müslüm bin Akil’dir, ya Hur Bin Yezid’dir, ya Sad’dır…  Tabir-i caizse Kerbela’da rol alan bütün aktörler hepsi birer birer incelenmesi gerekir. Aksi takdirde Hz Hüseyin’i anlayamayız.”dedi.

Göktaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Hz.Hüseyin’in ölmemesi bir tek yol vardı,  Yezid’e biat edecekti. Yezid’e biat etmek demek; ‘Ey Yezid sen âlemlerin Efendisi olan Hz.Muhammed Aleyhisselamın yerine layıksın, ben onaylıyorum demektir.’ Hz. Hüseyin bunu yapabilirdi. Yapsaydı belki yaşardı. Eğer Hz. Hüseyin ölmeseydi, inanız ki İslam son bulurdu. Eğer Hz. Hüseyin Yezid’e bir fetva ile uysaydı, onun halifeliğinin kabullenseydi. Kendisinden sonra gelen bütün âlimler onu yapacaktı. Zulme, haksızlığa, batıla karşı kafasını kaldırmazdı. Bugün ne Şeyh Said olurdu, ne Seyyid Kutup olurdu, ne Molla Abdulkadir olurdu, hiç kimse olmazdı bu dünyada."

Program, Mehmet Aydın’ın yaptığı dua ile sona erdi.

(Mehmet Eren-İLKHA)