DİYARBAKIR – Diyarbakır Ehl-i Beyt Platformu tarafından ‘İmam Hüseyin’i Anma ve Anlama’ adlı bir etkinlik düzenlendi.

‘İmam Hüseyin’i Anma ve Anlama etkinliğinde Yezid ordusunun Hz Peygamber’in biricik torunu Hz. İmam Hüseyin ve yarenlerine yapılan işkence ve zulümlerin teması ön plandaydı.

Anma programında bir konuşma yapan Molla Abdullah,  Hz. İmam Hüseyin’in başına gelen bu acı olayın tarihte eşi ve benzeri olmayan bir olay olduğunu ifade ederek, bu büyük Kerbela musibetinin İslam dininin başına geldiğini belirti.

Çoğu Müslüman’ın bu durumun farkında olmadığına dikkat çeken Molla Abdullah, “Maalesef Müslümanların kalbi kararmış durumdadır.  Zalim ve ayyaş sarhoşlar İslam dünyasının başına halife olmuşlar. Bu vahşi ve ayyaşlar İmam Hüseyin’in mübarek başını kestiler ve onun mübarek cesedinin üzerinden atlarla geçtiler. Hz. Peygamberin Ehli Beyti’nden kadın ve çocukları esir aldılar. İmam Hüseyin ve ailesini mübarek başını sokak sokak dolaştırdılar. Onun başını mızrakla salladılar. Bu rezillik daha önce İslam ümmetinin başına gelmemişti” dedi.

“İmam Hüseyin için gözyaşı dökmemiz lazım”

Hz. Hüseyin’in meselesini duyan her Müslümanın asla gülmemesi gerektiğini ve İmam Hüseyin için ağlayıp üzülmesi gerektiğini ifade eden Mola Abdullah etkinlik konuşmasının devamında, “Bilin ki 7 kat asuman İmam Hüseyin için ağlamıştır. İmam Hüseyin için feryat edin. Aşure günü bütün sema ehli İmam Hüseyin için yas tutuyor. Hangi kalp İmam Hüseyin için ağlamaz ki. İmam Hüseyin’i gördüğünde ağlamayan göz ve İmam Hüseyin’i duyduğunda sağır olamayan kulak nasıl yerinde durabiliyor. Zillet Hüseyin’den uzaktır. Bugün İslam ümmeti zillet içindedir. Binlerce parça haline gelmişler. Kendilerini hak görüyorlar diğerlerini de batıl görüyorlar. Eğer İslam ümmeti Hz. Hüseyin’i tanısaydı yeryüzünde zulüm kalmazdı” şeklinde konuştu.

“İmam Hüseyin’i vahşice şehit etiller”

 İmam Hüseyin’i katledenlerin ona çok büyük zulümler ettiklerini ve kafasını acımadan kestiklerini hatırlatan Molla Abdullah, “İmam Hüseyin’i şehit ettikten sonra onun Ehli-i Beyti’ni esir ettiler ve onlara çok büyük zulümler ettiler. Ellerini ve ayaklarını bağladılar. Onların bedenlerine işkence etiller. Kadınların elbiselerini çıkardılar ve hürmetlerini ayaklar altına aldılar. İmam Hüseyin’in tek suçu Ehli beyt mensubu olmasıydı ve hak davada olmasıydı. İmam Hüseyin ve ailesi asla İslam dışı bir şey yapmadı. İmam Hüseyin’in musibeti çok büyük bir musibettir. Onun başına gelen bu musibetten daha büyük bir musibet yoktur. Biz bu katliamın hesabını Allah’ın yanında isteyeceğiz. Çünkü Rabbimiz zuntikamdır” vurgusunda bulundu.

“Kerbela acısı hala tazedir”

Hz.  İmam Hüseyin’in şehit olduğu Muharrem gününde Hz. Fatma ve Ehli Beyt’in çok büyük bir üzüntü ve keder içine girdiklerini belirten Mola Sadık Çelik ise, “İmam Hüseyin’i anmak için yapılan her şey izzet ve şeref bulur. Kerbela hadisesinin üzerinden 1375 yıl geçti fakat acısı hala canlıdır. Kerbela hadisesini anlamak ve hayata geçirmek zor ve çetin bir iştir. Ama paha biçilemez bir değere sahiptir. Kerbela hadisesi muhatapları tarafından önceden hazırlanmış planlı bir şey değildir. Allah’a ne kadar iman eden ve ne kadar temiz olursak Kerbela’yı da o derece anlayabiliriz. Biz Kerbela’yı anlamak için aciz bir durumdayız. Biz Kerbela’da yaşananları kendi hayatımıza nasıl idame ettirebiliriz onun peşine düşmeliyiz” ifadelerine yer verdi.

Anma programı İmam Hüseyin ve Kerbela üzerinde bestelenmiş mersiye ve ezgilerle son buldu.

(Ali Fidancı/M.Sıddık Bilge/İLKHA)