israil destekli 28 Şubat 1997 Post modern darbesi ile Türkiye’de tam manasıyla İslam`a savaş açıldı ve dini kurumlar tamamen ortadan kaldırılmaya çalışıldı. Aktörleri tarafından bin yıl süreceği söylenen “kara kararlar”ın etkisi halen ortadan kaldırılmış değil. Şimdi aradan 15 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen bu darbe konuşuluyor. Ama artık daha büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Şu an başta Kobani, Suriye, Irak, Ortadoğu ve bölgemizde yaşananların sıradan bir olay olmadığını görmeliyiz.

Şu an yaşananları “Küresel 28 Şubat” olarak adlandırmalıyız. Bir açıdan da Kürt 28 Şubat`ı olarakta adlandırabiliriz. Çünkü olaylar ve gelişmeler daha çok Kürtler üzerinde yoğunlaştığından bu adla adlandırabiliriz. Ortadoğu ve Kürt coğrafyasında yaşananlar basit bir olay değildir. Cumhurbaşkanı Erdoğan Estonya dönüşü gazetecilere uçakta PYD’nin arkasında olan “üst akıl”dan bahsetti. İşte Cumhurbaşkanı`nın dediği “üst akıl” dünyayı yöneten uluslararası veya küresel derin devlettir.
Son aylarda yaşananlar tamamen dünyayı yöneten “Küresel derin devlet”in politikalarının sonucudur. Kendi politikalarının dışına çıkan güçleri ortadan kaldırmak ve kendi istedikleri çizgiye çekmek için çeşitli oyun ve entirakaları uyguluyorlar. Yüzyıl önce emperyalistler çizdikleri sınırların, haritaların artık tutmadığını gördüklerinden Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)’u uygulamaya koydular. Ve bunun için halkların ölmesi ve katliamların yaşanmasını onların hiç mi hiç umurlarında değildir.
6-7 Ekim tarihlerinde yapılanın ya da yapılmak istenenin BOP’un sonucu ve “Küresel bir 28 Şubat veya Kürtlerin 28 Şubatı” olarak görmeyen siyasiler ve kanaat önderleri ne zaman bu saflık uykusundan uyanacaklar acaba. IŞİD bahanesiyle ile ortaya çıkan durumun aslında Kürtleri İslam`dan uzaklaştırma projesinin adım adım uygulanmasından başka bir şey değildir.

Batılı emperyalistler Cumhuriyet rejiminden sonra yalan tarih bilgileriyle “Arapların Osmanlıya ihanet ettiğini, İranlıların zaten düşman olduğu tezini sürekli işleyerek Arap ve İranlılar üzerinden Türkiye coğrafyasını İslam`dan uzaklaştırma tezgahını kurdular. Şimdi aynı tezgah IŞİD bahanesiyle Kürtlere karşı kuruldu. Bu ziyniyet ‘Kürtlere zulüm ediliyor’ diye sözde Kürtlere yardım ediyor. Bir taşla birkaç kuş vuruyorlar. Hem haritayı değiştirecekler, hem Kürtlere şu mesajı verecekler: “Bakın Araplar ve Müslümanlar Kürtleri yok etmek için saldırdı ABD, israil ve Avrupalılar size yardıma geldi.” Vay be! Her şeyi önceden nasılda hesaplamış adamlar. Tezgah ve komplo adım adım işliyor. Kürtleri İslam`dan uzaklaştırmak ve İslam`a düşman etmek için bundan daha iyi bir fırsat olamazdı. Bakın bazı Kürtler çocuklarına “Obama” ismini vermeye başladı ve sözde bazı Kürt haber siteleri de marifetmiş gibi bunu pompalayarak veriyor. Hele Peşmergelerin Suruç’a gitme ve oradan da Kobani`ye geçmeleri sırasında “Biji ABD” ve “Biji Serok Obama” sloganı atan kanı bozuklar nasılda emperyalistlere sevgi gösterisinde bulunuyorlar. Emperyalistlerin ne zaman Kürtlere ve diğer ezilen halklara karşı olumlu bir icraatları olmuşta şimdi olsun.

Dediğim gibi tezgah adım adım ilerliyor. Bu tezgahı kuranlar için ortada bir sorun var tabi: Bölgedeki dindar halk ve dini kurumlar. İşte burada israil taktiği devreye girdi ve dindar halka ve dini kurumlara saldırılar yapıldı ki, bölgeyi terk etsinler ve bölge istedikleri şekle bürünsün.

Ama ALLAH’ında bir hesabı olduğunu unuttular ve kendilerini yenilmez zannediyorlar. Ama her zaman zalimlerin yıkılmaya mahkum olduğunu unutuyorlar.

Şimdi bölgemizin kanaat önderleri ve liderleri 6-7 Ekim olayları ve yaşananların BOP’un ve “Küresel bir 28 Şubat”ın sonucu olduğunu görmeleri ve yaşananları iyi okumaları ve ona göre bir yol haritası çizmeleri gerekir. Aksi takdirde bölge ve Ortadoğu’da emperyalistlerin oyun ve komploları ile halklar arasında telafi edilemez düşmanlıklar meydana gelecektir.

Veysi Demir / Batman Ekspress