"Durdurun bu denetimsizliği, durdurun bu cinayetleri"
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi artarak süren iş cinayetleri nedeniyle AK Parti iktidarına sert eleştirilerde bulundu.
BURSA – Karaman’ın Ermenek ilçesinde su basması sonucu maden ocağında mahsur kalan 18 işçiye ulaşma çalışmaları sürerken, iktidarın çalışma yaşamında ölümlere davetiye çıkaran uygulamalarına yönelik tepkiler de artıyor.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı İbrahim Mart, Şube Yönetim Kurulu üyeleri, Maden Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Atlıhan Öge, Peyzaj Mimarları Odası Bursa Temsilciliği Başkanı Necla Özkaplan Yörüklü, DİSK Marmara Bölge Temsilcisi Ayhan Ekinci ile KESK Dönem Sözcüsü Süleyman Ayyılmaz’ın da katıldığı basın toplantısında, artarak süren iş cinayetleri nedeniyle AK Parti iktidarına sert eleştirilerde bulundu.
Şair Şükrü Erbaş’ın Soma faciasının ardından yazdığı, şiirin dizeleriyle konuşmasına başlayan TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı İbrahim Mart, Ermenek’te geçen her dakikads, işçilere sağ ulaşma umudunun azaldığını söyledi.
Tüm işçi katliamlarında olduğu gibi, bazı bakanlar ile yetkililerin olay yerine gittiğini belirten Mart, bunun olay yerinden canlı yayına döndüğüne dikkat çekti.
İş cinayetlerinin asıl nedeninin insan hayatını geri planlara iten yeni iş yaşamının sorumlusu AK Parti iktidarı olduğunu iddia eden İbrahim Mart, “AKP iktidarı ile çalışma yaşamının tüm kuralları değiştirilmiş, vahşi kapitalizmin aşırı kâr hırsınının işini kolaylaştırır hale getirilmiştir” dedi.
‘Kimseyi dinlemiyor, kendi bildiklerini okuyorlar’
AK Parti’nin iktidara geldikten sonra yaptığı ilk işlerden birinin çalışma yaşamına ilişkin yasalar olduğunu hatırlatan Mart, hazırlık aşamasında sendikaların, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin görüşü alınmasına rağmen, bu görüşlerden tek bir satırın bile yasaya yansıtılmadığını, iktidarın kendi bildiğini okuduğunu dile getirdi.
AK Parti iktidarında taşeron çalışan işçi sayısının üç kat arttığını, sendikasızlaştırmanın yaygınlaştığını ileri süren Mart, “Siyasi iktidar, her kazadan sonra yasa ve yönetmeliklerde değişiklik yapma yoluna gitti, AKP’nin uygulamaya koyduğu yönetmelikler, en az 10 kez değiştirildi. Ancak kazalar, katliamlar yine arttı. Şimdi yine aynı durum yaşanacak” diye konuştu.
İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin aynı zamanda hekimlik, mühendislik hizmeti olduğunu kaydeden İbrahim Mart, oysa iktidarın hem Türk Tabipler Birliği (TTB), hem de TMMOB’yi her konuda devre dışı bıraktığını söyledi.
Her faciadan sonra “ihmali olanlardan hesap sorulacak” dendiğini oysa ihmallere yıllardır uygulanan politikaların yol açtığını ifade eden Mart, şunları kaydetti:
“İşçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin politikaları belirleyenler, kararları tek başına alanlar, işyerlerine, madenlere ruhsatları verenler, işyerlerini denetleyenler, uzmanların, hekimlerin eğitimlerine, mesleki eğitimlere ilişkin yetkileri verenler bellidir. AKP iktidarı ve geçmişten bugüne bu konularda rol üstlenenlerin hiçbiri masum değildir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu sorumluluğu sadece işverenlere yıkamaz. 2002‘den bu yana meydana gelen ölümlerde, insanların sakat kalmasında, işverenlerin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlarının, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlarının, madenlerdeki kazalar nedeni ile Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (MİGEM) önemli sorumlulukları vardır. Evet sayın Davutoğlu; ‘herhangi bir kurumun ihmali varsa kesinlikle hesabı sorulmalı’dır ve sorumlular uzağınızda değildir.”
Ulusal işçi sağlığı ve güvenliği kurumu kurulmalı?
Sorunların çözümü ve faciaların önlenmesinde kamu işletmeciliği ve kamusal denetimin egemen olması gerektiğini vurgulayan MMO Şube Başkanı Mart, bu konudaki önerileri şöyle sıraladı:
-İşçi sağlığı ve iş güvenliği çok bilimli bir konudur. Sendikalar, meslek odaları ve üniversitelerin karar süreçlerinden dışlanması kabul edilemez. Bu örgütlerin katılımı ile Ulusal İşçi Sağlığı Güvenliği Kurumu oluşturulmalı, kurum, idari ve mali yönden bağımsız, demokratik bir işleyişe sahip olmalı; finansman kaynakları işveren ceza paraları ile ‘iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasının fazlalık veren bölümü’nden oluşturulmalıdır.
Ulusal İşçi Sağlığı Güvenliği Kurumu oluşturuluncaya kadar geçecek sürede;
-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, işverenlerin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediklerini denetleyebilecek bir altyapıya sahip olan bilgi işlem sistemi aracılığı ile işyerleri izlenmeli, yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yönelik ağır cezalar uygulanmalı.
-Uzman ve hekimlerin tespit ve önerilerini bu sistem aracılığı ile bakanlığa iletmeleri sağlanmalı.
-Maden ve inşaat sektörleri başta olmak üzere, iş güvenliği uzmanlarının işyerinde çalışma süreleri artırılmalı. Çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 50 veya daha fazla çalışan varsa, iş güvenliği uzmanı tam süreli olarak istihdam edilmeli.
-Uzman, hekim eğitim süreleri artırılmalı, TTB ve TMMOB hekim ve uzman eğitiminde yetkili kılınmalı, işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları her yıl bilgi yenileme eğitimine alınmalı.
-İşçilerin mesleki eğitimlerinde, işyerlerinin teknik periyodik kontrolleri ve ölçümler konusunda TMMOB‘ye bağlı odalara yetki ve etkin rol verilmeli. (Zeki Aras –İLKHA)