DİYARBAKIR- Son  zamanlarda, Diyarbakır üzerine yapılan sosyal araştırmaların gerçeği yansıtmadığını ve toplumda meydana gelen yozlaşmanın raporlara yansıdığından çok daha feci durumda olduğunu belirten Diyarbakır Değerlerini Koruma ve Yaşatma Derneği Genel Başkanı Recep İdikut,  Diyarbakır sınırları içerisinde yaşanan durumların çığırından çıktığını ve acilen bu cinnet halinin önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

Konu ile ilgili olarak İlke Haber Ajansına değerlendirmelerde bulunan İdikut, Diyarbakır’da özellikle fuhuş ve uyuşturucu sektörünün planlı bir şekilde ve organize olarak toplum içerisinde yayılmasının sağlandığını belirterek, “Diyarbakır’da uyuşturucu kullanma yaşı 9’a kadar düşmüş. Bölgede çok ciddi oyunlar oynanıyor. İnsanlarımıza sahip çıkmalıyız. Çocuklarımıza sahip çıkmalıyız. Değerlerimize sahip çıkmalıyız.” İfadelerini kullandı.

“Bağlar ve Sur İlçemizde uyuşturucu kullanma yaşı 9-10 yaşlarına kadar düşmüştür.”

Diyarbakır’da 4-5 bin üzerinde uyuşturucu satıcısının kayıtlarda olduğunu ancak, bu kayıtların gerçeği yansıtmadığını belirten İdikut, Diyarbakır’ın sadece merkez Bağlar ilçesinde bile sayının bundan çok daha fazla olduğunun altını çizdi.

İdikut, “Uyuşturucu satanların birçoğu ‘kullanıcıyım’ dediği için serbest bırakılıyor.  Sadece Bağlar ilçemizde binlerce uyuşturucu satıcısı bulunuyor.  Peki, bunu çözüm noktası ne? Şimdi bir toplum, dini değerlerinde uzaklaştırılmışsa; bir toplum, dini hassasiyetini kaybetmişse; bir toplum, buhran içerisinde ise, o toplum; arayış içerisine girer. Bir toplumun arayışı içinde olduğu bir değer yoksa bu değeri uyuşturucuda arar, fuhuşta arar veya başka yollarda arar. Dolayısıyla bu durumda da uyuşturucu tuzağına düşenlerin oranı gün geçtikçe artış sağlar ve haliyle uyuşturucu madde kullananların yaş oranı da gittikçe düşer. Bilgimiz dâhilinde olduğu için söylüyorum: Bağlar ve Sur İlçemizde uyuşturucu kullanma yaşı 9-10 yaşlarına kadar düşmüştür.” ifadelerini kullandı.  

Okul önleri uyuşturucu tuzağı

Ahlakı ve akidesi zedelenen insanların dinden uzaklaştığını bu türden insanların bazı art niyetli bilinçli eller tarafından kötüye yönlendirildiklerini belirten İdikut, “Bizim Kürt halkının genç kızlarını ahlak sızlaştırmak için, uyuşturucuya alıştırmışlar. Bugün hangi okulun kapısına gidersek gidelim; Orada uyuşturucu satıcılarının, veli veya öğrenci kılığına girmiş bir halde çocukları zehirlediğine rastlarız. Emniyet eğer üzerinde durursa veya takip ederse, çok rahat yakalayabilir. dedi.

Yaşanan  bu kötü durumun temelinde yatan asıl nedenin eğitimsiz aile olduğunu ve birilerinin toplumun cehaletini kendi kötü emellerine alet ettiğini söyleyen İdikut, “ölmüş maneviyat, İslam’dan uzak bir akide, sıfıra düşmüş ahlaki değerler,  bölgede 30-40 yıldır izlenen politikalar ve uygulanan yanlış yönetmelikler, bölgede hâkim olan siyasi güç ve bu gücün insanlara sunduğu zillet… İşte bütün bunlar; bölgenin geri kalmışlığını tetiklemiş ve bölge halkını karanlık bir çıkmaza sokmuştur.” şeklinde konuştu.

 “Arayış”  içerisine giren toplum

Yasalardaki boşlukların tespit edilerek giderilmesi ve Mülki idare amirlerinin bu konularda ciddi, kararlı adımlar atması gerektiğini söyleyen İdikut, yaşanan bu olumsuzlukların üzerine gidilmesi gerektiğini söyledi.

İdikut, “Bu şehir çok ciddi bir göç almıştır. Yani 1990’lı yıllarda, 250 bin nüfusu olan Diyarbakır; bugün, 2 milyona dayanmış. İnsanlar değerlerinden uzaklaştırılmış. Bugün camilerimize baktığımızda, camilerin boş olduğunu görüyoruz. Bu neyi gösteriyor: Toplumun iç yüzünü anlatıyor. Art niyetle hareket eden bilinçli eller toplumu cahil bırakmak istiyorlar. Cahil bırakılan toplum, dini değerlerinde uzaklaştırılmış, bunun sonucunda da toplum bir arayış içerisine girmiştir.” İfadelerini kullandı.

“Bu toplumun ana mayası, ‘Dindir.”

Toplumun üzerinde çok ciddi oyunların oynandığını, bu yüzden elinde imkân olan her kesimin bölge insanına sahip çıkması gerektiğini söyleyen İdikut: “Birileri kızlarımızı fuhşa itiyorsa, onlara dur demeliyiz. Son 40 yılda bölgede bizi dinsizleştirmek için, çok ciddi siyasi planlar yaptılar ama beceremediler. Bu toplumun ana mayası dindir. Dindar olan toplum kızına da oğluna da sahip çıkar. Toplumda ahlaksızlığın olmaması için de tedbirler alır. Bilinçli eller bizi yozlaştıramadıkları için gözlerini, kızlarımıza ve hanımlarımıza diktiler ve bunu sahaya sürdüler. Bugünkü tablo da maalesef budur. Fuhuş sektörü bölgede aktiftir. Bu noktada basın aracılığıyla Mülki Amirler, STK’lar, eğitimciler ve kanaat önderlerimiz irade göstermeleri gerekiyor.” dedi. 

Ramazan ayında Canlı müzik ve bar açıyorlar

Diyarbakır Fatih Caddesinde 6-7 tane içki dükkânı olduğunu ve bazı semtlerde bu dükkânların hemen caminin yanı başında ya da  okullara yakın kurulduklarını anlatan İdikut, “Bu içki dükkânların hemen ilerisinde Fatih ilköğretim okulu var. Hemen yakınında başka eğitim kurumları var. Yukarıda da camii var. Bu dükkânlara nasıl ruhsat veriliyor ben anlamıyorum. Ramazan ayında canlı müzik ve bar açıyorlar. Diyarbakır halkına adeta psikolojik baskı yapıyorlar.” şeklinde konuştu.

Ya hırsızlık, ya uyuşturucu ya da fuhuş yapıyorlar.

Suriyeliler ve Çingenelerin üzerinden birilerinin sahayı doldurduğunu ve fuhuş ile uyuşturucu sektörünü bu iki sınıf üzerinden yürütmeye çalıştığını belirten İdikut, bunu en az kendileri kadar yetkililerinde bildiğini ancak buna bir önlem almadıklarını söyledi. (Fikret Özkan / İLKHA)