Amerika dünyadaki birçok fitne, fesat ve kötülüğün mimarıdır. Uzmanlık alanı bozgunculuk. Bombalarla, imhayla ve katliamlarla maruf bu ülke kan ve terörden beslenir. Çıkarları için gerekli gördüğünde şehirleri hatta ülkeleri insanlarıyla birlikte ateşe verir. Yalan fitne, fesat ve bozgunculukta kimseler boy ölçüşemez. Kur’an–ı Kerim’de zikredilen şeytanın bütün özelliklerine sahiptir. Bundan dolayı Müslüman Amerika’yı “Büyük Şeytan” olarak nitelendirirler.

Diğer yandan Müslüman Kürd halkının başına bela olmuş PKK, Kur’an–ı Kerim’de şeytanla ilgili geçen bütün özellikleri taşımaktadır. Kürdlerin içerisindeki fitne ve fesadın mimarıdır. Uzmanlık alanı bozgunculuk. En büyük sermayesi yalan ve iftira. Bu günlerde gönüllü uşaklığına soyunduğu ABD ile birçok karakteristik özellikleri aynıdır. Her ikisi de yalan, fitne, fesat, bozgunculuk ve katliam yapıp mazlumların kanını dökmede mahirdirler.

Solcular için ABD her zaman kötülüklerin anasıydı. İnsanlığı büyük felaketlere sürükleyen bu emperyalist güçle her alanda mücadele edilmeliydi. Özellikle 1967 yılında ABD’nin 6. Filosunun İstanbul’a uğraması üzerine zamanın solcuları gösteriler yapmış, “Yankee go home” sloganıyla, tepkilerini yaygın şekilde dile getirmişlerdi. O günkü solcuların emperyalist ABD’ye karşı duruşu, emperyalizmden nefret eden herkesin takdirini toplamıştı.

PKK, diğer sol hareketler gibi yıllardır antiemperyalist şarkıyı dillendiriyor. Birkaç yıldır ABD ile ilişki içinde olduğu ve kullanıldığı söylemlerine kulak tıkayan bu örgüt, antiemperyalist söylemi uzun süre tekrarladı.

Ancak iki yüzlü, kaypak ve tahammülsüz sol karakterin bütün özelliklerini taşıyan bu örgütün, diğer sol hareketlerde olduğu gibi oportünist çehresini ortaya koyup ABD’nin gönüllü uşaklığına soyunduğunu ve emperyalizmin koltuk değneği olmaya karar verdiğini görüyoruz. Böylece bütün sermayesi yalan ve bozgunculuk olan bu yapının çıkarı için girmediği kalıp, sıkmadığı el ve karıştırmadığı pisliğin olmadığına tanık oluyoruz. Eskiden düşman olan, ülkeden kovulması için büyük protestolar gerçekleştirilen Amerika, bugün Kürt ve Türk solcularının en iyi dostu ve büyük patronu haline gelmiş. Hem alan razı, hem de satan razı misali patron uşak ilişkisinden her iki tarafın memnun olduğuna tanık oluyoruz.

Batıda kokuşmuş sol hikâyeleri anlatacak kimseleri bulamayınca Kürdlerin kapısına dayanan ve PKK ile el ele vererek Kürdleri bozmaya ve ifsada yoğunlaşmış Türk solcularla Kürd solcuların yeni ekmek kapısı emperyalizmin patronunun eşiği olmuştur. Ruh hali bozuk solcuların antiemperyalizmleri buraya kadarmış. Rüzgar nereye eserse oraya doğru şekil alıyorlar. Anlayacağınız günümüzün modern solcuları rüzgarlarda yön değiştiren korkuluklar gibi olayların seyrine göre şekil alıp renkten renge girebiliyorlar…

Emperyalist patronlar ve solcu çırakları aynı şeytani ruha sahip olduklarından tencere kapak misali birbirlerine ayak uydurmada hiç de zorluk çekmediler.

PKK’nin emperyalist patronlara gönüllü hizmetini PKK ve türevi alanların yöneticilerinin son zamanlarda bol bol ABD’yi ziyaret edip arzı endam etmelerinden anlıyoruz. En son HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş solcuların yeni kıblesi ABD’yi ziyaret etmiş, açık ya da gizli kendisinin ifadesiyle “çok önemli görüşmeler” yapmıştı. Amerika’dan döner dönmez gerekli direktifi almış olacak ki PKK’lileri sokaklara salıp her yeri Kobani gibi savaş alanına çevirmelerini istedi. Onun çağrısı neticesinde Suruç’a sığınan Kobanililerin zorla otobüslere bindirilip götürüldüğü, dağdaki çetelerle şehirdeki çetelerin de katıldığı terör eylemleri ve barbarlıklar korkunç boyutlara ulaştı. Müslümanları doğrudan hedef olan vahşiler kurban eti dağıtan gencecik insanları hunharca katledip, apartmandan aşağı atıp bedenlerini paramparça ettiler. Müslümanlara ait birçok mekanı ateşe verip tahrip ettiler. Kötülüklerin anası Amerika’nın uşakları Müslümanlara ait neye ulaştılarsa saldırdılar.

Emperyalist patronlarından aldığı direktifle cinayetleri işleyen örgüt, bunlarla yetinmedi. Emperyalist patronun Adana Başkonsolosu John L. Espinoza’nın Diyarbakır’daki PKK uzantılarını ziyaretine karşın büyük şeytana sadakatlerini göstermek adına bir kez daha Müslümanlara saldırıp yeni cinayetler işlediler.

Bugünlerde emperyalist patronların PKK/PYD’yi desteklemek amacıyla Kobani’ye saldıran IŞİD’i havadan vurması, ayrıca havadan PKK’lilere silah ve gıda yardımında bulunması Kürd ve Türk solcuların emperyalizmi kıble edinmesine karşı ABD’nin vefa borcunu ödemeye başladığını göstermektedir.

Eskiden “Yankee Go Home” diyen solcular bugün “Bıji Yankee” ya da “Bıji Serok Obama” diyerek imanlarını tazelemekte, böylece Komünizme uşaklığın yerine emperyalizme uşaklığa başladıklarını ortaya koymaktadırlar. Bütün bunları yaparken de pişkin davranan, yüzleri kızarmayan ve en küçük bir utanç belirtisinde bulunmayan Kürd ve Türk solcular, yeni patronlarına bağlılıklarını ve sadakatlerini gösterme adına gelecek günlerde başka Müslümanların canına kıyabilirler.

Kürd ve Türk solcuların en karakteristik özelliği güç sahiplerine uşaklıktır. Eskiden komünistlere uşaklık ederken kimi zaman karınlarının doymadığı olurdu. Ancak bugün kemikleri yağlı ve etli emperyalistlere uşaklığı büyük bir gururla sürdürmeleri, hallerinden memnun olduklarını ve karınlarını doyurmada sıkıntı çekmediklerini göstermektedir. Ne diyelim kemikleri bol ve yağlı olsun.

Nevvab Yıldız  (Hürseda Haber)