Hüdapar kitlesinin legal - şeffaf yapılanması ve temsil ettiği değerlerle toplumun her kesiminden önemli bir teveccüh gördüğünü, doğu ile batı arasında kardeşlik köprüsünü tesis eden bir hareket olduğunu söyledi. Kardeşlik ve gerçek barışa samimiyetle sahip çıkmalarının bazı kesimleri rahatsız ettiğini belirten Yalçın bu yüzden temsil ettikleri kitlenin uzun zamandır baskı ve saldırılara maruz kaldığını söyledi.

Türkiye`nin ortak huzuru ve bölgedeki hassas gelişmeler nedeniyle şimdiye kadar uğradıkları saldırı ve tacizlere sabrettiklerini ifade eden Yalçın, "Son olaylarda 8 kardeşimizi kurban verdik. Durum son derece vahim. Birileri 90`lı yılların özlemi içinde.

Biz, Hizbullah - PKK çatışması çıksın istemiyoruz. Ancak insanlarımızın maruz kaldığı baskı ve saldırılar da sabır taşını çatlattı. Çözüm süreci, bölgedeki Müslüman halk için ölüm sürecine döndü. Devlet 3 maymunları oynuyor.

İnsanlarımızı katleden saldırganlardan bir teki bile yakalanmadı. Her şey herkesin gözü önünde cereyan ediyor. Kamera görüntülerini milyonlar izliyor. Ama soruşturma, failleri yakalama konusunda bir gelişme yok. Vatandaşın güvenlik kuvvetlerine, savcıya, devlete güveni kalmadı.

Hüdapar başta olmak üzere bölgedeki tüm İslami kurum ve kesimlere yönelik son saldırılarla birlikte bölgede can ve mal emniyeti kalmadı. İnsanlarımıza saldırılar yapılırken bölgedeki Vali, kaymakam ve emniyet yetkililerine ulaşamadık. Sokaklar vahşi çetelere teslim edildi. Halk kendini savunmak zorunda bırakıldı.

Olayların önünü almak, saldırıların son bulmasını sağlamak üzere çaba sarf eden arabuluculara teşekkür ediyoruz. Çalışmalarını kıymetli, değerli görüyoruz ve kabul ediyoruz. Ancak BDP`nin de katıldığı bu görüşmeler sonuç vermedi, saldırıların önü alınamadı bugüne kadar.

Türkiye genelinde stk, basın ve tüm kuruluşları ziyaret ederek bölgedeki durumu, saldırı ve zulmü dile getirmeye çalışıyoruz. Tüm kesimlerden bu saldırı ve baskılara karşı ortak tutum bekliyoruz.

Tehlike çok büyük. Bizler endişeliyiz. 90`lı yıllarda da benzer durumları yaşadık ancak o dönemde kendimizi ifade edemedik.

Bölgede karşılıklı çatışma yok. PKK ve onun uzantılarının dindar insanlara karşı saldırıları var. Yüzlerce - binlerce işyeri hedef alınarak, tahrip edilip yağmalandı. İnsanlarımızın tahammül ve sabırları tükenme noktasında.

Devletten acil önlemler almasını, saldırganlara engel olunmasını bekliyoruz. İşlenen cinayet ve saldırıların faillerinin ortaya çıkarılarak cezalandırılmasını bekliyoruz. Kamuoyundan da bu saldırı ve terör olaylarına karşı ortak tavır alınmasını bekliyoruz" dedi.

gapgundemi