PKK’nin 7 Ekim’de Diyarbakır’da gerçekleştirdiği vahşet ötesi katliam konuşulmaya devam ediliyor.

Saldırılarında başladığı ilk günden bu yana katliamı olduğu gibi ekrana taşıyan nadir yayın kuruluşlarından biri olan Kanal A televizyonunda, dün gece tarihe geçecek bir program yayını gerçekleşti.

Mehmet Toprak’ın hazırlayıp sunduğu “A Politik” programının konukları, arkadaşları Yasin Börü, Hasan Gökgöz, Riyad Güneş ve Hüseyin Dakak ile birlikte bayramın 4. günü fakirlere kurban eti dağıtırken PKK’nin gerçekleştirdiği 7 Ekim katliamından yaralı olarak kurtulan Yusuf Er ile katliamda şehid olan Hasan Gökgöz’ün babası Mehmet Gökgöz, HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu ve Gazeteci-yazar Süleyman Özışık oldu.

Katliamda polisin ihmali, “çözüm süreci”nin saldırı zemin hazırlayıp hazırlamadığı, Paralel Yapı’nın katliamda parmağının olup olmadığının sorgulandığı programda sunucu Mehmet Toprak sözü ilk olarak oğlu Hasan’ı genç yaşta kaybettiği halde metaneti elden bırakmayan Mehmet Gökgöz’e verdi.

“Her Gün Fakirlere Et Dağıtmaya Gidiyordu”

Katliamda parmağı olan başta Selahattin Demirtaş ve Zübeyde Zümrüt olmak üzere bütün PKK/HDP’lilerden şikayetçi olduğunu yenileyen acılı baba, bir soru üzerine, 42 yıldır Diyarbakır’da yaşadığını, böyle bir vahşete şahit olmadığını, Demirtaş’ın çağrısını duyduğunda olayların bu noktaya varacağını asla tahmin etmediğini söyledi. Bayramın ilk günü oğlu Hasan ile bayramlaştığını aktaran Gökgöz, “Bayramın birinci günü gelip benimle bayramlaştı. O günden sonra oğlumu görmedim, çünkü her gün fakirlere et dağıtmaya gidiyordu.” dedi.

“Oğlum Kobanili Mültecilere Kefil Olup Ev Tutmuştu”

Oğlunun kendi battaniyesini Kobanili mültecilere verecek kadar yardım sever biri olduğunu anlatan Gökgöz, Kobani’den gelen bir aileye ev tuttuğunu ve aile kefil olduğunu söyledi. Gökgöz, Hasan’ın geçen yıl da Suriye’den gelen bir aileye evindeki elektrikli sobayı götürüp verdiğini.

Katliam Tanığının Anlattıkları Kan Dondurdu

Katliamın yaşandığı gün tam olarak nelerin yaşandığını canlı yayında anlatan Yusuf Er, Bağlar’da 4 arkadaşıyla birlikte Kurban eti dağıttıkları sırada önlerinin PKK’li çetelerce kesilmesiyle başlayan saldırılarının daha önce basında yer almayan detaylarını da aktardı.

“Yusuf’un Sözleri Beni Can Evimden Vurdu”

Yusuf Er’in anlattıklarını dehşet içinde dinleyen deneyimli gazeteci Süleyman Özışık, “Yusuf’un sözleri beni can evimden vurdu. Peşlerinde yüzlerce insan, silahlarla, taşlarla kovalıyor, ama onlar elindeki eti bir mazluma, bir ihtiyaç sahibine yetiştireceğiz diye çocuklar elindeki poşeti atmıyor, alıp beraberinde götürüyor.” dedikten sonra, işlenen vahşet karşısında söyleyecek söz bulmakta zorlandığı görüldü.

“Saldırılar Demirtaş’ın Çağrısından 2 Saat Sonra Başladı”

HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmuz Tanrıkulu ise, HÜDA PAR ve İslami kuruluşlara yapaılan saldırıların Demirtaş ve Zübeyde Zümrüt’ün yaptığı “Her yeri Kobani’ye çevirin” çağrısından 2 saat sonra başladığına dikkat çekerek, Cami-Der, Köy-Der ve Yusufi-Der’in kuşatma altına alındığını ve anlatılan katliamın meydana geldiğini belirtti.

“Şehid Cumaili Güneş’in Cebinden Yardım Listesi Çıktı”

Katliamda şehid edilen Cumaili Güneş’le ilgili kamuoyunun bilmediği bir bilgiyi depaylaşan Tanrıkulu, “Şehid Cumaili Güneş’in şehid edildikten sonra cebinden bir yardım listesi çıktı. Bu listede sadece kendisinin bildiği ve yardım ettiği fakir ailelerin bilgileri ver alıyordu. Bu bilgiyi de bir anekdot olarak kamuoyuna aktarmak istedim” dedi.

Bu arada 2 saat süren ve 7 Ekim katliamına dair çok önemli bilgilerin aktarıldığı programın yoğun talep üzerine Kanal A’da tekrar yayınlanacağı öğrenilirken, tarihi nitelik taşıyan programı izleme imkanı olmayanlar