• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
HÜDA-PAR`dan Diyarbakır`la ilgili şok iddia
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR: Hür Dava Partisi (Hüda-Par) Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, Kobani protestosuyla Diyarbakır`da Kurban Bayramı sonrası çıkan ve 12 kişinin hayatına mal olan olayların, ABD Adana Başkonsolosluğu`nun Ramazan ayında Diyarbakır`da iftar yemeği verdiği çadırına yapılan saldırının rövanşı olduğunu söyledi.

Diyarbakır`daki olaylar sırasında katledilen ve Hüda-Par`a yakın sivil toplum örgütü üyesi olan Cumali Güneş, Hasan Gökguz, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş, Turan Yavaş, Yasin Börü`nün yakınları, HDP, DBP başta olmak üzere devlet ve hükümet yetkililerine tepki gösterdi.

3 KİŞİNİN LİNÇ EDİLMESİNİ İZLEYEN GÖRGÜ TANIĞI VAR

Diyarbakır`da 12 kişinin katledimesine neden olan olayların ardından Hüda-Par Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, olaylar sırasında partilerine, dindar sivil toplum örgütleri, Kuran kursları, sakallı kişiler ile türbanlı kadınlara yönelik saldırıların olduğunu ve bunun normal bir protesto gösterisi gibi lanse edilmesinin yanlış olduğunu söyledi. Tanrıkulu, "HDP ve KCK`nin çağrısı üzerine sokağa çıkan kişiler, partilerinin il, ilçe teşkilatlarına, STK`larına, Cami, Kuran kursları ile hayır kurumlarına eş zamanlı saldırıya uğradı. Yani İslami kesime yönelik saldırılar yapılması Kobani gerçeğini yansıtmamaktadır. Vandalistlerin sokağa dökülmesi, Kürt halkının canını, malını hedef alan bir saldırıya dönüştü. Şehit kardeşlerimiz, kurban eti dağıtmaya giderken göstericiler tarafından yolları kesiliyor. Göstericiler, silahla tarayınca arabayı bırakıp kaçıyorlar. Arkalarından ateş açılıyor ve Ahmet Dakak, orda vuruluyor. 4 arkadaş yakındaki bir binadaki daireye sığınıyor. Daha sonra göstericiler tarafından bina sarılıyor. Üst kattan birisi iple veya yorgan ve çarşafları birbirine bağlayarak aşağı inip içeri giriyor, kapıyı açıyor. 50-60 kişi bunları linç ediyor. Tüm bu olayların görgü tanığı yaşıyor. Kaçan 4 arkadaşdan biri tuvalete sığınıyor ve olanları izliyor. 50-60 kişilik barbar çetesi, bıçakla, satırla, sopayla linç ediyor. Bu yetmez gibi 2 kişiyi aşağı atıyor, üzerinden araba ile geçiyor, benzin döküp yakıyorlar. 3`ncü kişiyi, aşağıya kadar merdivenlerden sürüklüyorlar. Onu da yakmak istiyorlar ama içlerinden biri buna karşı çıkıyor" dedi.

KADINLAR, `YAKIN ONLARI` DİYE ZILGIT ÇEKMİŞ

Merkez Sur İlçesi`nde 55 yaşındaki bir kişinin, Menzil tarikatı üyesi olduğunu, eşinin türbanlı kendisinin de sakallı olduğu için katledildiğini anlatan Tanrıkulu, saldırıların islami kesim ve kurumlara yönelik olmasını, ABD`nin Adana Başkonsolosluğu`nun Ramazan ayında Diyarbakır`da verdiği iftar çadırına yapılan saldırının rövanşı olarak değerlendirdi. Tanrıkulu, şöyle konuştu: "Ramazan ayında ABD Adana Başkonsolosluğu Şeyh Sait Meydanı`nda iftar yemeği vermek istemişti. O meydanda Müslümanlar her akşam, orada Filistin`e saldıran İsrail`i protesto gösterisi yapıyordu. Böylesi bir zamanda Adana Başkonsolosloğu, büyükşehir belediyesi koruması altında Şeyh Sait Meydanı`nda iftar yemeği vermeye çalışması büyük bir öfkeye neden olmuştu. Ve bu iftar neticesinde çadır yakıldı. Selahattin Demirtaş`ın ABD dönüşü sonucu, böyle bir çağrısı yapması, bizde iftar çadırının yakılmasının bir rövanşı da olabilir izlenimini yarattı. Çünkü bölgede partimizin hedef alınması, partimize yakın olan STK`ların hedef alınması, camilerin hedef alınması, sakallı insanların, islami kesimin topyekün hedef alınması, bu şüpheyi uyandırdı. 90`lı yıllarda bile silahlı bir saldırı olmamıştı. Bakın kurban eti dağıtırken katledilen şehitlerimiz için kadınlar zılgıt çekerek, `yakın onları` diye böyle bir vahşet uygulanıyor. Olayların bu hale gelmesinin tek sebebi PKK ve KCK`dır."

OĞLUM, AİLELERİNE KURBAN ET VERDİĞİ İNSANLARCA KATLEDİLİYOR

Kurban eti dağıtırken, silahlı saldırıya uğrayan, sığındığı binada işkence edilerek katledildikten sonra, 4`ncü kattan aşağı atılan Hasan Gökguz`un babası 60 yaşındaki Mehmet Gökguz, oğlunun dindar olduğunu ve dindarlığın gereklerini yerine getirdiğini belirterek, "Oğlum, bayram akşamı evime gelerek muhtaç durumdaki Suriyeliler için yardım topladığını söyledi. Bizim evden de 3 battaniye alıp onlara götürdü. Oğlum, sığınmacı bir Suriyeli aileye, kiracı olduğu eve, elektrik ve su faturasına kefil olmuştu. Böyle fedakar biriydi. Olay günü kurban kesimi yapılıyordu Üçkuyular`da. Arabayla daha önce tespit edilen fakir, fukaraya kurban eti dağıtıyordu arkadaşlarıyla. Sokaklarda eylem yapan insanların ailelerine et dağıtıyordu. Bir sokakta bunları sıkıştırıyorlar, `bunlar IŞİD`çi` diye saldırıyorlar. Onlar da arabayı bırakıp kaçıyorlar. Bir binaya sığınıyorlar orda katlediliyor. Cenazesini kaldırdığımızda tanıdığımız biri cenaze arabasına binmişti. Kimsin diye sordum. Adam, `oğlun evime et getirmişti. Televizyonda gördüm. Ben de vefa borcumu ödemek için cenazesine geldim` dedi. Oğlum olay günü beni aradı, `baba nasılsın` dedi. Ben de iyiyim sen nasılsın dedim, bir daha cevap vermedi. Sonra tekrar aradım ulaşılmıyordu" dedi.

Kaynak: DHA 

Bu haberler de ilginizi çekebilir