Kaç Yasin bir Berkin Eder?
AZAD YILMAZ / DOĞRUHABER
Yasin Börü 16 Yaşında lise öğrencisiydi. Kurban Bayramı’nda fakirlere kurban eti dağıtırken insaniyetten, İslamiyet’ten nasipsiz vahşi barbarlar tarafından başı taşlarla paramparça edildi, molotoflarla yakıldı, boğazı kesilerek kafası o narin gövdesinden ayrılmaya çalışıldı.
Solcular ekmek almaya giderken öldürüldüğü söylenen Berkin Elvan için ülkeyi ayağa kaldırırken sözüm ona Müslümanlığına, insanlığına laf kondurmayanlar bu alçaklığa, barbarlığa tek laf söylemediler. Kendini İslam âleminin kurtarıcısı gören zat ve yandaşları bu mazlumun ve camiasının ismini ağzına almaya bile tenezzül etmedi. Katliam emrini veren provokatör başı, Berkin Elvan`ın annesini partisinin genel kuruluna davet edip en ön sıraya oturtarak herkese alkışlatıp önünde eğildiğini belirtirken; ne kendini Müslüman halkın tek temsilcisi gören zat ne de emir erleri bir telefon bile etme ihtiyacı hissetmediler. Vahşi yaratıklara tek ses etmeyenler katliama uğrayanlardan zelilce başlarını eğmelerini istediler ve bunun adına sağduyu dediler. Bir türlü bağımsız siyaset üretemeyen birileri halka gaz verme adına meydanlarda barbar çetelere esip gürlerken öte taraftan halkla dalga geçercesine emir erlerine talimat veriyor emir erleri mustazaf şehitlerimizin katilleriyle görüşüyor, pazarlık masasına oturuyor, isteklerini kabul ediyordu.
Katliamı gerçekleştiren vahşi barbar çeteler ve onların efendileri tüm oluşumlarıyla provokatörlerin en alasıyken kendilerini ak pak görüp suçu her zaman olduğu gibi günah keçisi olan ismi cismi belli olmayan provokatöre attılar. Hatta bununla da yetinmediler katlettikleri masum canlarımızı olayların sorumlusu olarak gösterdiler. Kürdistan`ın topyekûn terk edilip dinsiz çetelere bırakılması gerekiyormuş gibi `Orada ne işleri vardı?` dediler. Halkın emniyetini sağlamakla görevli olanlar, hemen burunlarının dibinde olan parti binasına yüzlerce kişiyle gerçekleştirilen saldırıya bile ancak iki saat sonra saldırı bittikten sonra müdahale ediyorken hiç utanmadan onları aynı karede, iş birliği içindelermiş gibi göstermeye çalıştılar.
Kürdistan`ı, Kürtleri İslam`dan uzaklaştırma, Kürtleri ABD’ye uşaklaştırma ihalesini alanların safında yer alan namazında niyazında dindar kişiler bile bu zelil güruhun ağzından çıkan her söze amenna dediler ve mazlumların katillerine destek çıktılar. Birilerini vahşilikleri nedeniyle eleştirip uçaklarla bombardımana tutarak imha edilmesi isteyenler kendi içlerindeki onlardan kat kat daha vahşi barbarlara ise ne hikmetse destek çıktılar. Yapılan bunca katliamı hak gördüler ve öyle göstermeye çalıştılar. Kobani`dekiler için hüngür hüngür ağlayanlar yanı başlarındaki mazlum şehitler için `Oh olsun, hak ettiler` dediler. Her defasında İslam`a mukaddesata düşman olduğunu gizleme ihtiyacı hissetmeyenlerin safında yer alarak İslam`ı en iyi kendilerinin yaşadığını iddia ettiler. Haşa Allah`a, peygambere, dine küfreden insanlıktan nasibini almamış barbar katiller öldüğünde ise onları `Şehit` olarak nitelendirmekten hiç yüzleri kızarmadı.
İslam`a savaş açan Kürt halkının düşmanı bu zelil çeteye karşı malıyla, canıyla Müslüman kardeşlerinin safında yer alması gereken İslami camialardan ciddi bir tepki ne yazık ki gelmedi. Reflekslerini hükümet yetkililerinin konuşmalarına programlamış, İslami endişelerden daha çok ihale endişesine kapılan İslami oluşumlar ismi cismi ne olursa olsun zulme uğrayan Müslüman kardeşlerine en yüksek perdeden destek olmaları gerekirken, sus pus olmaya sanki bu olaylar Kaf Dağı’nın ardında yaşanıyormuş da hiç haberleri olmamış gibi davranmaya devam ettiler.
Ya Rab, şikâyetimizi sana arz ediyoruz. Mazlumların, Mustazafların Allah`tan başka dayanaklarının olmadığı bir kez daha anlaşıldı. Ya Rab, bu barbar çetelere karşı mazlumlara güç kuvvet nasip et, onların tuzaklarını başlarına geçir. Müslümanlar eliyle onları kahr’u perişan et. Aziz Kürdistan topraklarında mustazaf Müslümanların eliyle İslam’ın en güzel şekilde yaşandığı günler nasip et. AMİN