Bu Şehidler Kur`an`da Kıssaları Anlatılanlardır
Mehmet Zülfi Tan / Doğruhaber / Haber Yorum
BUNLAR ATEŞE ATILANLAR, BUNLAR TAŞLANARAK ÖLDÜRÜLENLER, BUNLAR ESHAB-I KEHF`LERDİR.
Kuranı yaşayanlar, hayatlarında sürekli Onun sahnelerini de yaşarlar. Onun emirlerini yaşandığı gibi onun darbı mesellerini de yaşarlar. Ne zaman? Tabi ki, Kuranı yaşayınca. Tabi ki, yürüyen bir Kuran olunca. Tabi ki bahs edilen o zalimlerle karşılaştıkları zaman.
Bazıları Kuranı tarihe gömerler. Bazıları da tarihten çıkarıp çağa taşılar. Bazıları Kuran olaylarına olmuş bitmiş diye bakarlar, bazıları da sürekli olacak, yaşanacak diye bakarlar.
Bazen insan Kuranı okur da okur, ama boğazından aşağı inmez, onu yaşamayınca ne demek istediğini anlamaz, nasıl yaşayacağını bilemez. Tıpkı kırkayak gibi, hangi ayaklarını önce atacağını düşünmekle geçirirler. Halbuki yürümeye başlasa iş kendiliğinden çözülür. Ama Kuranı amele geçirenler, Kuran ayetleri ile amel edenler ayetleri tek tek ve en ince ayrıntısına kadar yaşarlar. Kuranın anlattığı darbı mesellerin bir hakikat olduğunu ve her zaman yaşanacağını görürler. Görürler de Rablerine bir daha hamd ile şükrederler. Bir daha ilahi buyruk olan \"Kii ledxulil cenneh\" ,\"gir cennetime \" nidasını bir daha işitirler.
İşte bugün Diyarbakır\`da şahit olduğumuz bu şehadetler Kuran\`ı yaşayanların Kuran\`a şahadetleridir. Bunların hikayeleri Kuranda geçer. Allah bunu bindörtyüz yıl önce bize bildirmişti.
Bunlar; Halkını uyarmak ve onları kurtarmak için bir araya gelen bu gençler, Allahın kalplerine imanı yerleştirdiği ve sağlamlaştırdığı Ashabı Kehf gençleridir. Kendilerini yarı ilah ilan eden zalimlere karşı haddini bildiren Ashabı Kehf\`dirler.
Allaha imanlarından dolayı ateşten hendekleri kazıp içine atılan ve zalimlerin seyrettikleri, iman etmiş o genç ve bir şehrin halklarıdırlar.
Halkını uyarmak için gönderilen elçilere yardımcı olan ve bunun bedelini taşlanarak canıyla ödeyen, öldürülen çağımızın Habibe Neccar\`larıdırlar.
Evet bu kardeşlerimiz Kuranın şahitleri ve İslam\`ın şehitleridirler. Mekke müşriklerinin şehit ettiği Sümeyye ve Yasir\`dirler.
Ey Rabbim sana hamd olsun. Bu çağda aramızdan çıkardığın bu yiğit kardeşlerimizi katına şehit olarak kabul ettiğin için sana hamd u senalar olsun. Bu mazlum ve mustazaf müslümanlara bu şeref ve ikramda bulunduğun için sana sonsuz şükürler olsun. Umutsuzluğa düşüp senin rızandan uzaklaşma korkusu yaşarken, bizleri korkularımızdan emin kılıp bu şehitlerle yolumuzu aydınlattığın ve ayaklarımızı sabit kıldığın için sana şükürler olsun.
Kuranda bir darbı meseleyi değil bir çok darbı meselleri bu kardeşlerimizin şehadeti ile bize gösterdiğin için sana şükürler olsun. Evet bu Kuran sürekli bir hayat kaynağıdır. Sürekli inip duran Allahın vahyidir. Onu yaşayanlara yol gösteren, ders veren bir öğretmendir. Yaşandıkça iman sahiplerini merhaleden merhaleye, imtihandan imtihana götüren bir ilahi yol göstericidir.
Uhut\`ları yaşadık, Hendek\`leri yaşadık, Bedir\`leri yaşadık. Ateşe atılanlar olduk, taşlanarak öldürülenler olduk, yakılarak katl edilenler olduk.
Allah\`ın aramızdan şehitler kabul ettiği bir topluluk olduk.
Bundan daha büyük bir izzet ve şeref var mı? Bundan daha büyük bir mutluluk var mı?
Bundan sonra Kuranı anlatırken bu yiğitlerin de hikayesini anlatıp duracağız. Çünkü onlar Allahın ayetlerinin tefsiridirler.
Çünkü onlar hayatları ile Kuran mucizelerini bir daha bize yaşattılar. Çünkü onlar yolumuzu bir daha aydınlattılar. Korkmadan ve çekinmeden bu yolda yürümeyi bize öğrettiler. Bütün şüphe ve kuruntuları yıkıp fitneleri boşa çıkardılar.
Ey şehit kardeşlerim; şehadetiniz kutlu olsun.