• DOLAR 32.582
  • EURO 35.001
  • ALTIN 2461.376
  • ...
“Dün Dündür” Politikası mı?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hüseyin Kaya / Doğruhaber/Haber Yorum

AK Parti hükümetinin Suriye politikası, öz olarak Esad’ın devrilmesi esası üzerine kurulmuş.

Başbakan’dan Dışişleri bakanına, sözcülerden MİT’e kadar hemen herkes bu konuya odaklanmıştı.

Amerika’nın organize ettiği “IŞİD’e karşı koalisyon”a da destek vermeme nedenlerinden biri Esad’ın bundan kazançlı çıkacağı idi. (En çok öne çıkan neden rehinelerdi tabii)

İşte bu sebeplerden dolayı Erdoğan’ın Amerika’da yaptığı açıklama birçok kişiyi şok etti. Akşam Gazetesinden Fahrettin Altun 23 Eylül tarihli yazısında şunları söylüyor.

“Rabia katliamına göz yuman, hatta iştirak eden, israilin Gazze’deki katliamı için her türlü uluslararası güvenceyi sağlayan, Irak’ta ve Suriye başta olmak üzere bütün Ortadoğu’yu bir kan denizine çeviren rüyasını yitirmiş Batı’dır. Bunun somut tecellisini, stratejik aklını oynatmış ABD’de görmek mümkündür". El-Kaide’yi de IŞİD’i de İslam dünyasının başına bela eden budur. “IŞİD’e karşı Amerika’yla kol kola mücadele” konsepti, tam da bu nedenle her şeyden önce bir mantık hatasıdır.

Batıcıların, “Madem rehinelerimiz serbest, o zaman haydi Amerika’yla yeni ufuklara” sloganı atmalarına şaşırmıyorum. Onlara güvenmiyorum. Ve dahası Amerika’ya da güvenmiyorum. Bu güvensizliğimin arkasında bir kültürel hınç yok. Sadece biraz geç unutuyorum. Belki biraz da tarih biliyorum. O kadar.”

Fahrettin Altun’dan anladığım şu: AK Parti içinde “batıcılar” var ve bunlar Amerika ile beraber hareket edilmesini istiyorlar.

Ortaya çıkan tabloya göre ise yani Erdoğan’ın Amerika’daki söyledikleri göz önüne alındığında parti içinde batıcılar daha etkin konumda.

Bunların hepsi bir yana ben, hükümete paralel yayın yapan gazeteci ve yazarların bu keskin ‘u dönüşünü’ nasıl yorumlayacaklarını çok merak ediyorum. Öyle ya bu tutum üç yıllık politikanın tümüyle inkâr edilmesi anlamına geliyor.

Amerika IŞİD’e saldırırken Esad karşıtı diğer muhalif grupları da vuruyor ve bu açık bir şekilde Esad’a destek anlamına geliyor.

Erdoğan ve onunla beraber olanlar kendi tabiriyle bu “zalim oğlu zalim”e dolaylı desteği nasıl tevil edecekler? “Dün dündür, bugün bugündür” diyerek geçiştirilecek bir konu değildir.

Kaldı ki “dün dündür” sözü Demirel’e ve “Eski Türkiye”ye aitti.

Ya da biz öyle biliyorduk.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir