`BM, Güvenirliliğini Kaybetmiştir`
Mısır`daki İhvan`a üye siyasi parti temsilcileri, Sisi`nin savaş suçu kapsamında yargılanması ve bununla ilgili uluslararası örgütlerin kınaması için İstanbul`da bir araya geldi. Katılımcılar, BM`de Mısır`ın temsilcisi olarak darbe ile işbaşına gelen Sisi`nin kürsüye çıkarılmasını BM`nin ikiyüzlülüğü olarak nitelendirdi.
İSTANBUL - Darbeyi Ret, Meşruiyete Destek Platformu temsilcileri darbeci Sisi’nin BM’ye davet edilerek kürsüye çıkarılmasını kınadı. BM tarafından Sisi’nin alkışlanması BM’nin ikiyüzlü politikası olarak eleştirildi.
Fazilet Partisi’nden Mahmud Fethi, İslami Parti’den Mecdi Salim, Şura Meclisi Üyesi Cemal Haşmed, Heysem Ebu Halim, Özgürlük ve Adalet Partisi’nden Dr. Adil Raşid ve Geliştirme ve Kalkındırma Partisi üyesi Dr. İslam el Gamri ‘BM`nin İkiyüzlü Politikası’nı eleştirmek için İstanbul’da ortak bir basın toplantısı düzenledi.
"Sisi bir savaş suçlusu olarak karşılanmalıydı"
Darbeyi Ret, Meşruiyete Destek Platformu adına konuşan Adil Raşit, “Sizin, terörist olarak nitelendirdiğiniz kişiler Mısır’ın sendikalarında, sosyal alanlarında olan kişilerdi. Halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi terörist olarak mı görüyorsunuz? Siz, ‘yaşasın Mısır diyorsunuz’, sonra da düşmanları karşısında başı eğik bir Mısır mı istiyorsunuz. Biz ise ‘yaşasın Mısır’ diyoruz ve başı dik ve şereflice temsil edilen bir Mısır istiyoruz” diye konuştu.
Fazilet Partisi’nden Mahmud Fethi ise yaptığı konuşmada, “Biz BM’den, eli kana bulanmış bir darbecinin Mısır’ın temsilcisi olarak karşılanmasını değil, bir savaş suçlusu olarak karşılanmasını beklerdik” ifadelerini kullandı.
"BM çifte standart uyguluyor"
BM’nin çifte standart uyguladığını belirten Mısır Devrim Konseyi Başkanı Heysem Ebu Halim de, “Kan döken, mücrim bir adamın BM’de kürsüye çıkıp konuşması büyük bir sorundur. Diktatör ve katil bir şahsın orada çıkıp konuşması, daha sonra orada bulunanlar tarafından alkışlanması çifte standartların da ötesinde bir durumdur” şeklinde konuştu.
"BM’nin sergilemiş olduğu tavrı reddediyoruz"
Yapılan konuşmaların ardından ortak bir basın açıklaması okundu. Açıklamada, “Bizler Darbeyi Ret Meşruiyete Destek Platformu olarak, insanlığa şunları söylemek istiyoruz. BM’nin dün sergilemiş olduğu tavrı tamamen ret ediyoruz. Ve şiddetle kınıyoruz. Çünkü BM’den beklenen şuydu. Halkların iradesine, halkların hukukuna ve haklarına riayet etmesi gerekir. Bu hakları koruma altına alması gereken kurumun, bir darbeciyi kürsüye çıkarması bu kurumun güvenilirliğine büyük bir halel getirmiştir. Dolayısıyla Sisi’yi kürsüye çıkarmaları diktatörlüğü onaylamaları anlamına gelir” denildi.
"Darbeci Sisi’nin Mısır halkını temsil etmesini reddediyoruz"
Arap devletlerinin Sisi’ye karşı sessiz kalmasının eleştirildiği açıklamada, “Darbecilere karşı olarak bizler Türkiye Ve Katar devletlerinin, BM Genel Kurulunda sergilemiş olduğu tavrı takdirle karşılıyoruz. Ve Arap devletlerinin, mazlum Mısır halkını katleden bir adama ses çıkarmamasını kınıyoruz. Onlardan beklenen şey mazlum Mısır halkının yanında durmalarıydı. Zulüm ve istibdatla kaçırılmış, esir edilmiş, seçilmiş cumhurbaşkanının yanında durmasını beklerdik. Ama bunu yapmadılar. Fakat bu saatten sonra onlardan beklediğimiz tek şey Mısır halkından ellerini çekmeleridir. Mısır topraklarında vesayetlerini çekmelerini istiyoruz. Bizler darbeci ve katil birinin Mısır halkını temsil etmesini ret ediyoruz” ifadelerine yer verildi.
Platformun ilan ettiği maddeler ise şöyle sıralandı;
1. Askeri darbenin lideri olan bir komutanı kesinlikle kabul etmiyoruz. Çünkü Mısır’ın meşru bir cumhurbaşkanı var. Esir de olsa bizler Mısır halkının seçmiş olduğu bir başkanı olduğunu biliyoruz.
2. BM’nin kan dökücü, darbeci Sisi’nin Mısır halkının temsilcisi olarak karşılanmasını tamamen ret ediyoruz. Sisi Mısır halkının iradesine el koymuş, iktidarı eline geçirmiştir. BM’de bu darbeciyi karşılayarak güvenilirliğini yitirmiştir. Çünkü bunu yapması BM’nin askeri darbeleri onaylaması anlamına gelir.
3. Bizim, Sisi’ye karşı olan ihtilaflarımız siyasi anlaşmazlıklar değildir. Bizim karşı durduğumuz şey Mısır halkının haklarına karşı saldırıda bulunmuş bir düşmanla anlaşmazlığımızın göstergesidir. Bizler Sisi’yi tanımıyoruz ki onunla bir siyasi anlaşmazlığımız olsun.
4. Askeri cuntanın Mısır halkına reva görmüş olduğu terörizmi kınıyoruz. Çünkü bu askeri cunta Mısır halkının iradesine darbe vurmuştur. Ve bu cunta Mısır halkını büyük bir korku ve paniğe sevk etmiştir. Ülkenin istikrarını bozmuştur.
5. Devrimci Mısır halkı devrim sürecini devam ettiriyor. 2011’de yapılan şanlı devrimin müktesebatını yeniden ele geçirmek için çıktığı yoldan dönmeyecektir. Darbeciler kendi kışlalarına dönmedikçe ve zulüm ortadan kaldırılmadıkça bu devrim sürecinden vazgeçmeyeceğiz. (Erkan Yavuz- İLKHA)