Cennet Ucuz Değil Cehennem Lüzumsuz Değil!
Bu yolda geçmişte hem maddi hem de manevi bedeller ödendi. Kimisi halen bedel ödüyor. Ve ödemeye devam edecek.. Buna örnek vermek için öyle çok uzaklara bakmaya gerek yok. Tam yanıbaşımızda yaşadık, yaşadım. İşkence, cezaevi,zorlamalar...
Bazen düşünüyorum da müslüman bir insanın şahsi hayatı için yaptığı ibadetler (kıldığı namazlar, tuttuğu oruçlar, verdiği sadaka ve zakatlar, yaptığı hac v.s) Allah’a karşı olan sorumluluğu yerine getirmiş olur.
Halbuki gerçek mü’minler, kalbi iman ile, Allah aşkı ile dolu olan mü’minler sadece bunlarla yetinmezler. Çünkü ‘’ Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’’ pozisyonunda olmazlar. Bu mü’min bir kimseye yakışan birşey değildir. “Ben cennete gideyimde, geridekilerin bir önemi yok” demeyi akıllarından bile geçirmezler.
Çünkü Peygamber Efendimiz (S.A.V) böyle yapmadı. O bütün insanlar için çabaladı, pes etmedi. İşte bugün ve bugüne kadar O’nun davasını omuzlarına yüklenenler hep zülüm gördü. Tagutların namlusu hep onların üstünde ve gözleri hep onların üstünde oldu.
Kuşkusuz cennet her mü’minin arzusu hatta hayatındaki en büyük gayesidir. Hakeza cehennem azabı ile cezalanmamakta en büyük istek ve arzularıdır.
Peki neden hepbirlikte girmeyelim ki o cennet denilen muazzam ve sonsuz güzellikleri olan mekana?
İşte bu soruya cevap bulmada güçlük çeksemde bu soruyu sormak çok mu abes görünüyor? Hayır!
Gözlerimizle görüp müşahade ettigimiz müslümanlar var. Cennete hep beraber buluşmak için çaba sarf eden, sırf rızai ilah için kör olan gözleri açmak için kendi hayatlarını hiçe sayan, gece gündüz demeden çalışıp ugraş verip sonrada çeşitli zülüm ve eziyetlere maruz bırakılma pahasına..
Bu bana akıl karı bir iş değil. Sanki tam aksine insanları cehenneme girmeleri için çalışıyorlarmış gibi üstüne bide ceza veriyorlar.
Bu yolda geçmişte hem maddi hem de manevi bedeller ödendi. Kimisi halen bedel ödüyor. Ve ödemeye devam edecek..
Buna örnek vermek için öyle çok uzaklara bakmaya gerek yok. Tam yanıbaşımızda yaşadık, yaşadım. İşkence ,cezaevi,zorlamalar,kışkırtmalar,sürgün.. Sürgünde kendilerine derin bir hasret besledigim fatih abim, İsmail, Ali ve seydam Molla Zeki, cezaevinde hüzünlerine yüreğimin dayanmadıgı Necati abim , Harun , Mehmet, Yavuz ve Celal abiciğim. Ve tabi hizmetlerine kanıyla imza atan cemal’im, ve adlarını sayamadıklarım..
Kendilerine yüregimiz sızlatmasına rağmen onlar cenneti canları karşılıgı Allah’a satmışlardı.
Hiç biri işe yaradımı? HAYIR!
İşkence sabır ve iman gücünü arttırdı, cezaevleri yusuf-i medreselere dönüştü, sürgün ise Peygamber Efendimiz (S.A.V) ‘in sünneti hicret’e..
İşte bütün bunları düşünürken okuduğum bir ayetin meali aklıma geldi.
‘’ Şüpesiz ki Allah (c.c) mü’minlerin canlarını mallarını cennet karşılıgında satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşır ölür ve öldürülürler. Bu Tevrat İncil ve Kur’an da onlar hakkında verilmiş gerçek bir vaattir. Allah’dan daha ahdine vefalı kim vardır. O halde bu alış-verişten dolayı sevinin işte bu büyük bir kazançtır’’ (Tevbe 111)
Muhammed Sarıtunç / Elazıg (Palu) - Yaş: 19