İskoçya referandumuyla ilgili yapılan son anketler, 307 yıllık birliğin tehdit altında olduğunu ortaya koyuyor.

"ICM" isimli kamuoyu araştırma şirketinin yaptığı son ankette, 18 Eylül`de yapılacak İskoçya`nın bağımsızlık referandumunda "evet" diyeceklerin oranının yüzde 49, bağımsızlığa "hayır" diyeceklerin oranının ise yüzde 51 olduğu ortaya çıktı.
Ancak İkoçyalıların yüzde 17`si hâlâ kararsız.

Anket, İngiliz hükümetinden yetkililerin, bu hafta İskoçya`da yaptıkları "bağımsızlığa hayır deyin" çağrıları sırasında düzenlendi.
Referandum haftası boyunca birlik yanlısı ile karşıtı gruplar, kampanyalarını hız vererek sürdürecekler.

Şirketler İskoçya’yı terk edebilir
Bu arada İskoçya bölgesel hükümetinin Başbakanı ve ayrılıkçı İskoç Ulusal Partisi`nin (SNP) lideri Alex Salmond, bazı işletmelerin, petrol şirketlerinin ve süpermarketlerin bağımsızlıkla ilgili göz korkutucu açıklamalar yapmasını eleştirdi. Bazı şirketler, bağımsızlığın olumsuz sonuçları olacağını açıklıyor.

Royal Bank of Scotland (RBS), İskoçya`nın 18 Eylül`deki referandumda bağımsızlık ilan etmesi durumunda finansal karmaşaya sürüklenmemek için banka merkezini Londra`ya taşıyacağını açıkladı.

İskoçya bağımsız olursa Birleşik Krallık, toprağının üçte birini kaybedecek ve nüfusu 5 milyon azalacak. Olası bağımsızlığın doğurabileceği ekonomik belirsizliğin, İskoç seçmenlerin gelecek haftaki kararlarını belirlemesi bekleniyor. Bağımsızlık halinde, İskoçya`nın hangi para birimini kullanacağı, Avrupa Birliği`ne ve NATO’ya yeniden üye olup olmayacağı, Kuzey Denizi`ndeki petrol ve doğalgaz rezervlerinin nasıl paylaştırılacağı gibi belirsizlikler bulunuyor.

18 Eylül`de İskoç halkına, "İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı?" sorusu yöneltilecek. "Bağımsızlığa evet" sonucunu çıkması halinde varlıkların paylaşımı ile ilgili Londra ile Edinburgh yönetimleri arasında yürütülecek müzakerelerin ardından, İskoçya 24 Mart 2016`da Birleşik Krallık`tan resmen ayrılacak.

İskoçya Domino etkisi yapabilir

İskoçya`nın olası bağımsızlığının bazı AB ülkeleri için "örnek teşkil edebileceği" endişesi de var. Bu konuda endişe duyan İspanya hükümeti, ülkenin kuzeydoğusundaki Katalonya için benzer bir referandum yapılmasının mümkün olmayacağının altını her fırsatta çiziyor. Hem İspanya hükümeti hem de Katalan özerk yönetimi, gelecek haftaki İskoçya referandumunu yakından takip ediyor. Ayrılıkçı Katalanlar 9 Kasım’da benzer bir referandum planlasa da, İspanya Anayasa Mahkemesi tarafından bu referandum meşru kabul edilmiyor.

Metroscopia şirketinin yaptığı son ankete göre bağımsızlık isteyen Katalanların oranı, istemeyenlerden bir puan daha fazla. İskoçya ekonomik olarak İngiltere’ye daha bağımlıyken Katolonya İspanya’nın diğer kısmına göre ekonomik anlamda daha gelişmiş durumda. Bu da ayrılıkçı Katalanların elini güçlendiriyor.

İskoçya’daki referandumu Hollanda ve Fransa da yakından izliyor. Korsika’da da Fransa’dan ayrılmaya yönelik bir talep var. Belçika nüfusunun üçte ikisini oluşturan Flemenkler arasında da bağımsızlık ya da aynı etnik kökenden oldukları Hollanda’ya bağlanmayı talep edenler var.

İskoçya ve Katalonya’ya daha fazla yerel yönetim imtiyazı verilmesi de bu ayrılık taleplerine karşı İngiltere ve İspanya tarafından koz olarak masada tutuluyor.

Al Jazeera