Yaklaşık iki asırdır dünya halklarını sömüren, özellikle İslam Dünyası`da yaptığı işgal ve katliamlarla emperyalizm çarkını döndüren, stanbul`un, Kudüs`ün ve Bağdat`ın işgalcisi İngilizlerin güneşin batmadığı topraklar diye övüne geldikleri Kralıklarının dağılma aşamasında olduğu belirtiliyor.

İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda bölgelerinden oluşan Britanya ve bağımsızlığını kazanmış eski sömürgelerin oluşturduğu Britanya Uluslar Topluluğu`nun kaderi, İskoçya`nın 18 Eylül`de düzenleyeceği bağımsızlık referandumuna bağlı. İki yıldır yürütülen referandum kampanyasında, `bağımsızlığa hayır`ın çok uzun süre attığı çift haneli fark, 18 Eylül yaklaşırken eridi ve pazar gününden beri de `bağımsızlığa evet` az farkla da olsa öne geçti. 2 yıldır İskoçları ``Ayrılırsanız, sterlini kullana-mazsınız, BM ve AB üyeliğiniz biter, dünyadan tecrit olur ekonomik fekalete sürüklenirsiniz`` diye korkutmaktan başka icraatta bulunmamış Londra, hafta başından beri panik atakta. Üstelik olası İskoç bağımsızlığını başka bölgelerin takip edebileceği uyarısı yapılıyor. Böylesi bir istikrarsızlığın Britanya ile birlikte tüm AB`yi vurabileceği belirtiliyor.

İngiliz milliyetçiliği

The Independent`a konuşan Londra`da üst düzey bir bürokrat, ``Açıkçası, sadece İngitere değil, Galler ve Kuzey İrlanda için de tahayyül edilemez sonuçları olur`` dedi. Öncelikle Kuzey İrlanda`da barış sürecinin ya da sokaklarda asayişin tehlikeye girebileceği ve birleşik İrlanda taleplerinin güçlenebileceğini söyledi. Galler parlamentosunun yetkilerinin güçlenmesi talepleri kaçınılmaz olacağı gibi İngiliz bölgeleri de daha fazla ademi merkeziyetçilik isteyecek, hatta İngiltere parlamentosu yeniden gündeme gelebilecek. 1707`de Birleşme Yasası’yla İngiltere ile İskoçya Büyük Britanya adı altında birleştiğinde, İngiltere parlamentosu ortadan kalkmıştı.

İskoçların `birliği` terk etmeye karar vermesi halinde, bunun `kadife boşanma` olacağının garantisi yok. İskoçya Başbakanı Alex Salmond, Mart 2016 olarak planladığı `bağımsızlık gününe` pürüzsüz geçiş için `birlik yanlısı` siyasilerle herkesi kucaklayıcı görüşmeler yapabilir. Ama Britanya`nın geri kalanında, özellikle de İngiltere`de, halk öfkelenebilir ve partileri `dostça ayrılığı` reddetmeye zorlayabilir. Britanya hükümeti, İskoçya`daki Trident nükleer silah üssü gibi ``karmaşık`` sorunlar varken, Salmond`un ayrılık takvimini ``gerçekçilikten nasiplenmemiş`` buluyor. Bazı ödünler verip, Salmond’u, ‘’nükleer olmayan İskoçya’’ politikasından vazgeçirmeyi umuyor. Ama İngiliz seçmenin ters tepkisi, İskoçya ile pazarlık ihtimalini ortadan kaldırabilir.