Günümüz Türkiyesinde Pkk/Hdp``yi Güneydoğu, Güneydoğu`yu Pkk/Hdp olarak görmek, tanımak ve lanse etmek yalnızca basit bir zihniyetin, basiretsiz bir aklın ve ön yargılı bir düşüncenin ürünü olabilir.

Pkk/Hdp`nin mazlum ve müslüman kürt halkının temsilcisi ve tamamlayıcısı olamayacağını anlamak için Pkk`nin kuruluşundan günümüze izlediği politika ve bu politikaların getirdiği uygulamalarını görebilmek yeterlidir.

Pkk kurulduğu günden beri mazlum kürt halkını sürekli ve sistematik bir şekilde katliamlarla, şantajlarla, adam kaçırma ve haraç isteme olaylarıyla baskı altında tutmaya çalışmıştır.

Kendi safında olmayanları hatta kendi gibi düşünmeyenleri dahi düşman kabul etmiş ve ortadan kaldırma yoluna gitmiştir. Kürt halkının kendi emeği ve kendi parasıyla yaptırılan, geleceğimizi teslim edeceğimiz çocuklarımızın eğitimi için yapılan eğitim kurumları yakılıp yıkılmış, eğitimciler ve hocalar katledilerek geleceğimiz karartılmak istenmektedir.

Güneydoğunun kalkınması için kurulan ve gençlerimizi iş bulmak için gittikleri gurbet ellerinden kurtaracak olan fabrikalar, şantiyeler ve diğer iş sahaları yakılarak şahıslara ait olan iş makinaları tahrip edilmektedir. Her fırsatta sudan bahanelerle esnafa zorla kepenk kapattırarak esnafa zulmetmektedir. En acı ve tahrip edici olanı ise Marksist bir düşünce ve yaşam tarzına sahip olan pkk, barındığı mağaraları ve yaşadıkları kampları adeta bir fuhuş ve uyuşturucu yuvasına çevirirken kendisiyle aynı zihniyete sahip olan Hdp de elinde bulundurduğu belediyelerde kamuya ait olan imkanları kullanarak, kültür ve sanat etkinlikleri adına gençleri gayri İslami ortamlarda bir araya getirmekte, düzenledikleri defile ve konserlerle toplumu yozlaştırmaktadır.

Yine Hdp`nin düzenlediği gösterilerde okuma-yazması dahi olmayan kadınların ellerine tutuşturdukları "kimsenin namusu değiliz" afişleri hafızalarımızda yer edinirken lezbiyenlerle, gaylarla ve eşcinslerle birlikte yapmış oldukları etkinliklerle namus ve ahlak kavramına ne kadar değer verdiklerini açıkça göstermekteler.

Bir taraftan uyuşturucu tarlalarını korumak ve hasadı kurtarmak için yolları haftalarca kapatıp uyuşturucudan en büyük rantı sağlayacak diğer taraftan kahvehaneleri basıp uyuşturucu madde araması yapacak kadar ikiyüzlü ve aşağılık bir zihniyete sahip bir oluşumdur.

Göz önünde olan tüm bu uygulamalardan dolayı Pkk/Hdp hiç bir zaman Müslüman Kürt halkının temsilcisi olamadı ve olamayacak.

Tarih boyunca İslami bir kimliğe sahip olan, namuslarına, inançlarına ve kendi öz değer yargılarına canlarından daha fazla önem veren Kürt halkı pkk/hdp`yi hiç özümsemedi. Bunun bilincinde olan pkk bu coğrafyada her zaman şiddete başvurarak var olma mücadelesi vermektedir. Şu an yaşanan süreçte Kürt halkına karşı yapılan bu zülüm ve baskıları göz ardı ederek pkk``nin silahlı unsurlarının silah zoruyla, Hdp`nin milislerinin seçim sandıklarının başında ellerinde evet yazan mühürleriyle bekleyip gelenleri tehdit ederek, seçimlere hile katarak elde ettikleri oy oranlarına bakıp Güneydoğu`nun tamamını Pkk/Hdp olarak lanse etmek ancak art niyetli ve çıkarcı bir zihniyetin ürünüdür. Bunu bu şekilde lanse edenlerin çıkarlarının pkk/Hdp`nin çıkarlarıyla uyuştuğunu unutmamak lazım. Bu zihniyete sahip olanların Doğulu, Batılı veya Avrupalı olmaları, iş dünyası, medYa veya siyaset dünyasından olmaları bu zihniyetin temel özellikleri olan çirkeflik, çıkarcılık ve iki yüzlülüğünü ortadan kaldırmaz. Allah`a hamd olsun bölgemizde Müslüman Kürt halkının bağrından çıkan HÜDA PAR ve camiası vesilesiyle halkımız Pkk/Hdp`nin çirkin yüzünü gün geçtikçe görmekte ve bunlara yüz çevirerek HÜDA PAR camiasına yönelmektedir.Halkımız HÜDA PAR camiasını tanıdıkça kendisini sevmekte ve sahiplenmek, Pkk/Hdp`nin içyüzünü gördükçe Pkk/Hdp`den uzaklaşmakta ve kendilerini dışlamaktadır. İnşaallah HÜDA PAR vesilesiyle Güneydoğu`da yükselen İslam güneşi sadece bölgeyi değil tüm Türkiye`yi aydınlatacaktır.

Selam ve dua ile Allaha emanet olun.

Halil Can / okur mektubu