Ey benim can kardeşim! senin ismin ne olursa olsun; ister Süleymancı, ister Nurcu, ister Fethullahçı, ister Nakşibendi, ister Kadiri, ister El Fetih, ister İhvan-ı Müslimin, ister El Nusra, ister IŞİD, ister Cami Cemaati, ister bir dernek, ister bir vakıf, istersen bir parti… Hiç fark etmez.

Bu isimlere mensup olan insanlar eğer ki gerçekten Allah(c.c)’ın hâkimiyetini ve dininin yücelmesini isteyerek malı ile ve canı ile mücadele ediyorsa elbette karşısında batılı bulacaktır.

Dünyanın neresinde olursa olsun, hakkın karşısında olan batıl isimleri farklı olsa da hepsi de aynı batıldır.

İslam tarihine baktığımız zaman, batılın başını her zaman israiloğulları yani Yahudiler çekmiştir. İslam’a ve Müslümanlara en büyük düşmanlığı ve eziyeti Yahudiler yapmıştır ve yapmaya da devam ediyorlar.

“Bir vakit Yahudilerden söz aldık: Allah’tan başkasına tapmayacaksınız, birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz, yurtlarınızdan birbirinizi çıkarmayacaksınız. Sonra sizler bir birinizi öldürüyorsunuz ve içinizden kimilerini yurtlarından çıkarıyorsunuz, kötülükte ve düşmanlıkta birleşiyor ve yardımlaşıyorsunuz. Böyle yapanlar sonuçta dünya hayatında rezil, kıyamet gününde de en şiddetli azaba iletilirler. Allah yaptıklarınızdan gafil değildir.” ( Bakara suresi 83 – 84 – 85)

Her ne kadar da bu ayeti kerimeler, Asr-ı Saadet’te Medine de bulunan iki Yahudi kabilesi olan Evs ve Hazrec kabileleri hakkında ise de (El Esas Fit Tefsir Said Havva Cilt 1 Sayfa 195)

İslam’la tanışmamış müşrik ve kâfirlerden, sürekli kan döken, yuva yıkan yetim bırakanların en şiddetlisi Yahudiler olmuştur.
İşte en yakın örneği: israil devletinin, kadın, yaşlı ev çocuk demeden saldırılarının yanı sıra israil hükümetinde görevli, Ayalet Shaked isimli kadın milletvekili şunları söylüyor: “Bu çocukları öldürdüğümüz gibi annelerini de öldürelim ki bir daha Müslüman doğuracak kadın kalmasın.” (12. 07. 2014 Sabah Gazetesi)

“Onlar kendi peygamberlerini dahi hiç acımadan öldürdüler.” (Ali İmran 21)

İslam’ı ve Müslümanları ortadan kaldırmak için ellerindeki bütün imkânları kullanan Yahudiler ve yandaşları bazen masum insanlara sıkıntı ve eziyet vererek, bazen ölüm saçarak bazen de “yakala-getir, suçu ayarlarız” mantığı ile kalıplaşmış suç olan silahlı terör örgütü suçlaması ile zindanlara doldurarak zalimliklerini ve batıl olduklarını ortaya koymaktadırlar.

Dünyanın her yerinde: “Bizim Rabbimiz yerin ve göğün yaratıcısıdır, ondan başkasına kulluk yapmayız,” (Kehf 14) diyen Müslümanlar sürekli zulüm görmektedir, yeter ki zalimlerin ve inkâr edenlerin keyifleri bozulmasın.

“Hani bir vakitler o inkâr edenler seni tutup bağlamak öldürmek veya sürüp çıkarmak için sana tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kurarken Allah (c.c)’da onların tuzaklarını boşa çıkarıyordu. Allah (c.c) tuzaklarına karşılık verenlerin en hayırlısıdır.” (Enfal 30)

Yusufları zindanlara dolduran güçlerin nasıl bir akıbetle karşı karşıya geldiklerini görüyorsunuz. Allah mazlumların dualarını geri çevirmeyecektir.

“Ey habibim, sakın zalimlerin yaptıklarından Allah’ın gafil olduğunu sanma.” (İbrahim 42)

“Sen onları bana bırak, onları bilmedikleri yönden derece derece ateşe yaklaştırıyorum, onlara mühlet veriyorum doğrusu benim tuzağım sağlamdır.” (Kalem 44 – 45)

“O zalimleri arkadaşları ile ve emrine uyduğu kimselerle beraber hepsini toplayın cehenneme doğru götürün ve tutuklayın çünkü onlar sorguya çekilecekler.

Onlara: Elbette yaptığınız amellerin cezasını çekeceksiniz denecek.” (Saffat 22- 24- 39)

O halde Müslüman aynı anda hem Müslüman hem de zalim olamaz. Şayet, Müslüman, dinini ve inancını dünya menfaatlerine değişir ve zalimlerin tarafında yer alırsa, o zaman dini, istismar etmiştir ki, hem dünyada hem de ahirette rezil ve rüsva olmaktan başka bir şey olmaz. (Al-i İmran 187 – Rad 25 – Nahl 95)

Her kim hangi isme sahip olursa olsun, hem ben Müslümanım diyor, hem dinden imandan konuşuyor, hem oruç tutuyor, hem de MÜSLÜMANLARI TUTUYORSA, bunda bir çelişki yok mu? Bunun yorumunu size bırakıyorum.

Ayrıca 17. 07. 2014 tarihinde İslam işbirliği konferansında Gazze’ye yönelik saldırıları konu alan konuşmada “İslam dünyası nerede?” Diyorlardı.

Kıymetli kardeşlerim ben de Müslüman olarak zindandan sesleniyorum, “İslam dünyası nerede?”

Geçtiğimiz günlerde internette dünya gündemini oluşturan “zindanda Yusufiler var” başlıklı yüzbinleri bulan twitler İslam dünyasının zindanlarda olduğunu göstermiyor mu?

Bunun yorumunu da size bırakıyorum.

“Allah (c.c) inananların yardımcısıdır, inanmayanların ise yardımcısı yoktur.” (Muhammed 11)

Allah’a emanet olun.

İZZETTİN AVCI
H TİPİ CEZAEVİ GAZİANTEP