• DOLAR 32.457
  • EURO 34.864
  • ALTIN 2448.182
  • ...
Davutoğlu Çözüm Süreciyle İlgili Ne Dedi?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

 Davutoğlu gelecek yıl yapılacak genel seçim çalışmasına memleketi Konya’dan başladı.

Çözüm sürecinde 2015’in final yılı olmasını istediklerini kaydeden Davutoğlu, Milliyet`ten Serpil Çevikcan`a konuştu.

"İSTANBUL`UN ÖZGÜN BİR KARAKTERİ VAR"

Güvenoyu ve yoğun program arasında İstanbul’da denetimlerde bulunmuştunuz, yeni bir proje mi söz konusu?

Dün (önceki) akşam İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki arkadaşlardan Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları ile ilgili brifing aldım. Bir ay sonra, Ekim ayında, İstanbul’un tarihi dokusu, belediyenin çalışmaları, önemli projeler konusunda yine detaylı bir brifing alacağım. Bir günümü İstanbul’da
geçireceğim. İstanbul’un özgün bir karakteri var. Hem kadim bir kent, hem moderniteye sahip, hem de küreselleşmeyi yaşayan bir şehir. Hem kadim özelliğini korumak hem modernleşmeyi sürdürmek hem de bunu yıkarak yapmamamız lazım. İstanbul’un kadim özelliklerini korumak lazım. Modernitenin iyi mimarisini de korumak ama aynı zamanda küresel bir dünya kenti haline getirmek lazım. Bunları nasıl yapacaksınız bana gösterin diyeceğim. Semt semt analizi yapılacak. Bu şehrin kadim yönünü iyi korumak, modernitenin olumsuz etkilerini önlemek lazım. Ama modern bir kent de olması lazım.

BAŞBAKANLIĞINDA NELER DEĞİŞTİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sizin kongre ve Meclis konuşmanızı nasıl bulduğunun sorulması üzerine, “Bu maya tutmuştur” dedi. Siz başbakan olarak ne gibi icraatlar yapmayı tasarlıyorsunuz, nasıl yenilikler olacak?

Hayata geçirdiğimiz bazı yenilikler var zaten. Dikkat ederseniz başbakan yardımcıları arasındaki değişimde bir mantık var. Bütün basın bir arkadaşta, devlet kurumları Bülent Bey’de. Sosyal, uluslararası ilişkiler, yardımlar Numan Bey’de. Diyaneti bizzat uhdeme almamın sembolik önemi çok büyük. Din faktörü önemli. Radikalleşmeyi engelleyecek, IŞİD dâhil bu konuda, gerekli adımlar atılmazsa işte görüyoruz Suriye ve Irak’ta parçalanmalar oldu. Atatürk döneminde iki bakanlık ilga edilmiştir. Bunlardan biri Şeriye ve Evkaf Vekâleti ilga edildi, yerine Diyanet Riyaseti kuruldu. Bir de Harbiye Vekâleti ilga edildi, Genelkurmay Riyaseti kuruldu. İki riyaset oldu. Zaman içinde Diyanet geriye düştü bir bakana bağlandı, daha sonra Ak Parti döneminde başbakan yardımcısına bağlandı. Bugün başbakana bağlanması önemli bir yeniliktir.

İkinci önemli yenilik, Bakanlar Kurulu haftada bir toplanacak. Bakanlar Kurulu toplantılarının ritmini artıracağım. Üçüncüsü, bakanları tek tek ziyaret ederek yerinde brifing alacağım, başbakanlığa çağırmayacağım. Aynı zamanda personeli de yakından tanıyacağım. Bakanlıklara ve özel kurumların hepsine gideceğim. Genelkurmay dâhil. Bütün bürokratları yakından tanımak istiyorum. Bu herhalde bir ayımı alacaktır. Çağırıp brifing aldığımızda nihayet sadece üst yönetimi görüyorsunuz. Oradaki yapıyı yakından görmek istiyorum. Başbakan olduğunuzda her bir detayı görmeniz lazım. Ben de devletin idari haritasını zihnimde göreceğim. Bunu kâğıda bakmadan yapacağım.

"HEYECANI ARTIRMAK LAZIM"

Aynı şeyi parti içinde de yapacağım. Tek tek genel başkan yardımcılarını pazartesi ve Salı günü ziyaret edeceğim ve brifingler alacağım. Disiplin de gerekiyor. İki gün brifing aldıktan sonra MYK toplantısı yapacağım. Her bir birimin durumunu gözden geçireceğiz. Heyecanı artırmak lazım. Ona göre de tabii değerlendirme yapacağız. 2015 seçimlerine giderken partinin ritmini ve heyecanını korumak demiyorum, arttırmak gerekiyor. Bisiklet örneğinde olduğu gibi hareket etmek lazım. Durursanız düşersiniz.

"İSTİKRAR PETROLDEN ÖNEMLİ"

Ak Parti’nin iç bütünlüğünü korumak gerekiyor, çünkü hükümetin güç aldığı yer orası. Paralel yapı bu gücümüzü kırmak istedi. 30 Mart’ta istedikleri şey olsaydı veya çatı aday cumhurbaşkanı seçilseydi çözüm süreci devam edebilir miydi? 2015’te de bu istikrarın devam edeceği beklentisi oluşuyor. Benim ismim açıklandığında borsada 4.5 milyar liralık orta ve uzun vadeli işlem yapıldı. Bu 2005 yılından bu yana yapılan en yüksek işlem. Yani bizi uzun vadeli görüyor piyasalar. Şöyle bakıldı:

1- Genel başkan ve başbakan mutabakatla seçildi.

2- Cumhurbaşkanı ve başbakan arasında uyum var.

3- Partinin birliğini koruyacak siyasi ahlak mevcut.

4- 2015 seçimlerine gidecek hükümet geçici değil.

Ekonomide önemli olan, bir ülkenin yönetilebilir olmasıdır. Bu noktada sorun yoksa küçük türbülanslar tolere edilebilir. O hükümetin krizi çözecek iradesi ve kabiliyeti var mı, ona bakarlar. Türkiye’de hükümetin idare edebilirlik kabiliyeti yükseliyor. Siyasi kırılganlık yok, istikrarsızlık da yok. İstikrar tamamen siyasi ahlakla ilgilidir. Ve bunun verdiği bir güven hissi var. Etrafta ateş çemberi varken Türkiye nasıl istikrarlı kalabiliyor, Ak Partinin farkı bu. İstikrar petrolden önemli. İstikrarı sağlayan siyasi ahlaktır. Ak Parti bu sınavı çok güzel atlattı.

"TÜRKİYE`DE DE YANGIN ÇIKARMAK İSTEDİLER"

Çözüm sürecinde hangi adımlar atılacak?

Belli bir aşamaya geleceği düşüncesindeyim. Hükümet programını açıkladığımız gün ilk çözüm süreci toplantımızı yaptık ve sürecin yönetimini kendi uhdeme aldım. Çevre ülkelerde yangın var. Türkiye’de de yangın çıkarılmak istendi. Ama hiçbir güç halkın desteğinden daha etkili değildir. Gezi ve 17-25 Aralık’tan sonra görüldü ki Türkiye’de muhatap bu hükümettir.

Ak Parti’nin zemini çok sağlam bir parti olduğu görüldü. Yol almamız artık daha kolay. Ne diyorsak yapabilecek güçte olduğumuzu gösterdik. Yangınları minimize etmek için daha seri adımlar atmak, netice odaklı çalışma yapmak lazım artık.

"ÇÖZÜM SÜRECİNDE 2015 FİNAL YILI"

Çözüm sürecinin yol haritası ne olacak? 2015 final yılı olacak mı?

Son toplantıda bunun üzerinde çalıştık. Birkaç toplantı daha olacak. Bazı şeyler erken söylenince şeytanları uyandırır. Ama bir takvimlendirme olacak. Irak ve Suriye gibi çevresel faktörler olmasa neler olacağını daha rahat söylerdim. Ama biz 2015’in final yılı olmasını istiyoruz. Çözüm sürecinin başında Diyarbakır’da yaptığım konuşmada bir ırmak örneği vermiştim.

Hızlı akan ırmakta yarıya kadar giden bir kişinin geriye dönme maliyeti, karşıya geçme maliyetinden daha yüksek olur demiştim. Son çıkardığımız çözüm için çerçeve yasa ile yarı yolu geçtik. Artık daha çok bakan devreye girdi. 15 günde bir düzenli olarak bütün ilgililerden çözüm süreciyle ilgili rapor alacağım. Artık kulaçları daha hızlı atmamız lazım.

"GÜLEN`İN İADESİNİ İSTEMEK HAKKIMIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Obama görüşmesinde Gülen’in iadesini istedi. Bu konuda ABD yardımcı oluyor mu?

Şu anda farklılaşan bir durum var. İşleyen hukuki süreçler, soruşturmalar var. Durum iki üç ay önceki gibi değil. Son operasyonlarla ve başka yollarla ortaya konulan elde edilen belge ve bilgilerle oluşan bir süreç var. Dolayısıyla hukuki süreçle bağlantılı olarak gereken her türlü adım atılır.

Hukuk dışına çıkarak dinlemeler ve başka yollarla hem insan haklarını ihlal eden, hem de demokratik yolla seçilmiş bir yönetimi meşru olmayan araçlarla planlı bir şekilde indirmeye yönelik bir çaba varsa, ki var, bunun dışarıdaki irtibatları, Pensilvanya’da oturan bir kişiyle ilgileri varsa tabii o ülkeye yönelik bu tür faaliyetlerin sona erdirilmesi yönünde taleplerde bulunma hakkımız var. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi o ülkenin topraklarında şu veya bu şekilde Türkiye’de siyaset üzerinde etki kurmaya dönük bir çaba varsa o çabanın durdurulması, orada barınmaması yönünde talepte bulunmaktan daha doğal bir durum yoktur. Yani biz herhalde açık bir şekilde irtibatlar, başka bir ülkede yaşayan birinin Türk siyasetini yönlendirme yönünde çaba gösterdiğini ortaya koyacak şekilde tebarüz etmişse ve orada ikamet eden bir kişi olmaktan çıkar, siyasi operasyonların parçası, yöneticisi olma konumuna gelir. O zaman durum farklılaşır. Zaten Türkiye’deki hukuki süreçlerin neticelerini görmek lazım. Hangi adımların atılması gerekiyorsa bunu beklemek bizim hakkımız. Türkiye içindeki irtibatlar bağlamında 8-9 aydır yaşadıklarımız malum. Türkiye’nin hukuk düzenine dönük olumsuz zararlı faaliyetler yapan kim veya hangi yapı olursa olsun bunu durdurmak ve gereğini yapmalarını beklemek bizim hakkımız.

"KAN PIHTILAŞMAMALI"

Konya mitinginde seçim startı mı verdiniz?

Doğru. Zaten kongre süreci başlıyor. Seçim öncesi kanın akışkanlığını sürdürmek lazım, bir yerde pıhtılaşma olmasına imkân vermemek lazım. Kongreleri bitireceğiz. Zihninde iki planlı teşkilat mensuplarıyla seçime gitmek istemem. Önemli kongrelerin hepsine katılmak istiyorum. İl kongreleri ve önemli ilçe mitingleri...

Bundan sonraki ilk ziyaretiniz nereye olacak?

- 12-13 Eylül’de Söğüt’e gideceğim. Kongrelerin bitmesiyle 22 Şubat’ta seçim atmosferine girilecek. Konya’dan seçim startını vermek 2015 seçimlerine verdiğimiz önemi gösteriyor. Nasıl ki birileri kendilerine göre bir hedef koydular, 30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerinde Ak Parti’yi zayıflatmak ve 2015 seçimlerini etkilemek için; o zaman biz de 2015’e daha iyi hazırlanmalıyız. Ben bunu engelli koşuya benzetmiştim. Biri 30 Mart’tı, ikincisi 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimi, üçüncüsü de 2015 seçimleri. İlk iki engeli aştık, sonra üçüncü engele gelirken bayrak değişimi oldu. Ben bu tempoyu düşürürsem üçüncü engeli aşmak zorlaşır. Şöyle söyleyeyim, yığınakta yapılan hata savaşı kaybettirir. 8 ayda bu yığınağı yapacağız. Duraksarsak geleceği kaybederiz. Bu 8 ayda hata yaparsak Türkiye zarar görür, dört yılı kaybederiz. Hedefimiz dört yılı ve ondan sonraki dört yılı kazanmak. Yani Türkiye gelecek 8-9 yılını görebilecek.

"TEK SEÇİM, ÜÇ SANDIK"

2019’da da üç seçim aynı yıl olacak.

Evet, 2019’da yerel seçim, genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimi ay tutulması, güneş tutulması gibi aynı hizada buluşacak. Anayasa’yı değiştirecek gücüm olsa üç seçimin aynı anda, mümkün değilse yakın tarihlerde yapılmasını isterim. 2012’den bu yana her bir buçuk yılda bir yerel, genel seçim veya referandum yaptık. Bu yüksek tansiyon demektir. Siyaseti yüksek tansiyondan çıkarmak lazım.

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle de fiili bir durum oluştu.

Evet. Türkiye’ye özgü bir model oluşuyor. Seçilmiş cumhurbaşkanıyla seçilmiş başbakan sinerji oluşturur. Buradan bir çatışma bekleyenler yanıldılar. Biz makama değil hedefe odaklıyız

Bu haberler de ilginizi çekebilir