Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Haber Yorum

Cumhurbaşkanlığı sonrası CHP’de kaynamalar devam ediyor.

Suçlamalar ardı ardına geliyor, üstü kapalı tehditler savuruluyor.

Muharrem İnce öyle şeyler söylüyor ki, hükümet cephesi kavgaya bakıp keyifle kahvesini yudumluyordur.

İnce’ye göre Kılıçdaroğlu birçok yerde yanlış yapıyor. Bunları dokuz maddede toplamış İnce.

Bazıları “Yeni mi aklın başına geldi?” diyor ama maslahat diye bir şey var öyle değil mi? Kenetlenme zamanında kenetlenme, savaş zamanında savaş. Siyasetin doğasında olan bu duruma CHP’nin meşhur “Bizans oyunları”nı da eklerseniz kafaya takılı soru kalmaz sanırım.

Biz gelelim İnce’nin eleştirilerine. Parantez içi yorumlar bana ait.

1- Ortak akla inanmıyor. Herkesi dinliyor ama dinlemenin ötesinde bir şey yapmıyor. (Klasik “neden benim dediğim olmuyor” mızıkçılığı işte. Herkesi dinleyen adam herkesin dediğini yapamaz ki!)

2- Bilimsellikten uzak. Algı yönetimi nedir bilmiyor. Kamuoyu araştırmaları yaptırmıyor. (Bunları onun yerine birileri yapıyor ve çuvallıyorlarsa Kemal Bey’in bunda ne suçu var?)

3- Sağcılara bayılıyor. Solculara uzak duruyor. (Ah o seçim sonuçları! Yani seçim sonuçları böyle çıkmayıp Ekmel Bey cumhurbaşkanı olsaydı yine İnce böyle laflar sarf eder miydi? Hiç sanmıyorum. O zaman gericiliğin karşısında Atatürkçü ittifakın zaferi konuşuluyor olacaktı)

4- İddiasız. Hep şerefli ikinciliğe razı. Birinci olacağım diyemiyor. Meydan okuyamıyor. (Ama bu Kemal Beyin suçu değil ki.

CHP geleneğinde bu var. Tek parti sistemi devam edecekti de görecektiniz o zaman kimin iktidar olacağını.)

5- Eskiden daha açıktı. Artık değişti. Devrimcilikten uzaklaştı. (Muharrem İnce’nin devrimcilikten ne anladığına bağlı.)

6- Halka uzak, halkı tanımıyor. Halkın düşüncesini kestiremiyor. (Kendileri Ramazan ayında sahillerde içinde ne olduğu belli olmayan kadehlerle görüntü vererek halkı çok iyi tanıdığını göstermiştir tabii.)

7- Bırakmayı aklının ucundan bile geçirmiyor. Koltuk sevdalısı siyasetçi haline geldi. (Ama bu da Türkiye’deki tarz-ı siyaset.

Siz şimdiye kadar dönmeyi düşünmeden koltuğu bırakan bir siyasetçi biliyor musunuz?)

8- Farklı yerde farklı konuşuyor. Doğuda başka batıda başka söylemlerde bulunuyor. (Her yerde aynı şeyleri söylerse onu siyaset bilmemekle suçlayacaksınız. Acaba politikacılar bir de pandomim mi deneseler?

9- Cesur değil cesur çıkışları yok. Risk almaktan uzak. (Ekmeleddin’e destek vermesi büyük bir riskti ve Kemal Bey o riske girdi.)