`Git baban seni namazıyla iyileştirsin`
Kan hastası çocuklarının tedavileri döneminde yaşadıklarını İLKHA`ya anlatan Baba Abdurrahman Kınsun, tedavi için gittiği bir doktorun inancıyla alay ettiğini belirterek, "Hasta olan kızıma, `Ben seni iyileştirmiyorum. Git namazıyla baban seni iyileştirsin." dedi.
BİNGÖL - Kan hastası çocuklarının 10 yıl boyunca devam eden tedavileri süresince gittiği hastanelerde ve karşılaştığı doktorların ilgisizliğinden yakınan acılı baba Abdurrahman Kınsun, yaşadıklarım tam bir skandal niteliğinde olduğunu söyledi.
Bingöl`e bağlı Çavuşlar köyünde oturan Kınsun ailesinin kan kanserine yakalanan 5 çocuğundan 3`ü hayatını kaybetti, 2`si ise halen hastalıkla mücadele ediyor. Baba Abdurrahman Kınsun, çocuklarının 10 yıl boyunca devam eden tedavileri süresince gittiği hastanelerde ve karşılaştığı doktorların ilgisizliğini İlke Haber Ajansına anlattı.
Hastane kapılarında çok sıkıntı yaşadığını ve hastanelerde gereken ilginin gösterilmemesinın kendilerini içten içe yıprattığını ifade eden acılı baba, "Halimi sadece Allah biliyordu.O zaman her türlü ilacı kendi imkânlarımızla alıyorduk. Hastane doktoru yeterince bizimle ilgilenmiyordu. Bir günlük, bir haftalık ilaçlar, milyarlarca para tutuyordu. Maddi imkânlarımız olmadığı için ayda 1-2 sefer ancak gidebiliyorduk. Her defasında 15 gün hastanede yatması gerekiyordu. İmkânsızlıktan dolayı yeteri kadar tedavilerini yapamıyorduk.” dedi.
“Ben seni iyileştirmiyorum, git namazıyla baban seni iyileştirsin”
Hasta çocuklarının tedavileri için Elazığ`a gittiklerini ifade Acılı Baba Kınsun, “Hastane doktoru bize ilgi göstermiyordu. İlgi göstermediği gibi başka bir ile de sevk etmiyordu. İnancımdan dolayı bazıları bizi hor görüyordu. O dönemde gittiğimiz Elazığ`da Hematoloji ve Onkoloji Bölüm Başkanı S.A adında bir doçent vardı. Sadece o bakıyordu.
Şuan ise Profesör olduğunu biliyorum. O zaman onun dışında ve izni olmadan kimse ilgilenmiyordu. Bize inancımızdan dolayı iyi davranmıyordu. Bir defasında kız çocuğum Esma’ya, baban nereye gitti, diye sorunca kızım da, namaza gittiğimi söylemiş. Bunun üzerine Doktor S.A, “Ben seni iyileştirmiyorum. Git namazıyla baban seni iyileştirsin” demiş. Bir şey diyemedim. Mecburduk ona ve böylece bu şekilde 10 yıl boyunca bizi oyaladı.” ifadelerini kullandı.
"Yetkililer ve hayırseverlerin hem duasını hem de yardımını bekliyoruz”
Çocuklarının tedavi sürecine de değinen Kınsun, “Elazığ`da bazı cihazlar olmadığı için İstanbul`a sevkimiz yapıldı. Bu sene tekrar İstanbul’a sevkimiz için Elazığ`a gittik sevk vermediler. İstanbul`a sevki ancak Bingöl Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi acilinden yapıldı. Eğer sevkimiz olmazsa devlet yol ücretini de vermiyor.
Maddi imkânımız olmadığı için kendi imkânlarımızla gidemiyoruz. Kız çocuğum Esma`ya şuan acilen ilik nakli olması gerekiyor. Bu konuda yetkililer ve hayırseverlerin hem duasını ve hem de yardımını bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’ndan yardım bekliyorum”
Acil olarak ilik nakli yapılması gereken 11 yaşındaki Esma Nur, yetkililere ve hayırseverlere seslenerek, “Çok heyecanlıyım. Ailemin, benim için verdiği ilikle ilgili test sonuçlarını bekliyorum. Bu test sonuçlarının ailemden birisiyle uyuşmasını bekliyorum. En çok Anneminkiyle uyuşmasını istiyorum. Gidip biran önce tedavi olup gelmek istiyorum.
Artık iyileşmek istiyorum. Her yerde koşmak istiyorum. Genel de şuan koçtuğum zaman nefesim kesiliyor. Koşamıyorum. Koştuğumda bir dakika sonra durmalıyım yoksa nefesim kesiliyor. Devletimin biran önce bana yardım etmesini istiyorum. İlik nakli yapılmasını istiyorum. Özelikle halk tarafından yeni seçilen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Yeni Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’ndan yardım bekliyorum.” ifadelerini kullandı.
(Nihat Kanat - İLKHA)