• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Kalp Krizi Sonrası Anevrizma Riskine Dikkat!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İSTANBUL - Genellikle kalp anevrizmasının aort anevrizması ile karıştırıldığını söyleyen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cem Yorgancıoğlu, kalp anevrizmasının, kalbin karıncık kısmında geçirilmiş ağır bir kalp krizi sonrasında o bölgenin kasılamayacak şekilde iyileşmesi ile ortaya çıkan bir sorun olduğunu söyledi. Aort anevrizmasını ise kalbin hemen çıkışında yer alan aorttaki genişleme ya da balonlaşma olarak tanımladı.

Kalp krizi sonrasında ortaya çıkan kalp anevrizması vakalarının neredeyse tamamında koroner arter hastalığının da görüldüğüne dikkat çeken Dr. Yorgancıoğlu, tanı konulmasında hasta öyküsünün dikkatlice dinlenmesinin son derece önemli olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Birçok hastanın öyküsünde yakın ya da geçmiş bir tarihte geçirilmiş kalp krizi öyküsü vardır. Genellikle kalbin ön yüzünde yer alan büyük damardan geçirilmiş ağır bir kalp krizi sonrasında eğer erken müdahale şansı ya da imkânı olmamış ise o bölgenin kas dokusunun büyük kısmında hasar oluşur. Bu hasar sonucunda kas hücrelerin büyük kısmı öldüğünden iyileşme sürecinde bu bölgenin kasılamayacak şekilde iyileşmesi ile ortaya çıkan balonlaşma, bazı hastalarda çabuk yorulma, nefes darlığı benzeri kalp yetmezliği bulgularına neden olmakla birlikte bazen de herhangi bir bulgu vermeyebilir. Bu nedenle rahatsızlığın ilk tanısı hastanın koroner anjiyografisi ya da ekokardiyografisi sırasında da konabilir.”

Bazı vakalarda ise bu kasılamayan balonlaşmış bölgenin içinde pıhtı oluşabildiğini aktaran Yorgancıoğlu, kalp krizi sonrası ani ölümlerin bir kısmından bu pıhtıya bağlı gelişen beyin embolisinin de sorumlu olduğunu ve pıhtı tanısında ekokardiyografinin önemli yer tuttuğunu söyledi.

CERRAHİ YÖNTEMLE TEDAVİSİ MÜMKÜN
Kalp anevrizmasının tedavisinde yöntem belirlerken hastanın durumunun, kalp krizi sonrasında geçen süre ve rahatsızlığın boyutunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Yorgancıoğlu, “Hastalığın kesin tedavisi için genellikle cerrahi yönteme başvurulmaktadır. Eğer anevrizma küçük, pıhtı yok, hastada kalp yetmezliği bulgularına yol açmıyor ise tıbbi olarak izlenebilir. Cerrahi müdahalede ise operasyon sırasında, kasılmayan genişlemiş ve balonlaşmış olan bölge açılarak eğer pıhtı oluşumu varsa öncelikle dikkatli bir şekilde pıhtıların temizlenmesi gerçekleştirildikten sonra kasılabilen bölge sınırından yerleştirilecek bir yama ile balonlaşma küçültülerek kapatılır. Çoğu hastada bu işlemle birlikte koroner bypass operasyonu da gerekir” diye konuştu. 

Bu haberler de ilginizi çekebilir