GAZİANTEP- Gaziantep Medya Mensupları Derneği (GAMED) Başkanı İbrahim Koçyiğit, Akraba ziyaretinde bulunmak için Silvan`a giden İLKHA muhabiri Ali Adiyaman’ın PKK’liler tarafından e kaçırılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.

Gündüz ortasında karakolun yanı başında ki bir köyden bir gazetecinin kaçırılmasının kabul edilemez olduğunu ifade eden GAMED Başkanı Koçyiğit, “Tek sermayesi adam kaçırma, işyerlerini yakıp yıkma ve saldırma olan PKK her geçen gün eylemlerin dozajını artırmaktadır. Kendi köyüne, akraba ziyaretinde bulunmak için giden bir gazetecinin gündüz ortasında kaçırılmasının akla mantığa sığan hiçbir tarafı yoktur. Köyün birkaç kilometre ötesinde bulunan jandarma karakoluna rağmen PKK nasıl olurda böyle bir vakaya cüret ediyor. Üstelik evlerden insanları çıkartıp kimlik kontrolü yapıyor. Acaba bölge PKK’ye mi teslim edildi? Sorusunu sormamak elde değil, bunu da ayrıca belirtmek gerekiyor.” dedi

Yaşanan bu olayın ilk olmadığını hatırlatan Koçyiğiti , “Özellikle bölgede basın mensuplarına yapılan saldırı ve kaçırmalar ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır. Basın mensuplarına yapılan bu çirkin eylemlerin ülkemizde basın özgürlüğünün hangi noktalara geldiğini gözler önüne sermektedir. Bu çirkin girişimde bulunanları şiddetle kınıyoruz. Ali Adıyaman’ın kaçırılmasından PKK sorumludur. Yine vatandaşının can güvenliğini sağlayamayan devlet ve hükümet yetkilileri sorumludur. İlke Haber Ajansı ülkemizde tarafsız, objektif ve ilkeli haberlere imza atmaktadır. Ali Adıyaman bilinçli bir şekilde kaçırılmıştır. Kaçırılan her ne kadar İlke Haber Ajansı muhabiri olsa da bu çirkin hareket tüm gazetecilere yapılmıştır. Kaçırılan gazeteci kardeşimiz bir an önce serbest bırakılmalıdır. ”çağrısında bulundu.

Gazeteci arkadaşlarının bir an önce serbest bırakılmasını istediklerini dile getiren Koçyiğit daha sonra, “Gazeteci arkadaşımız bir an önce serbest bırakılmalıdır. Bu tür çirkin girişimler hiç kimseye fayda getirmeyecektir. Yine burada hükümete görev düşmektedir. Aksi takdirde hükümette bu eylemden sorumludur. Yine hükümetin kimlerle çözüm süreci masasına oturduğunu görmelidir. PKK çözüm sürecinde gazeteci kaçırıyor. Kepenk kapattırıyor. Eylemlerini dağdan şehre taşıyor. PKK devletle barıştığını dile getiriyor. Ama halka karşı pervasız eylemlerini sürdürüyor. Adeta PKK saldırıyor devlette seyrediyor. Türkiye’de devlet ve hükümet kendi halkını korumaktan aciz bir durumda mı?”diye açıklamada bulundu.

Muhabir kaçırma girişiminin ancak basını susturmaya yönelik bir eylem olduğuna dikkat çeken Koçyiğit son olarak,  “Gündüz ortasında muhabir kaçırma olayı, basının bu ülkede ne kadar özgürce çalıştığının belirtisidir! Yeni Türkiye’de bu gelişmeler oluyorsa hala basına özgürlük çığlıklarını atmak, çığlıktan öteye geçmeyecektir. Bu saldırı her ne kadar İlke Haber Ajansı muhabirine yapılmış olsa da, aslında bu girişim tüm basına yapılmıştır. Basına yönelik yapılan bu saldırı, basın camiasına yapılmış olarak kabul edilmelidir. Bu tür girişimler ile yapılan çirkin girişimlerle basın susturulamaz. Bizler basın olarak bu girişimlerin gazetecinin haber özgürlüğüne vurulmuş bir darbe olarak algılar ve kabullenemeyiz. Herkes biliyor ki gazeteci, tüm bilgi kaynaklarına serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, halkı ilgilendiren tüm olayları izleme, araştırma hakkına ve özgürlüğüne sahiptir.” İfadelerini kaydetti.

(Ökkeş Korkmaz-İLKHA)