• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
AIDS'li hasta sayısında artış var
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR  - Dicle Üniversitesi Hastaneleri Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Kemal Çelen, yaptığı açıklamada, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde de AIDS riskinin devam ettiğini söyledi.

Türkiye'de ilk AIDS vakasının 1985 yılında, Güneydoğuda ise 2006 yılında ortaya çıktığını hatırlatan Doç. Dr. Çelen;  2010 yılında dünyada toplam 2.7 milyon kişinin HIV virüsü taşıdığını, 1.8 milyon kişinin ise bu hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğine dikkat çekti. 

Çelen, Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de geçen yıl 6 bin olan vaka sayısının bu yıl 7 bine yükseldiğini söyledi.

Güneydoğuda vaka sayısı 52 ‘ye yükseldi
Türkiye'de olduğu gibi Güneydoğu Anadolu Bölgesinde de AIDS vakalarında artış yaşandığını beliren Çelen, şöyle konuştu:

“Güneydoğu Anadolu Bölgesinde '2006' yılından  bu yana hastalığın bulaşmasında ve HIV virüsünün yayılmasında ciddi bir artış yaşanıyor. Bölgede 2011'de 8 AIDS hastası tespit edilirken bugün bu rakam 52’ye yükselmiş durumdadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesinin çeşitli illerinde yaşayan ve Diyarbakır'da hastalıkları tespit edilen 52 AIDS ‘li hastanın büyük bölümünün Irak'ın kuzeyi ile bağlantısı olduğunu tespit ettik. Bu hastalar, Kuzey Irak'ta riskli cinsel ilişkilerinin olduğunu beyan ettiler. Buradan yola çıkarak, şüpheli cinsel ilişkinin Irak'ta sıkıntı oluşturduğu konusunda bir değerlendirme yapabiliriz. Çünkü Irak'ta Afrika'dan gelen çok sayıda ve her hizmet alanında çalışan insanlar olduğu belirtiliyor. Biliyoruz ki HIV'in en yoğun olduğu bölge sahra altı Afrika ülkeleridir. Orada kontrolsüz cinsel ilişki HIV açısından risk teşkil etmektedir.''

D.Ü. gönüllü danışma merkezi seçildi

Dicle Üniversitesi Hastanelerinin AIDS hastalığı konusunda bölgede tek Gönüllü Danışma Merkezi olarak seçildiğini ifade eden Doç. Dr. M. Kemal Çelen; “ Bu nedenle bölgedeki tüm vakalar bize başvuruyor'' dedi.



Çelen,  AİDS hastalığının hemen ortaya çıkmadığını, bunun bir kuluçka süresi olduğunu belirterek, bu nedenle virüsü taşıyanların hasta olduğunu fark edemediklerini, tespit ettikleri hastaların HIV virüsü taşıdıklarını tesadüfen öğrendiklerini söyledi.



Hastalığın, genellikle hastaların bir yakınına kan verme sonrasında yapılan tespitte ortaya çıktığını, ya da şüpheli cinsel ilişkiden sonra kuşkulanarak kendiliğinden geldiği sırada yapılan tahliller sonucunda ortaya çıktığını anlatan Çelen, ''Hastalarımızın bir kısmı şüpheli cinsel ilişkiden sonra korkup 'acaba bana da bir şey bulaşmış mıdır?' diyerek bize başvurularında hasta oldukları tespit ediliyor.” şeklinde konuştu.

Tek eşlilik ve sünnet AIDS’ ten koruyor

Hastalığın her geçen gün arttığını, bu nedenle toplumun HIV konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini belirten Çelen, kontrolsüz cinsel ilişkinin bu hastalık için önemli bir risk faktörü olduğunu söyledi.



Vakaların artmasının sakıncalarına da değinen Doç. Dr. Çelen, şöyle konuştu: ''Yeni vakalar arttıkça bunlar belli bir zaman sonra AIDS'e bağlı bir komplikasyonla kaybedilecekler.

AIDS kronik bir hastalık ancak tedavisi olan bir hastalıktır. Bu hastalar sağlıklı bir kişiden farklı görünmüyorlar. Ancak ileri ki evrede vücudun savunma sistemini zarara uğrattığı için bu kişilerde fırsatçı enfeksiyon ve tümörler ile ciddi rahatsızlıklara yol açabiliyor. Bu anlamda hastalık ölümcüldür. Tek eşlilik ve sünnet önemli bir koruyuculuktur. Eşcinsel ve korunmasız ilişki ile birden çok partnere sahip olmak risktir.

Hastalığın tespitinden sonra mevcut tedavilerle kişi 20-30 yıl yaşayabiliyor. Hastalık sosyal bir sorundur. HIV pozitif hastaların bulaşma yolları çoğunlukla riskli cinsel temas olduğundan evli ve çocukları olan hastalarda bu durum sosyal sıkıntıları da beraberinde getiriyor.'' diye açıkladı. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir