• DOLAR 32.263
  • EURO 34.806
  • ALTIN 2402.485
  • ...
PKK Yine Fitne Peşinde
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mehmet Zülfi Tan / doğruhaber

Devlet bir süredir PKK ile masaya oturmuş, çözüm sürecine yönelik bir yol haritası belirlemiş. Halk da olayların bitmesi, bölgeye huzur ve barışın gelmesi için canu gönülden bu sürece destek oluyor. Ama gel gör ki bazı mihraklar bu çözüm sürecini yanlış bir mecraya sürüklüyor. Sanki bu süreci kendileri için bölgeye hakim olma sürecine dönüştürmeye yönelik bir amaca doğru hesaplar yapılıyor. Analar ağlamsın diye sunulan bu süreçte şimdi bakıyoruz ki; batıdaki anneler ağlamıyor amma doğudaki anneler hergün ağlıyor. Batıda yollar kapanmıyor ama doğuda hergün yollar kapanıyor. Batıda millet köyüne, tarlasına, bahçesine gidiyor ama doğuda gidemiyor. Batıda araçlar yakılmıyor amma doğda hergün yakılıyor. Batıda evinin önünde silahlı saldırıya uğramazsın ama doğuda uğrarsın. Batıda derneğin, partin, Kur`an Kurs`un yakılmaz ama doğuda yakılır. Batıda istediğin gibi yaşar, istediğin gibi gezersin ama doğuda istediğin gibi yaşayamaz, istediğin gibi gezemezsin. Batıda çocuğun pikniğe gider geri gelir ama doğuda gerigelmez, kaçırılırlar, dağa götürülüp militan yapılır.

Bir tarafta devlet halkı PKK zulmünden kurtarmak için halka etmedik zulüm bırakmadı. Diğer tarafta PKK, halkı devletin zulmünden kurtarmak için halka etmedik zulüm bırakmadı. Yeter kardeşim düşün artık bu halkın yakasından. Gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz. Bu ne biçin bir iş anlayamadık. Bizi kurtaran kurtarıcılardan kurtulmak için şimdi kurtarıcı arıyoruz. Böyle zulmü kimse ne gördü ne de yaşadı.

Çözüm süreci adı altında devlet bölgeyi PKK` ye ve avanelerine teslim etti. Hergün bir olay hergün başka bir zulüm. Eğer PKK` ye muhalif isen sana bölgede hayat hakkı yok. PKK devlet ile barışık ama halkı ile savaş halinde. Halkından kendisi gibi düşünmeyenlere hayat hakkı tanımıyor. Bu nasıl mantık. Bunlar bugün bu haldeyken bu kadar tahammülsüz oluyorken yarın ellerine imkan ve güç geçtiğinde ne yapmazlar ki.

Bu iş çığırından çıkmak üzere. Çözüm süreci belki bir kesimin ellerinden silahları bırakma süreci olabilir ama git gide, yapılan zulümlerden dolayı da başka bir kesim kendini korumak için silaha sarılabilir. Kimse bunu düşünüp konuşmuyor ama olaylar buraya doğru gidiyor. Bir yerde otorite yok olursa halk kendini korumak için elbette bir çıkar yolu bulacaktır. Bunun tek suçlusu da vatandaşlarını korumayan devlet ve sözde halkını düşman gören PKK` dir. Ben silah bıraktım diye sen hergün bana saldırırsan ve ortada beni koruyacak bir güç de yoksa, bende kendimi korumak için tedbirimi almak zorunda kalırım, bu benim en doğal hakkımdır.

Ne yazık ki çözüm süreci tehlikeli bir sürece doğru gidiyor. Bunun ayak seslerini duymayanlar yakında başka sesleri duyarlarsa" kim düğmeye bastı" demesinler. Sorumluluk makamında olanlar, devleti ve PKK` yi yönetenler eğer kan akmasını istemiyorlarsa önce kendileri kan akıtmasınlar. İnsanların hukukuna, yaşam hakkına, seyahat özgürlüğüne, haber özgürlüğüne saygılı olsunlar. Bu bölgede kendisi gibi düşünmeyen insanların varlığına tahammül etsinler. Her olayda silaha, güce, zorbalığa baş vurmasınlar.

Ben köyüme gidemzsem, ben bağıma bahçeme gidemezsem, ben okuluma, kursuma gidemzsem, ben derneğime gidemzsem, ben bir şehirden başka bir şehire gidemzsem, ben dükkanımda alış-verişimi yapamazsam, ben istediğim partiye oy veremezsem, ben fikrmi söyleyemezsem, savunamaz isem ben o zaman niye yaşarım ki. Ya orayı terk eder giderim yada orada kendimi savunurum.

Var mı başka yolu?

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir