Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Haber Yorum

ABD’nin Missouri eyaletinin Ferguson kentinde olaylar yatışmıyor. Kentte 18 yaşında Michael Brown adında silahsız siyahi bir gencin polis tarafından vurularak öldürülmesinin ardından tansiyon yükselmeye devam ediyor. Yetkililer yaşanan olaylarda polisin ağır ateş altında olduğunu ve 31 kişinin tutuklandığını açıkladı. Yerel polis olaylarla baş edemeyince devreye ulusal muhafız birlikleri girdi. Kentte sokağa çıkma yasağı uygulandı.

Irkçılık Amerika’nın yumuşak karnı.

Bir melez olan Obama’nın “Amerikan başkanı” olması artık geri dönülmez bir yola girildiğinin kanıtı olarak sunuluyordu ama öyle olmadığı çıktı ortaya. Bir dönemin ırkçı örgütleri bile başını tekrar kaldırmaya başladı.

18 yaşındaki siyahi gencin öldürülmesinin ardından ırkçı örgüt Ku Klux Klan, Michael Brown’ı vuran polis memuru için para toplamaya başladı. Basına düşen haberlere göre iki günde yaklaşık 54 bin dolar toplandı.

Irkçılık ve sömürgecilik Amerikan zihniyetinin genlerine işlemiş.

Dışarda batılı olmayan tüm halkları aşağılayan Amerika, içerde, siyahilere ve Latin kökenlilere ayırımcılık uygulamakta, kendilerini oldukları gibi değil “Amerikalı olarak” ifade etmelerini istemektedir. Şehid Malcolm X, bu zihniyeti tüm berraklığıyla anlatmıştır.

Amerikanizmin tezgâhında yetişen mankurtlar da düşman bellenen etnik unsurlara karşı her zaman şiddet uygulamış ve bu işlemlerde efendilerine gerekli hizmeti yapmışlardır.

Ama dedik ya bu konu Amerika’nın yumuşak karnıdır diye.

Suç makinesi haline getirilip zindanlara doldurulan, uyuşturucu bataklığında her şeyi unutması istenen insanlar kimi zaman ayağa kalkıp protesto edebiliyor.

1992’de Los Angeles’ta yine böyle bir olay olmuş ve büyük protestolar yaşanmıştı.

Rodney King adındaki siyahi bir genç dört beyaz polis tarafından öldüresiye dövülmüş, görüntüler kaydedilmiş ama mahkeme polisleri suçsuz bulmuştu. Polislerin salıverilmesinden sonra olaylar büyümüş, polis yetersiz kalmış, muhafız birliğine “vur” emri verilmişti.

Olaylar yatıştığında 53 kişinin öldüğü, binlerce ev ve işyerinin yağmalandığı ortaya çıkmıştı.

Amerika başka ülkelerin içini karıştırmakta mahirdir; ama kendi içindeki karışıklıklar karşısında çabucak paniğe kapılabilmektedir.

Umuyor ve diliyoruz ki, mazlum halkların uyanışıyla sömürgeci Amerikan imparatorluğu, zulümlerinin bedelini öder.