`Gazze Ümmetin Uyanış ve Vahdeti İçin Milat Olmuştur`
Mahmut Kılınç / doğruhaber / haber -yorum
Biz tarih boyunca zulme uğrayan mahrumlar ve yoksullarız. Bizim Allah’tan başka kimimiz kimsemiz yoktur. Binlerce parçaya ayırsalar da bedenimizi yine de zulümle savaşmaktan el çekmeyiz.
İslam Dünyasındaki iç savaşlar parçalanmışlıklar ve ihtilaflar yüzünden Allah bizden gücümüzü ve heybetimizi aldı. Eskiden ümmet olarak bizler tarih yazıyorduk fakat şimdi tarih bizi yazıyor. Tarihin akışını tersine çevirme gücünü ve kuvvetini yeniden kazanırsak kadim tarihimizi tekerrür edebiliriz.
Sömürgeci batı emperyalizmi tarafından İslam coğrafyasında çizilen suni sınırlarla birlikte İslam ülkelerinde hakkı temsil eden, adaleti savunan siyasi otoriteler her geçen gün zayıflamaya başladı, ülkeler kaosa doğru sürüklendi ve bilinçli bir şekilde kargaşa çıkarıldı. Bununla yetinmeyen sömürgeciler Müslümanlar arasına kavmiyetçilik, Mezhepçilik kavgaları çıkartı ve kardeşi kardeşe düşman hale getirdi. Bağlar çözüldü, ümmet ruhu her geçen gün daha da zayıfladı. Bunun en bariz sebebi de batı emperyalizmi ve siyonizmdir. Siyonizm ve İsrail, Ümmetin beyninde Habis bir ur’dur. Bu Ur ameliyatla alınmadıkça beyin asla müsbet düşünemez. Yılardır İslam coğrafyasında zulüm, ihanet, kan gözyaşı ve mazlumların feryatları hiç eksilmedi. Emperyalistlerin coğrafyamızda attığı fitne fesat tohumları İsrail de filiz vermeye başladı…
Dallanıp budaklandı. Bu yüzden Sömürgeci batılılar her fırsatta İsrail’i kollayıp koruyorlar… Korumaları lazım! Çünkü bölge üzerindeki zenginliklere ancak Siyonistlerin vahşice politikalarıyla ulaşabilirler.
İslam coğrafyasının sahipsizliği yüzünden batılılar tam orta yerde kendi karakolunu kurdu. İsrail, Arapların yüz karası, fitne kazanlarının kaynağı Bazı Müslüman liderlerin lazım olunca prestij kapısıdır.
Korsan terör şebekesi İsrail, ABD ve NATO’dan aldığı destekle 45 gündür Vahşice Gazze’ye saldırıyor. Gazze’deki kadın çocuk ve yaşlıları katlediyor. Ramazan ayında, Bayram gününde camileri, okulları, BM binalarını bombalayan, silahsız masumları hedef alan bir anlayış ancak terörizmle, alçaklıkla ve canilikle tanımlanabilir. İsrail’in vahşi saldırıları Moğol kasırgasını andırıyor, gittiği yerleri yakıp yıkıyor. Gazze’de yaşanan İnsanlık dramı, salt İsraillilerin Hamas’a yönelik bir operasyonu olmaktan çıkmıştır. Artık Tüm insanlığı ilgilendiren bir vahşet tablosu haline gelmiştir. İslam dünyasının bu coğrafyasındaki sorunu İsrail Gazze sorunu olmaktan çıkmıştır. Korsan terör rejimi, dünya ve bölge barışını tehdit ediyor. Bölgemizdeki sorun sadece Filistin İsrail sorunu olmaktan çıkmıştır. Bugün dünyanın bir İsrail sorunu vardır. Bundan dolayı siyonist rejimin Gazze’ye attığı her bomba, batı medeniyetinin ve var olduğu öne sürülen insan hakları eksenli ahlak anlayışının orta yerine düşüyor.
İslam ülkelerini birbirine düşürmüşken namlular birbirlerine çevrilmişken israil niye Gazze’ye saldırmasın? Korsan terör rejimi yaklaşık iki aydır kara, deniz ve havadan aralıksız Gazze ye bomba yağdırıyor. Dünya müstekbirleri sessiz, satılmış Arap diktatörleri seyir ediyor, diğer İslam ülkelerinin liderleri sağır ve dilsiz...
Bu nasıl insanlık? Bu nasıl demokrasi? Bu nasıl insan hakları? İnanmıyoruz artık size! Alın demokrasiniz başınızı yesin. Her şeyiniz yalan, her zerreniz necis. Her sözünüz aldatmadan ibaret. Artık Her şeyinizden nefret ediyoruz: Rejimlerinizden, teknolojinizden BM’lerinizden...
Onlar kendilerini seçilmiş ırk olarak gördükleri için bugün İslam dünyasını ateşe veriyorlar. Fakat bilinmelidir ki fitne ateşini yakanlar, günün birinde yaktıkları kızgın ateşte kendileri de yanarlar. Nitekim yanıyorlar da!.
Filistin, Gazze Bağdat, Şam, Halep, Myanmar, Kabil, Kahire hiçbir ayrım gözetmeksizin bu topraklardaki her bir Müslümanın derdi bizim derdimizdir. Bombalanan evler, viraneye dönmüş şehirler, yetim bırakılan çocuklar, gözü yaşlı ebeveynler, kirletilen ırzlar, dökülen kanlar hep bizimdir. İslam dünyasındaki bütün Müslümanlar buralarda yaşanan ve yaşanmakta olan zulümlerin hesabını verecektir.
Özelikle İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın savunması özgürleştirilmesi bütün Müslümanlar üzerinde farzdır. Bu açıdan bakıldığında Filistin davası İslam ümmetinin ortak davasıdır. Filistin davası ümmetin mihenk taşıdır. Filistinliler mutlu ise ümmet de mutludur, Filistinliler hüzünlü ise bütün İslam Alemi hüzünlüdür. Bir İslam alimi “ Kudüs’e bakın eğer Kudüs Özgür ise biliniz ki Müslümanlar özgürdür, eğer Kudüs esir ise Müslümanlar da esirdir.” cümlesi çok yerinde bir tespittir.
Tarih tekerrür ediyor Filistin topraklarında... Hendek tıkanmış, İslam Küfür safları birbirine karışmıştı. Fakat Hamas Gazze’de kanıyla, tırnağıyla, dişiyle hendeği yeniden kazdı, İslam küfür saflarını yeniden birbirinden ayırdı... Evet, bugünler Furkan günlerdir. Bugünlerde Allah Müslümanlar için yeni sayfalar açacak, onları içinde bulundukları eli kolu bağlı durumdan kurtaracaktır...
Gazze Furkan’dır, hakkı batıldan, yalanı gerçekten, dostu hainden, müteyakkızı çekimserden, şehadete koşanları cehenneme yuvarlananlardan ayıran bir FURKAN...
Gazze vuruldukça yücelen, imanın bayrağını yeryüzünün gönderinden asla indirmeyen şehir! Ölürken bile dünyayı dirilten şehir!
Gazze dünyanın nasıl bir düzenle yönetildiğinin, korkak siyonist itlerin, BM, ABD, AB Arap şeyhlerinin çirkin yüzünü tüm çıplaklığıyla ifşa eden yerdir…
Gazze’deki savaş asla bir Gazze-İsrail savaşı değildir. Hamas Gazze’de tüm dünya müstekbirleri ile savaşıyor… Bu bir İslam küfür savaşıdır. Fakat ne yazık ki biz Müslümanlar sadece seyrediyoruz bu savaşı.
Gazze çağımızın Modern kerbelasıdır, ihanetin en koyusunu yaşayan, susuzluğa, açlığa, ambargoya mahkum edilen, elindeki kıt imkanlarla dünyanın tüm zorba ve müstekbirlerine meydan okuyan Kerb-u bela diyarıdır.
Gazze, iman izdihamının beşiği, tüm mesaisi intifada olmuş yaşayan şehitler diyarı, namlusuna kunut duası dolduran, karnına taş bağlayan direniş beldesi…
Gazze Düşerse, Kudüs düşer.
Gazze düşerse, Kahire düşer.
Gazze düşerse, Tahran düşer.
Gazze düşerse, İstanbul düşer.
Gazze düşerse, İslamabad düşer.
Gazze düşerse, Kabil düşer.
Gazze düşerse, Mekke-Medine düşer.
Çünkü Gazze Bedirdir, Gazze Hendektir, Gazze, özgürlük savaşçıları için modeldir. Gazze, bu ümmetin onurudur, Gazze, direnişin sembolüdür...
Gazze İslam ümmetinin iftiharı suskun dünyanın utancıdır…
Gazze; Dünyanın en şerir vahşi ve modern teröristlerine karşı günlerce direnerek, kurban vererek, dik durarak gerçek özgürlüğün, gerçek hürriyetin ne anlam ifade ettiğini öğreten bir MEKTEPTİR...
Gazze; İhanetin kol gezdiği bir dünyada, onurluca yaşamanın suretidir...
Gazze; İsraillin yenilir olduğunu başta satılmış Arap diktatörlerine sonrada tüm İslam dünyasına ispatlayan cengâverlerin diyarıdır... EVET; Gazze, tüm zorluk, yokluk, ihanet ve zulümlere karşı dimdik ayaktayım diyerek bize kendimizi, dinimizi ve dirilişimizi hatırlatan direniş öğretmenidir...
Gazze; etrafı hendeklerle, tanklarla, savaş gemileriyle kuşatılmış elektriği olmayan, suyu kesilen, hastaneleri yaralılarla dolmuş ölüm tarlası...
Gazze, Suudi’de Ebu cehillerin, Mısır’da firavuni düzenlerin ve tüm tağutilerin er ya da geç yıkılacağının müjdecisidir...
Gazze, arkasında deniz gibi bir düşman, önünde düşman gibi bir deniz. Çağdaş Ebrehelerle el sıkışan firavun artıkları duvar örmüşler önüne. Hasbunnallah ve nimel vekil şiarıyla dimdik ayakta duran mazlum şehir!
Gazze ümmetin başına musallat olan kabile şeflerinin, diktatörlerin kuklaların alçakça ve zelilce suskunluğuna işbirliğine rağmen, hiç susmayan direniş kalesi…
Gazze Şehitleriyle, onurlu kıyamıyla bu ümmetin meskenetine, bölünmüşlüğüne ve ölü toprağına abı hayat serpmiştir...
Gazze, zulümde ve ihanette birleşen leşler güruhuna karşı ümmetin izzet ve şerefini savunan, direniş, kıyam ve cesaretin sembolüdür…
Gazze’nin bereketli toprakları her gün şehit kanlarıyla sulanıyor toprağa, düşen her tohum, filizlenecek binlerce meyvenin habercisidir BİR ÖLÜYOR BİNLER DİRİLİYOR...
Ey siyonist korkaklar! Gazze’de bizi açlıkla korkutup yıldıramazsınız, çünkü Biz ramazanın çocuklarıyız. Bizi ölümle yıldıramazsınız, çünkü biz Kerbela’nın çocuklarıyız... Hüseyinlerin, Selahaddinlerin, Saidlerin, Şeyh Ahmet Yasinlerin yarenleriyiz…
Hamas sadece bir Filistin direniş grubu değildir, Arap ve tüm İslam dünyasında güvenirliliğe sahip İslami bir harekettir.
Gazzeli bir Anne: “Bizim yok oluşumuz, eğer İslam Ümmetinin uyanışına vesile olacaksa, varsın canımız feda olsun ümmet uğruna.”
Hamas sözcüsü "Siyonist düşmana ümmet önünde diz çöktüreceğiz" demişti.
Gazzeli mücahidler, Hz. Musa misali Kızıldeniz`e dayanmışlar. Biz de "Fentesir Ya Rab!" diyoruz.
Kurulduğu günden bugüne israil böylesine şiddetli bir direniş görmedi. Tüm Arapların yapamadığını Hamas yaptı.
1967’de tüm Araplar İsrail ile ancak 6 gün savaşabildi. 6 Günün sonunda tüm Arap devletleri mağlup oldu. Mağrur siyonistler ise işgal topraklarına yenilerini ekledi ve topraklarını tam dört katına çıkardı.
Filistin davası ümmetin mihenk taşıdır. Filistinliler mutlu ise ümmet mutludur, Filistinliler hüzünlü ise bütün İslam Alemi hüzünlüdür.
Filistin davası İslam ümmetinin ortak davasıdır. Gazze’de yapılan saldırı ve katliamlar İslam dünyası için önemli bir tehdittir. Fakat her şeye rağmen dünya müstekbirleri bilsinler ki Filistin halkı asla yenilmeyecek. Çünkü Filistin halkı, direnen ve köprüleri Allah’a kadar uzanan bir halktır.
İslam dünyasındaki tüm müminler Gazzeli savunmasız kadın ve çocukları savunmakla yükümlüdürler. Bu Müslümanlar üzerine Namaz, Oruç ve Zekat gibi farzdır. Bu kuru kuru laflarla olmaz bunun fiili icraata geçmesi lazım. Korsan terör devleti kınamaktan, azarlanmaktan, yalnız kalmaktan anlamaz, ancak ve ancak güçten anlar... Müslümanların şunu bilmesinde fayda var; Filistin’de savaşan kardeşlerimizin ızdırabını, acısını yalnızlığını, çaresizliğini seyrederken onlar için Allah`tan yardım istemek acizliktir, çaresizliktir, zavallılıktır. Çünkü 1,5 milyar Müslüman dururken 7 milyon Yahudi’ye karşı Allah’tan yardım talep etmek acizliktir. Müslümanların Kavli dua ile birlikte Fiili duaya geçmeleri gerekir.
Asla unutmayalım ki;
Mazlumlar ayağa kalkmadıkça, zalimler diz çökmez..
İnanın, artık vakit kalmadı.
Ya bir olacağız, ya da yok olacağız. Gazze için ayağa kalkacağız, Filistin için ayağa kalkacağız.
Türkiye’nin Filistin ile ilgili devlet politikası bir an önce millet politikasına indirgenmelidir. Müslümanlar korsan terör rejimi ile tüm ilişkilerin hemen kesilmesini istiyorlar. Hükümet ve devlet yetkilileri halkın bu isteğini göz ardı etmemeli ve bir an önce terör rejimi ile tüm ticari, siyasi ve diplomatik ilişkilerini kesmelidir.
Unutmamak gerekir ki; Türkler ve Kürtler, Filistin’e karşı 2 kez sorumludur. Türkler hem Müslüman, hem Sultan Abdülhamit’in torunları olduğu için; Kürtler de hem Müslüman hem Selahaddan’in torunları olduğu için Filistin’e karşı iki kez sorumludurlar.
İSRAİL KURULUŞUNDAN BUGÜNE BÖYLESİNE BİR MAĞLUBİYET TATMADI
İsrail, vahşi saldırıları ve çocuk katliamlarıyla tüm dünya ve dinler nezdinde yok oluşunun meşruiyetini ve zeminini kendi elleriyle hazırlıyor. Artık bundan sonra Yahudilik tüm dünyada zulmün ve bitmek tükenmek bilmeyen nefretin simgesi haline gelmiştir...
Siyonist rejim Genelkurmay Başkanı itiraf ediyor: "KURULUŞUMUZDAN BERİ EN ZOR SAVAŞIN İÇİNDEYİZ. "Başbakanları ağlıyor, Genelkurmay Başkanları ağlıyor, ordu komutanları isyan ediyor! Askerleri cepheden kaçmak için kendi kendilerini yaralıyor. Bu muydu yenilmez dedikleri güçlü İsrail ordusu???? Ortadoğu halklarının hak ve değerlerine düşman, batılı değerlerin hamiliğine soyunan İsrail şişirilmiş bir balondu, bu balon Hamas tarafından patlatıldı.
Dünya müstekbirleri bilsinler ki Filistin halkı asla yenilmeyecek. Çünkü Filistin halkı, direnen ve köprüleri Allah’a kadar uzanan bir halktır. İslam dünyası kendini yenilemeli, silkinmeli, ayağa kalkmalıdır. Bugün her zamankinden daha çok Müslümanlar kendilerini sorgulamalıdır. Bu hem İslami hem de insani bir görevdir.
Küresel taksimin yüzüncü yılında, sınırlar yeniden tanzim edilirken, sömürgeci batının “Böl-parçala ve yok et” taktiği acımasızca uygulanırken, daha doğrusu yeni yeni mikro devletçikler kurulurken İnşallah Gazze İslam Ümmeti için birleştirici bir unsur olacaktır.
Gazze`ye yapılan saldırıdan sonra bütün dünya Müslümanları birleşti, bütün dünya vicdan sahipleri birleşti. Bizim yapamadığımızı İsrail yaptı, İslam birliğinin temelini Gazze`ye saldırmakla atmış oldu. Önümüzdeki günlerde İsrail’in Filistin`e Gazze`ye yaptığı saldırılardan dolayı İslam Birliği’nin kurulduğunu görürseniz hiç şaşmayın.
Filistin’i hep direnirken gördük hep direniş yurdu olarak yer etti hafızalarımızda. Gerçek özgürlüğün bedel ödemekten geçtiğini öğretti bize…
Kudüs için rabbimiz, “etrafını bereketli kıldığımız yer” demiş. Evet, etrafının ne denli bereketli olduğunu bütün İslam alemi anlamıştır sanırım…
İLAHİ! Filistin de savaşan kardeşlerimizin ızdırabını, acısını, yalnızlığını, çaresizliğini seyrederken onlar için senden yardım istemekten haya ediyoruz. Çünkü 1,5 milyar Müslüman dururken 7 milyon Yahudi’ye karşı bunu istemek acizliktir.
Ey izzet sahibi Allah’ım! Filistin’de Gazze’de savaşan, başlarına yağmur gibi bomba yağan Müslüman kardeşlerimiz için senden güç ve kuvvet istiyoruz.
EY RABBİMİZ! Azgın siyonistler bozgunculukta taşkınlıkta bütün sınırları aştılar, onlara yetersin, onları mahvu perişan eyle, birliklerini dağıt!
Onları diğer azgınlaşanlar için ibret kıl. Ey HAK olan RABBİMİZ… aşağılanmayı ve cezayı onların üzerine indir onları felaketlerle karşılaştır.
İLAHİ! Bu mübarek günlerin hürmetine Bedir’de tahakkuk ettiğin zaferi bu sefer de Gazze’de tezahür et. Yardımınla müminleri sevindir.
EY GÜÇ VE İZZET SAHİBİ RABBİMİZ!.. Filistin’deki Müslüman kardeşlerimize yardım et, onların attıklarını isabet ettir! Onların ayaklarını sabit kıl!
“Sakın Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, ALLAH onları korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim: 42)
"Zulmedenler pek yakında nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini göreceklerdir." ŞUARA: 227