• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
"Ağrı'nın yarısı tedavi için Erzurum'a gitti"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

AĞRI - Ağrı’da sağlık sektörünün çöktüğünü ve bu durumun iyileştirilmesi için hiçbir yetkilinin çalışma yürütmediğini söyleyen Ağrı Hasta Hakları ve Yakınları Derneği (HAYAD) Başkanı A. Kadir Altun, Ağrılıların bilinçli olarak tedavi için Erzurum iline sevk edildiklerini ifade etti.


Ağrı’daki sağlık sisteminin çökmüş olduğunu söyleyen Altun, diğer illerdeki sağlık ocakları ile Ağrı’daki hastanelerin aynı konumda olduğunu söyledi.

“Ağrı’daki hastaneler diğer illerin sağlık ocakları gibi”
HAYAD Başkanı Altun, “Ağrı’da sağlık sistemi çökmüş. İlimizdeki hastaneler, Ankara, İstanbul, Sivas, Erzincan illerinde olan sağlık ocaklarının biraz daha üst kalitesi bir sağlık hizmeti veriliyor. Ağrı'da pansuman ve ameliyat dışında bir şey yapıldığına inanmıyorum. Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneler Birliği Bölge Başkanı’nın vermiş olduğu verilere göre, Ağrı nüfusunun yarısı geçen yıl Erzurum'da tedavi olmuş. Bu veri üzerine söylenebilecek hiçbir söz yoktur. Nüfusumuz 150 bine yaklaştığı şu anda 100 yataklı bir hastane ile ilimiz idare ediliyor. İlimizde kardiyoloji, anjio merkezi yok. Birçok insanımızı Erzurum yolunda kaybettik ama burada bir anjiyo merkezi olsaydı bilemiyoruz takdiri ilahi ama yinede bu insanlar müdahale yapılabilirdi. Belki hayatta olabilirlerdi.”dedi.

“Her gün 360 kilometre Erzurum’a gidip gelen hasta var”
Ağrı’daki cihaz eksikliklerinden dolayı hastaların her gün yollarda mağdur olduğunu söyleyen Altun, “İlimizde şu anda ciddi bir rakamlara ulaşan kanser hastası var. Bu insanlar kemoterapi, radyoterapi görmeleri lazım. Maalesef kemoterapi ve radyoterapi ilimizde yok. KETEM diye bir merkez var Ağrı'da. Bir doktor var orada görevli. Doktor izinde olduğu zaman veyahut zaruri bir şey çıktığında buradaki insanlar hastalar mağdur oluyor. Radyoterapi, kemoterapiye giren insanların bazıları günlük bazıları haftalık bazıları aylık veya yıllık olarak bu terapileri görüyorlar. Ağrı’da bu yetersizlik olduğundan dolayı her gün 360 kilometre Erzurum’a gidip gelen insanlar oluyor. Bu terapi gören insanların vücudunda ciddi rahatsızlıklar oluyor, ayrıca 360 kilometre yol kat edince bu insanlar daha da rahatsız oluyorlar. Bu ciddi bir vebaldir hem siyasiler, yöneticiler ve hem de biz halk üzerine büyük bir vebaldir. Şu ana kadar ciddi bir girişim yok bu konularda. Ağrı nüfusu denk olan Erzincan’da sağlık hizmeti çok ciddi manada veriliyor ama sıkıntılar burada hat safhada.”ifadelerini kullandı.

“Çocuk hastane binası çökmek üzere”
Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastane binasının çökmek üzere olduğunu söyleyen Altun, “Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi var Ağrı'da. Binası çok sıkıntılı. Defalarca yetkililere bildirmemize rağmen, dayanıksız olduğunu söylememize rağmen kimse ilgilenmedi. Hastanenin kolonları kesilmiş, bahar mevsiminde altında sular çıkıyor. Bu hastanenin acilen kapatılması lazım dememize rağmen kimse ilgilenmiyor.  Ağrı Devlet Hastanesinde ultrasyon çekilmesi gerekirken hastalara 45 gün, 1 ay bazen 2 ay gün veriliyor. Yazık günahtır acilen bu sıkıntıların giderilmesi lazım.” diye konuştu.

“Ağrı’daki sorunlar bilinçli olarak çözülmüyor”
Sağlık sorunlarının bilinçli olarak çözülmediğini iddia eden Altun, “Erzurum’da hastanelerde yatak sayısı 2 bin 500, 3 bin civarında ama Ağrı’ya baktığınız zaman bu rakam 400-500’ü bulmuyor. Hizmet bize fazla mı görülüyor. 4-5 ay önce gerçekten içler acısı bir durum yaşandı. Çocuk doktoru burada yoktu. İlçelerden taşımalı günlük araba gönderiliyordu her ilçeden günlük bir doktor getiriliyordu Ağrı’ya. Bir doktor ile 100 Ağrılıya sağlık hizmeti veriliyor. Şuan durum içler acısı. Yeterli sayıda doktor yok. Ağrı’da bazı dönemler bayan doktoru bulunmamaktadır. Herkes hemcinsinden muayene olursa daha güzel olur. Yalnız bu durum Ağrı'da söz konusu değil. Bu durum olsaydı dinen daha güzel olurdu. Bayanlarda utana sıkıla değil rahat bir şekilde hastalıklarını izah ederdiler.”dedi.

HAYAD Başkanı Altun sözlerini şöyle sürdürdü: “Ağrı’da acilen bin 500 yatak kapasiteli hastaneye kavuşması lazım. Ondan sonra diğer sıkıntıların giderilmesi lazım. Çocuk doktor sayısı bazı günler 3 bazı günler 2 bazen de bir doktor oluyor. Kadın doğum doktorları için de bu durum söz konusu. Hastanelerin acil servislerinde bazen bir doktor tek başına görev yapmak zorunda kalıyor. Yığılmalara sebep oluyor. Hastalar gayri ihtiyari memnun kalmıyorlar bu durumdan.”

“Sağlık cihazları depolarda tutuluyor”
Ağrı’da sağlık cihazlarının bir kısmının depolardan çıkartılmadığını iddia eden Altun, “Yaklaşık 5 ay önce bir yakınımın eşi tahlil için korposkopi denilen bir cihaza ihtiyaç olduğunu söyledi. Bu cihaz Erzurum'da olduğunu biliyorduk yalnız Ağrı'da olduğunu bilmiyorduk. Ağrı'da var ama kullanılmıyordu. Yaptığımız araştırmalar çerçevesinde cihazın Halk Sağlığı Müdürlüğü deposunda olduğunu tespit ettik. Devlet Hastanesinin emrine verilmesi yönünde yazışmalar yaptık. Maalesef bu çabamız sonuç bulmadı. Bunun gibi birçok cihaz depolarda var, veya cihaz hastanede doktor yok veyahut doktor var bu sefer doktorun kullanacağı cihaz yok. Misal olarak tomografi çekiliyor bunu okuyup analiz edebilecek doktor yok veya yetersiz.”diye dert yandı.

“Bir doktor günde 110 hastaya bakıyor”
Altun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birçok sorun var. Maalesef o sorunları dile getirilmesi bekleniyor. Söylemeden icraata geçilmiyor. Ağrı Devlet Hastanesinde bir doktor yaklaşık olarak günde 110 hastaya bakıyor. Zaman dilimine baktığımız da doktor bir hasta için yaklaşık 2 veya 3 dakika ancak ayırabiliyor. Hasta nasıl tedavi olacak, doktor 2 veya 3 dakikada insanların hastalıklarını nasıl anlaya bilecek, tespit edebilecek.”


Erzurum ilinde sağlık alanında ciddi yatırımların yapıldığını belirten Altun, bu yatırımların sadece yüzde 10’unun Ağrı’ya yapılması durumunda bile sağlık hizmeti almada yaşanan sorunların giderilmiş olacağını söyledi.

Öte yandan; TÜİK’in Temmuz ayı verilerine göre, Ağrı’da 1178 kişiye bir doktor, 827 kişiye de bir hemşire düştü.

TÜİK verilerinde Ağrı’daki ölüm sebepleri şu şekilde oranlanmış: Dolaşım sistemleri hastalıklarının oranı yüzde 35, Tümör: yüzde 17,7, Solunum sistemleri hastalıkları: yüzde 11,5, Endokrin hastalıkları: yüzde 3, Dışsal yaralanma ve zehirlenmeler: yüzde 8,7, Sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları: yüzde 2,2, Diğer hastalıklardan ölenlerin oranı yüzde 21,2. (Ömer Adıgüzel - İLKHA)
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir