Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Haber Yorum

Bir süredir Irak’ta garip şeyler oluyor.

Maliki yönetiminden memnuniyetsiz bir kitlenin olduğu biliniyordu; ama gelişmelerin bu kadar hızlı olması kafaları karıştırdı.

Bir anda Musul IŞİD ve onunla ittifak hakinde aşiretlerin kontrolüne geçti. Maliki’nin binlerce askeri silahlarını bırakıp kaçtı.

Sonra birer birer beldeler düşmeye başladı.

Tanklara, uçaklara sahip olan Irak ordusu sürekli geriledi.

Irak fiili olarak üçe bölündü.

Kürdistan hükümeti ve Barzani, fiili bölünmeyi resmiyete dökmek için “Bağımsızlık”tan söz etti.

Amerika, PKK, Maliki, İran ve Sisi buna tepki gösterdi.

Yavaş yavaş devreye eski bir aktör sokulmaya çalışıldı: Talabani’nin YNK’sı.

Kürdistan petrolü üzerinden yapılan spekülasyonlar tutmayınca fiili müdahaleler başladı ve Amerika Kürt petrolünü taşıyan gemilere müdahale etti. Kürdistan hükümetinin petrol satamaması için bir abluka uygulanmaya başlandı.

Sonra IŞİD’in Kürdistan’a saldırısı başladı.

Saldırı beklenmeyen bir yerden ve çok büyük bir grupla yapılmıştı ve Peşmerge böyle bir saldırı için hazırlıksızdı. Geri çekildi.

İşte tam o sırada kirli bir enformasyon sokuldu devreye.

Güya Peşmerge kaçmış, PKK ve Rojava’daki kolu YPG, Şengal’de IŞİD’i püskürtmüştü.

Bu yalan bilgi her tarafa öyle hızlı servis edildi ki, herkes gerçek sandı.

Oysa geri çekilen Peşmerge toparlanıp geri dönmüş ve terk ettiği yerleri geri almaya başlamıştı. Peşmerge Bakanı Yawer “Zummar ve Rebiya’nın özgürleştirilmesinde ve savunulmasında YPG’nin hiçbir rolü olmadı” diyordu; ama kimsenin duyduğu yoktu.

KDP’nin Şengal’deki etkili isimlerinden Ali Awni de “Şengal’deyim ve burada YPG’nin yardıma geldiği haberleri tamamen yalandır ve propagandaya yöneliktir” diyordu.

Evet, Rojava’dan yardıma gelenler vardı; ama onlar YPG’li değil, Barzani’nin PDK’sinin Rojava koluna bağlı olan peşmergelerdi.

Nasname haber sitesi olayı şöyle yorumladı: “Yaşananlar şaşırtıcı değildir bizim için. Çünkü taşeron bir yapı olan PKK ve türevleri her zamanki gibi Ulusal savunma güçlerine/Pêşmergeye küstahça ve tam da sömürgecilerin diliyle saldırdı.

Misyonu gereği Kürtlerin devletleşmesine karşı olan PKK ve türevlerinin ulusal savunma yapması mantıken olanaklı değildir.

PKK savaşa ya Esad ya da diğer sömürgeci devletler hesabına katılır ancak.

PKK’nin “Şengal’i savunma” hamlesi ve propagandası Kürtlerin ulusal birliği için değildir; tam tersine bağımsızlığa giden

Güney Kürdistan’ı engelleme, Pêşmergenin IŞİD karşısındaki onurlu başarısından kendine de bir pay çıkarma ve efendileri emir verdiğinde Pêşmergeyi arkadan hançerlemek içindir.”

Şengal’deki mesele sadece IŞİD’in saldırısı ve Yezidiler meselesi değildir.

Bu günlerde Talabani’nin YNK’sı yeniden sahneye çıkıp Barzani karşıtlığına başlarsa hiç şaşırmayın.