ŞANLIURFA-21 yıl boyunca bakımını yaptığı felçli eşinin vefat etmesiyle 6 aydır yalnız başına komşuların bazen getirdiği yardımlarla bazen de aşevinden getirdiği yemeklerle hayatta kalmaya çalışan Zeynep Çapkın’ ın (60) dramı yürek burkuyor. 1 milyon nüfusa sahip peygamberler şehri Şanlıurfa’da yaşanan bu dram aslında günümüz insanlarının kendi öz değerlerinden ne kadar uzaklaştığını gösteriyor.

2 milyon nüfuslu şehirde yalnız yaşamak çok zor

Eyyubiye ilçesine bağlı Topdağı mahallesinde metruk bir evde yalnız başına yaşayan Çapkın, Ramazan ayı dâhil bu yıl hiç kimsenin kendisine bir yardım getirmediğini söyledi. Çapkın, Yaşlı kocasının vefat etmesiyle hem yoklukla hem de yalnızlıkla mücadele etmek zorunda kaldığını, koskoca şehirde yalnız yaşamanın çok zor olduğunu belirtti.

Dulluk maaşını almak için resmi makamlara başvuruda bulunduğu halde kendisine herhangi bir dönüşün olmadığını dile getiren Çapkın, yetkililerin kendisine sahip çıkmasını bekliyor.

Elbiseleri elle yıkıyorum

Gelen elektrik borcunu ödeyemediğini söyleyen Çapkın, “Evde ne bir çamaşır makinesi, ne bir fırınlı var. Elbiselerimi leğende yıkıyorum. Yemeğimi de komşuların getirdiği küçük bir tüpün üstünde yapmaya çalışıyorum. Bu şekilde ihtiyaçlarımı gidermeye çalışıyorum”  dedi.

Ne Ramazan ayında ne de bayramda kapımı çalan olmadı

Şimdiye kadar yardım için başvurduğu hiçbir yerden kendisine yardım edilmediğini belirten Çapkın, “Ne Ramazanda ne de bayramda hiç kimse bana yardım etmedi. Kendi imkânlarımla ya da komşularımı yardımıyla ihtiyaçlarımı gidermeye çalıştım. Geçen yıl yardım alıyordum ama bu yıl hiç kimseden bana yardım gelmedi. Su borcum gelmiş su borcumu ödeyemiyorum. Dulluk maaşı almak için başvurdum. Eğer maaş alabilsem borcumu ödeye bilirim. Ama maaşı alamazsam nereden getirip de elektrik ya da su borcunu ödeyebilirim. Evin vergisi, elektrik ve su borcu birikmiş ödeme yapamıyorum” ifadelerinde bulundu.

Aldığı iki ekmeği köpeğiyle paylaşıyor

Aşevinden yemek yardımı almak için her gün Topdağı mahallesinden Haşimiye’de bulunan aşevine yaya gitmek zorunda olduğunu ifade eden Çapkın, “Getirdiğim yemekle idare etmek zorunda kalıyorum. Aş evinden iki tane somun ekmek alıyorum. Birini ben yiyorum birini de kapımdaki köpeğe veriyorum. Çünkü evimin etrafı açık olduğundan bu hayvanı beslemek zorundayım. Bu yüzden onu aç bırakamam. Bu şekilde idare etmek zorunda kalıyorum.” dedi.

“Elektrikler kesilince mumlarla idare ettim”

İmkânı olmadığından elektrik abonesi çıkaramadığını ve bu nedenle kendisine para cezası geldiğini ifade eden Çapkın, “DEDAŞ görevlileri gelip önce elektriğimi kestiler. Karanlıkta kaldım. Bakkaldan aldığım mumlarla idare ediyordum. Daha sonra saati taktılar ve abone yaptıktan sonra elektrik verdiler. Kesilen cezada affa uğradığı için iptal edildi ama abone ücreti daha duruyor. Bana dulluk aylığı bağlanırsa ancak bu borcu ödeyebilirim” ifadelerini kullandı.

“Benim Allah’tan başka hiç kimsem yok”

Felçli olan kocasına 21 yıl boyunca baktığını dile getiren Çapkın, “Kocam felç geçirdi. Yatalaktı, kendi ihtiyaçlarını gideremiyordu. Ben ona ömrünün sonuna kadar baktım. Kocam 21 yıl boyunca felç kaldı 6 ay öncede vefat etti. Kocamın vefat etmesiyle bende tek başıma kaldım. Çocuğumda olmadığından yalnız başıma yaşamak zorunda kalıyorum. Benim Allah’tan başka hiç kimsem yok” dedi.

“Evimin duvarları olmadığı için çocuklar bulaşıklarımı çaldılar”

Çapkın, “Evin etrafı açık olduğundan evi terk edipte hiçbir yere gidemiyorum. Bulaşıkları yıkadım kuruması için dışarı çıkardım. Birde baktım ki çocuklar gelip onları çalmışlar. En azından evin etrafını çevirip bir kapı taksalar biraz rahatlayacağım. Akşamları bile rahat bir şekilde uyuyamıyorum. Çocuklar gelip eşyaları çalıyor, bazen de evi taşlıyorlar. Bunun için iki tane köpek kapının önüne bağladım bir tanesini çocuklar çaldı biri de burada zinciri koptuğundan ve yenisini alamadığımdan bezlerle bağlamak zorunda kaldım ” şeklinde konuştu. (Sedat Kuşulay-Osman Gülebak-İLKHA)