• DOLAR 34.099
  • EURO 38.074
  • ALTIN 2840.392
  • ...
Filistinli gözüyle 'Filistin Davası'
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HABER MRK – İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırı ve katliamları dünya gündeminde ilk sırada yerini korurken ‘Filistin Davası’nı İzmir Dokuz Eylül Üniversitesinde yüksek lisans yapan Gazzeli öğrenci Ahmed Mansour ile konuştuk.

Siyonist İsrail'in çocuk, kadın, yaşlı ayırt etmeden katliam yaptığını belirten Mansour, Gazze’nin açık hava hapishanesine döndüğünü söyledi. Mansour, Filistin’in kurtuluşu için ümmetin seferber olması gerektiğini dile getirdi.

İşte Gazzeli öğrenci Ahmed Mansour ile yaptığımız röportajın tüm detayları:

Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Ben Ahmed Mansour, Gazzeliyim. Gazza İslam Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü mezunuyum. Şu anda İzmir Dokuz Eylül Üniversitesinde yüksek lisans yapmaktayım.



Siyonist İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında binlerce kişi şehit oldu, onbine yakın kişi de yaralandı. Öncelikle Gazze, özelinde Filistin halkının durumu nedir? Siyonist İsrail çeşitli bahaneler ileri sürerek Gazze'ye ölüm yağdırmakta. Bunların yaşanmasındaki temel sebepler neler kısaca özetleyebilir misin?

“Gazze, açık hava hapishanesine dönüşmüş durumda”

Bildiğiniz gibi ülkemizde uzun zamandan beri devam eden bir savaş var ve siviller katlediliyor. Filistin meselesini şu anda devam eden Siyonist saldırılara bakıp anlamak mümkün değil. Filistin meselesi eskilere dayanır. 1.Dünya Savaşı’ndan bu yana emperyalist ülkelerin hedefinde olan bu coğrafya  özellikle Gazze, şu an açık hava hapishanesine dönüşmüş durumda.

“Gazze hiçbir zaman direnişi bırakmadı”

Camp David anlaşmasının Yahudiler tarafından bozulmasıyla şiddetlendi. (Ariel Şaron’un 2000’de Aksa’ya girmesiyle bozulmuştu)ve intifada başlamıştı. Ciddi bir direnişle karşılaşan Yahudiler tüm Filistin’de sivilleri acımasızca katletmeye başladı. Fakat 2003’te Batı Şeria’ya giren Yahudilerin etkisiyle orada direniş kırıldı. Ama Gazze hiçbir zaman direnişi bırakmadı. Hatta sürekli direnişi istemeyen Batı Şeria yönetimi bazı direnişçileri Filistin ve İsrail hapishanelerine hapsetti. Direnişin Batı Şeria’da zayıf olmasının sebeplerinden biriside bölgenin coğrafik olarak yardımlara kapalı ve zor olmasıdır. Hatta orada Yahudi yerleşimcilerinin çokluğu da bir sebeptir. Ama Gazze’de Yahudi yerleşimcilere rastlanmaz. Gazze'deki direnişi kıramamaları ve oraya yerleşememeleri onların öfkesini daha da arttırdı. Ve Gazze’ye yönelik saldırılarını daha da şiddetlendirdi.


 

Peki sizce Filistin halkının iradesine saygı duyuluyor mu? 2006’da bir seçim yaptınız ve Hamas’ı seçtiniz, neden Hamas? Ve neden İsrail, Hamas tercihinize savaş başlatarak cevap verdi?

“Hamas yönetimine yönelik ciddi ambargolar uygulandı”

2006’da Filistin’de yapılan seçimlerde tüm dünyaya şu mesajı vermek istedik: ‘Bizler Siyonistlerin yalan üzerine kurdukları barışı değil, hakkımızı alana kadar direniş istediğimizi göstermek için Hamas’ı tercih ettik.’ Bu seçim, gayet şeffaf ve adil bir şekilde gerçekleşmişti. Fakat BM bu seçimin sonucunu kabul etmedi. Halbuki onlar demokrasinin şakşakçılarıydılar. Daha sonra Hamas’ın yönetime gelmesini engelleyemeyince Hamas’ın yönetimine yönelik ciddi ambargolar uyguladılar. Bunları da Hamas’ı zayıflatıp Filistin halkının gözünde işe yaramaz hale getirmek için yaptılar. Tüm bunların asıl sebebi Hamas’ın Müslüman olması, İslami yönetim kurmak istemesiydi. Fakat bunda da başarılı olamadılar. Bu defa eski yönetimle darbe yapmak istediler, buna da Hamas izin vermedi. Yalnızca Batı Şeria’da amaçlarına ulaştılar.

“Hamas yönetimine engel olamadılar”

Hamas Batı Şeria’da kazanmasına rağmen oynanan oyunlarla orada yönetimden düşürüldü ve Hamas direniş için gereken hazırlıkları bırakmadı. Bu hazırlıklar içerisinde 2006’da başlatılmış ambargoya karşı direnmek için ve insani ihtiyaçları Gazze’ye sokabilmek için tüneller açtılar. İsrail bu durumu görünce Filistinlilerin ‘Furkan Savaşı’ diye adlandırdığı savaşı başlattı. Bu savaşta yine her zaman yaptıkları gibi sivilleri hedef aldılar. Hükümet binalarını, üniversiteleri, çocuk parklarını, tarım alanlarını, evlerimizi hedef alarak vurdular. Yine amaçlarına ulaşamadılar yani Hamas yönetimine engel olamadılar ve Gazze’yi terk ettiler. Ve ellerinde 1400 kişinin kanıyla gittiler. Ve ambargoya devam ettiler.



Mısır’da devrimle başa gelen Muhammed Mursi dönemi sizi nasıl etkiledi? Mursi döneminde açılan, Filistin için hayat damarı olan Refah Sınır Kapısı’nın  darbeyle başa gelen Sisi döneminde tekrar kapanması Filistin direnişini nasıl etkiledi?

“Filistin, Mursi döneminde biraz rahatladı”

Zaten ambargodan hiç vazgeçmediler ta ki  Mısır’da Mursi iktidarına kadar. Mursi sayesinde kapılar tam anlamıyla açılmış olmasa da daha iyi duruma geldi. Siyonistler 2008 Furkan Savaşı’ndan sonra durmadan Filistinlileri katlettiler. 2012’ye kadar bu böyle devam etti. 2012 yılında Filistinlilerin ‘Hiccaretil Siccil’ diye adlandırdığı siyonistler tarafından başlatılan bir savaş oldu fakat çok uzun sürmedi. Yalnızca 8 gün sürdü. Bu Mursi’nin Mısır’da yönetimde olması sebebiyle idi. Mısır aracılığıyla ateşkes imzalandı. Filistin Muhammed Mursi döneminde biraz rahatladı ta ki Sisi darbe yapana kadar. Asıl zorluklar bu zamanda başladı. Açılan kapılar dediğiniz gibi yine kapandı. Kazılan tüneller yıkılmaya başlandı ve asıl rahatlayan İsrail oldu. Filistin çok kötü bir hale geldi, yaşam zorlaştı, insani ihtiyaçlar giderilemez oldu.

“İsrail saldırmak için bahane üretti”

Mursi’nin darbeyle indirilmesiyle rahatlayan İsrail iftiralar atarak, bahaneler üreterek saldırmaya başladı. El-Halil’de 3 asker kaçırılıp öldürüldü, fakat onlar bundan Gazzelileri sorumlu tutarak Gazze’ye saldırdılar. Kudüs’te Yahudi yerleşimciler 16 yaşındaki Muhammed Ebu Hudayr'ı kaçırıp canlı canlı yaktılar. Savaş bu şekilde yeniden başladı şu günlerde de hala devam ediyor. Mücahit grupları hedef alıp saldıramayınca kudurmuş köpekler gibi sivillere saldırıp onları katlettiler ki kendilerini göstermeden vuran, onlara karşı kendini göstermeden savunma yapan mücahitleri sindirebilsinler. Bundan dolayı sivillerin tüm yaşam alanlarına saldırdılar. Şu ana kadar iki bine yakın şehit var bunların birçoğu çocuk ve kadınlar.

“Siyonistler korkaktırlar bunu biz Filistin’de görüyoruz”

Şunu da belirtmeliyim ki: Siyonistler korkaktırlar bunu biz Filistin’de görüyoruz. Bu son saldırılarıyla beraber bunu daha iyi gördük. Medyada korku salmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Onlar Gazze’deki sivilleri Gazze sınırına yakın yerlerden havan toplarıyla, uçaklarla, tank toplarıyla hedef alarak vuruyorlar. Mücahitlerin karşısına çıkmaya cesaretleri bile yok. Gazze'de ortaya konan onurlu direnişi gördüler, direnişi aşamayacağını anlayan Siyonistler şu an ateşkes istiyorlar bunu da Sisi yönetimi aracılığıyla yapıyorlar. Fakat ambargonun kalkması, kapıların açılması gibi şartları Hamas haklı olarak ileri sürdü ve ateşkesi bunlar olmadan kabul etmeyeceğini açıkladı. Zaten ambargo kalkmazsa Siyonistler için karlı bir anlaşma olacaktı.



Türkiye’de ve bazı İslam ülkelerinde İsrail mallarına boykot başladı. Türkiye'nin her tarafında İsrail karşıtı gösteriler yapılıyor. Bunlar Gazze’de nasıl karşılanıyor? Direnişe bir nebze de olsa katkı sunuyor mu?
Şunu görmek lazım İsrail mallarına olan boykotlar ciddi etkisi olan bir direniş türüdür. Protesto ve eylemlerinizle bize yalnız olmadığımızı, manen ve madden her zaman yanımızda olduğunuzu gösteriyor. Allah sizlerden razı olsun.

 

Son olarak Gazze halkı Türkiyeli Müslümanlardan ne bekliyor? Gazzeli biri olarak Müslümanlardan istekleriniz nelerdir?

“Sizden yeni Mavi Marmaralar istiyoruz”

Gazze için en önemli şey limanların açılması. Biz sizden yeni Mavi Marmaralar istiyoruz. Boykot direnişinizin devamını istiyoruz. Protesto eylemlerinizle, yardım kampanyalarınızla ve yineliyorum çok önemli Mavi Marmaralarınızla bize ve diğer zulüm altındaki diğer Müslümanlara yardım etmenizi istiyor  ve sizden bunu bekliyoruz. Gücünüz yettiğince bunu yapın ki inşallah direnişlerimiz güçlensin ve Müslümanlar kazansın. Ve unutmayın savaşan sadece İsrail değil Amerika, BM, tüm batılı güçler. Çünkü onların tahammül edemedikleri şey İslam’dır. O yüzden Türkiyeli kardeşlerime şunu yapmalarını tavsiye ediyorum. Ne olur çocuklarınıza, büyüklerinize, kadınlarınıza İslam’a göre şekil alabilecekleri bir eğitim verin. Bu davet çalışmasıdır. Bunu asla terk etmememiz lazım. Bu daveti terk edersek Siyonistler, Amerikalılar ve diğer İslam düşmanları sevinecek ve Allah korusun bizi yeneceklerdir.
 

Bu meseleyi gündemleştirmek için yaptığınız bu röportajdan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum Allah sizden razı olsun. (Hakan Taşkın-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir