• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
İhsanoğlu ülke ekonomisini değerlendirdi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HABER MRK – Ülke ekonomisini değerlendiren yazılı bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, bir yıl içerisinde ödenmesi gereken dış borcun 169.5 milyar dolar olduğu bir tabloda ekonomik başarıdan söz edilemeyeceğini kaydetti.

Türkiye’nin en büyük ekonomik sorunu olan dış borca ve cari açığa değinen İhsanoğlu, “Birkaç hafta önce Sayın Ali Babacan’ın da açıkladığı gibi Türkiye'nin bir seneden az bir süre içerisinde ödemesi gereken kamu ve özel dış borcun toplamı 169.5 milyar dolar. Bunun üzerine bir de cari açığı ekleyerek, toplamda 220-230 milyar dolar arası bir finansman ihtiyacı olduğunu, Sayın Bakan kendisi belirtti. Türkiye’nin istikrarlı bir politik tablo, kararlı ve güçlü ekonomik politikalar ve her zaman altını çizdiğimiz iç huzur ve dışarıda itibara ihtiyacı vardır. Siz herkesle kavgalı olursanız, komşu ülkelerdeki krizleri çözemezseniz, nasıl finans akışını sağlayacaksınız, yatırımı ve yatırımcıyı nasıl çekeceksiniz? Komşu ülkelerle ve Avrupa ile ticari ilişkileri kriz öncesi döneme nasıl döndüreceksiniz? Bunlar bağırıp çağırmakla, toplantıları terk etmekle olmaz. Ne ekonomik gelişimin ne de uluslararası itibarın üslubu bu değildir. ”ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan’ın Merkez Bankası politikasına eleştiri
Başbakan Erdoğan’ın Merkez Bankası ile zıt düşen durumlarını eleştiren İhsanoğlu, “Merkez Bankaları dünyanın her ülkesinde bağımsızlığı tartışılmaz olan kurumlardır. Ancak son dönemde maalesef bizim ülkemizde Başbakan Erdoğan’ın Merkez Bankası’na yönelik ağır sözleri hepimizin malumu. Merkez Bankası faiz politikasında bir takım adımlar atıyor, birileri çıkıp diyor ki “Bu faiz lobisi, bu Merkez Bankası yanlış yapıyor”. Merkez Bankası bünyesinde Türkiye’nin en iyileri olan yüzlerce ekonomist görev yapıyor. Bunun yanı sıra Merkez Bankası’nda Türkiye’de hiç kimse de olmayan veriler bulunuyor. Böyle bir durum da faiz politikasını Türkiye’nin bu alanda en donanımlı kurumu değil de sen mi belirleyeceksin? Bağımsızlığı tartışılmaya bile açılmaması gereken Merkez Bankası ile bile kavga eden bir Cumhurbaşkanı ister misiniz?” değerlendirmesinde bulundu.

12 senedir devletin tepesinde bir kavga olduğunu savunan İhsanoğlu,  “Ufak bir kavga! Ogün sayın cumhurbaşkanı, o dönemin başbakanına tartışma içerisinde anayasa kitapçığını fırlattı. Ekonomi çöktü, herkesin cebindeki 100 liranın 50 lirası buharlaştı. O kadar sakin iki insanda, bu yaşanmış ise, orada öfkeli birini düşünün" dedi.

“Tarım sektörü kan ağlıyor”
Türkiye’nin tarım politikalarını da eleştiren, “Dünyadaki en önemli krizlerden bir tanesi gıda krizidir. Topraklarında her türlü üretim için uygun imkanlara sahip, 3 tarafı denizlerle çevrili, geniş nüfuslu Türkiye'de tarım sektörünün GSYH'daki payının giderek azalıyor. Mukayeseli üstünlüğümüzün bulunduğu gıda, tarım ve hayvancılık gibi sektörlerin finansman erişimleri yok. Tarım sektörü, çiftçi kan ağlıyor” şeklinde konuştu.

“Türkiye’de ortalama eğitim süresi 6.5 yıl”
Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, Türkiye’nin OECD üyesi ülkeler arasındaki konumunun da iyileştirilmesi gerektiğine değinerek, “Çalışan nüfusumuzun ortalama eğitim süresinin 6.5 yıl (Dünyada 137. sıradayız) olduğu bir ortamda, ekonomiye katma değer sağlayacak, bilgi çağında büyümeyi hızlandıracak bir iş gücünün varlığından bahsedebilir miyiz? Türkiye’nin, Ar-GE ve inovasyon esaslı bir üretim kültürü oluşturması gerekiyor. Bugün AR-GE ve inovasyonla ivme yapan, büyüyen ekonomileri görmek için sadece Batı’ya değil Doğu’ya, Yakın Doğu’ya, Uzak Doğu’ya ve Körfeze de bakabilirsiniz. Bilime, ilme gereken önem verilmiyor. Bilgi paylaşımının sınır tanımadığı dünyada biz hala bilgi paylaşımını kısıtlayan, yasaklayan, interneti sınırlayan gericilik örneği sunan bir yaklaşım benimsiyoruz. İnsana, bilgiye ve insan gücünü yetiştirmeye yeterli önem verilmiyor. Türk ekonomisinin verimliliğinin, gelirinin ve rekabet gücünün artmasındaki en önemli bileşen insan gücüdür, buna yatırım yapmak gerekiyor. Bunun yanı sıra, düzenleyici ve vergi alanında reformlar yapılmalı, ölçek ve büyüklükleri ne olursa olsun tüm firmaları OECD standartlarına yaklaştırma hedefiyle hareket edilmelidir” diye konuştu. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir