Siyasi Casusluk Yapmışlar
Eski TEM Müdürü Yurt Atayün ile birlikte 11 kişinin daha tutuklanmasıyla 22 Temmuz operasyonunda cezaevine yollanan polis sayısı 31`e yükseldi.
Mahkeme kararında, resmi belgede sahtecilik yaparak Başbakan ile MİT Müsteşarı da dahil çok sayıda ismi `takma isimlerle` dinleyen çetenin `askeri ve siyasi casusluk` yaptığı vurgulandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, bakanlar, bürokratlar, siyasetçiler, sivil toplum örgütü temsilcileri ile gazetecileri yasadışı dinleyen polislere yönelik başlatılan soruşturmada tutuklu sayısı 31`e yükseldi.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer`in de aralarında bulunduğu 20 polisin ardından önceki gece 11 zanlı daha tutuklandı. İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi İslam Çiçek, açıkladığı kararında, İstanbul eski Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürü Yurt Atayün ile birlikte diğer şüphelilerin `askeri ve siyasi casusluk` yaptığını kaydetti. 115 sayfalık mahkeme tutanağında, zanlıların Başbakan Erdoğan`ın çok sayıda devlet adamıyla yaptığı `gizli kalması gereken` görüşmelerin dinlenip kayıt altına alındığı, bunun ise `casusluk` suçunu oluşturduğu ifade edildi.
METRİS`E GİTTİLER
Tutuklanan 11 isim; Yurt Atayün, Erhan Körtek, Ensar Doğan, Aytekin Koçak, Ali Fuat Altıntaş, Abdulkadir Ağır, Yunusemre Uzunoğlu, Şahin Akdeniz, Serdar Bayraktutan, Muhammed Kaya ve Mehmet Örs`ün `resmi belgede sahtecilik` yaparak dinleme kararı veren mahkemeleri yanılttığını bildiren Hakim Çiçek, paralel emniyetçilerin Metris Cezaevi`ne gönderilme gerekçelerini özetle şu doğrultuda sıraladı:
KRİTİK GÖRÜŞMELER KAYITTA
`Başbakan Erdoğan, `Selam-Tevhid Kudüs Ordusu Örgütü` soruşturması kapsamında hem başmüşaviri Sefer Turan hem de danışmanı Mustafa Varank`ın telefonları üzerinden dinlendi. Çok sayıda yabancı devlet adamıyla yapılan görüşmeler kayıt altına alındı. Başbakan`ın, Varank`ın telefonundan `İsmail` isimli şahıs ve Cübbeli Ahmet Hoca ile görüşmesi de kaydedildi. Ayrıca Varank`ın birçok bakanla yaptığı görüşmeler de dinlendi. Eski AK Parti Milletvekili iş adamı Faruk Koca`nın, Enerji Bakanı Taner Yıldız, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve özel kalemi Edip Ali Yavuz ile konuşmaları kayıt altına alınıp tape dökümü yapıldı. MİT Müsteşarı Fidan` da `Emin` kod adı verilerek dinlendi. Devlet güvenliği açısından önem arz eden birçok görüşme kayıt altına alındı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş danışmanı Furkan Torlak`ın telefonundan, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise danışmanı Adnan Boynukara`nın telefonundan dinlendi.`
BUNLAR TESADÜF OLAMAZ
Yeni Şafak Gazetesi`nde yer alan habere göre, `(Zanlıların) Dinlenen şahısların iletişimine bilinçli olarak müdahale ettiği, bu haliyle bu bilgilerin temini ile siyasal ve askeri casusluk suçunun oluşacağı, zira ülke Başbakanının diğer ülke Cumhurbaşkanları ve Başbakanları ile onlarca dakika görüşmelerinin dinlenmesinin ve kayıt altına alınmasının tesadüf olmayacağı, bu dinlemelerin gerçek kişilerin kimliklerinin mahkemelerden saklanarak yargıyı yanılttıkları, eksik ve yanlış bilgi verilmek suretiyle yapılan dinlemelere amaç dışı kullandıkları, bizzat dinlemeyi yapan kişilerin dinlemelerin içeriği ve hangi amaç için kullanılacağı konusunda bilgilerinin olmayabileceği, ancak sorumluluk noktasında rütbeli görevlilerin ham dinlemelerin hangi kısmının çıkarılıp hangi kısmının çıkarılmayacağına karar verdikleri, bu noktada içeriğe vakıf oldukları anlaşılmaktadır.`
BUGÜN OLSA YİNE YAPARDIK
`Casusluk` soruşturmasında 1. Sulh Ceza Hakimliği`nce serbest bırakılan 38 kişiden bazıları, Çağlayan Adliyesi önünde açıklamalarda bulundu. Şüphelilerden eski İstanbul TEM Şube Müdürü Ömer Köse, `Sıkıntılı bir süreçten geçtik. Yanlış bir işin altına imza atmadık. Bugün olsa yaptıklarımızı tekrar yaparız` diyerek usûlsüz dinleme işlemlerini savundu.
PSİKOLOJİK BASKI İDDİASINA DEVAM
Serbest kalanlardan Gaffur Ataç, `psikolojik baskı gördüklerini` iddia ederken, Kürşat Durmuş ise `İfademi ben de veremedim. Verilmeyecek hesabımız yok` dedi. `Pişmiş tavuğun başına gelmeyen her şey neredeyse bizim başımıza geldi` diyen Kazım Aksoy ise yine de huzurlu ve mutlu olduğunu kaydetti. Şüpheli polislerin avukatlarından Kemal Şimşek, 11 zanlıya ilişkin tutuklama kararına itiraz edeceklerini söyledi. Öte yandan, haklarında tutuklama kararı verilen 11 kişi, çevik kuvvet otobüsüyle Metris Cezaevi`ne gönderildi. Çağlayan Adliyesi önünde toplanan şüpheli yakınları uzun süre alkış tuttu ve ıslık çaldı.
BU 8 İSİM DE TUTUKLANABİLİR
Şüpheli avukatlarının sorgu sürecini sabote etme girişimleri sonucu 17 kişi, `ifadelerinin alınmaması nedeniyle` serbest bırakıldı. Fakat Hakim İslam Çiçek, bu 17 kişiden 8`i hakkındaki delillerin `tutuklanmaları için yeterli olduğuna` dikkat çekti. Şüpheliler Erkan Ünal, Selman Yuyucu, Ramazan Bolat, Ömer Köse, Osman Özgür Açıkgöz, Oğuzhan Ceylan, Kazım Aksoy ve Gaffur Ataç`ın, `devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme` ve `resmi belgede sahtecilik` suçlarını işledikleri yönünde haklarında dosyada yeterli delil bulunduğu belirtilen kararda, bu şüphelilerin hakimlikçe sorgulamaları yapılmadığı için serbest bırakıldığı aktarıldı.
YURTDIŞI ONLARA YASAK
Kararda, 8 şüpheli hakkında bu nedenle `yurtdışına çıkış yasağı` konulmasına karar verildiği de vurgulandı. Verilen karar ışığında, 8 kişinin mahkemeye çağrılarak ifadeleri sonrası tutuklanma ihtimali ağırlık kazandı. 17 kişiden kalan 9`u ise büyük bir ihtimalle ilk savunmalarının ardından tutuksuz yargılanacak. Gelinen noktada, haklarında gözaltı kararı bulunan 115 polisin 31`i tutuklanarak cezaevine gönderildi.
MAHKEMEYE PARALEL DİRENÇ
Karar metninde sorgu sürecinde yaşadığı sıkıntılara yer veren Hakim İslam Çiçek, tüm iyi niyet çabalarına rağmen avukatların savunma yaptırmama konusunda sorgu hakimliğine direnç gösterdiğini belirtti. Sorgunun gereksiz uzaması için her türlü yolun denendiği ve taleplerin hakimlikçe sabırlı bir şekilde karşılandığı belirtilen kararda, `şüpheli avukatlarının 100 klasörün üzerindeki dosyalardan sürekli sayfalar dolusu delil ve belge istedikleri, bu taleplerinin dahi iyi niyet kuralları içerisinde değerlendirilemeyeceği, müdafilerin sorguyu uzatmaları konusunda fikir birliği içerisinde hareket ettikleri` kaydedildi.
yenişafak