ABD Erdoğan Dönemine Hazırlanıyor
Türkiye bölgedeki vazgeçilmez rolünü koruyor. Washington kulislerinde ise Erdoğanın Çankayaya çıkmasının ardından muhtemel siyasi oluşumlar konuşuluyor.
Amerika Birleşik Devletleri`nin önde gelen araştırma merkezlerinden Washington Institute`da kıdemli uzman, Ankara eski Büyükelçisi James Jeffrey, 10 Ağustos’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerini Erdoğan’ın kazanacağından emin. Jeffrey ‘İlk turda kazanmazsa ikinci turda kazanmasını kesin bekliyoruz` dedi.
Aslında Washington`da birçok uzman Erdoğan’ın adaylığını koyması ile seçimlerin sonucunun belli olduğuna inanıyor. Bu uzmanlardan biri de Dr. Joshua Walker. German Marshall Fund`da araştırmacı ve APCO Forum`daki Küresel Programın Başkanı olan Walker ‘Herkes Erdoğan cumhurbaşkanı olacak gözüyle bakıyor ve kimse süreci yakından takip etmiyor. Yerel seçimler çok daha yakından takip ediliyordu. Birçok tartışma, panel düzenlenmişti Washington`da. O yüzden bu tarz önemli konuların gündemde olmaması dikkat çekici` dedi.
Amerika`da yaşayan Türklerin endişesi ise oyların güvenliği. Türklerin yoğun olarak yaşadığı Amerika, Almanya ve diğer ülkelerdeki sandıkların Türkiye`ye güvenli bir şekilde ulaştırılması için çalışmalar aylar önce başladı. Washington`daki Cumhuriyet Halk Partisi Temsilcisi Yurter Özcan sandıklar ile birlikte parti temsilcilerinin Türkiye`ye uçup oyların güvenli bir şekilde ulaştığını kendilerinin bizzat kontrol edeceğini söyledi.
Amerikalılar oy güvenliği konusunda pek endişeli değil. Ancak Joshua Walker daha temkinli konuşarak, “Mutlaka bazı aksaklıklar olacak ancak bu sistemin kendisinden mi başka sebeplerden mi kaynaklanacak? Kim bunu gözetliyor olacak? Bu bizim için yeni bir alan ve ne gibi konuların karşımıza çıkacağını bilmiyoruz” dedi.
Ortadoğu endişesi
Washington, Türkiye`deki seçimlerden ziyade Ortadoğu`da yaşanan gelişmelere odaklanmış durumda. Bu alanda da Türkiye Amerika için vazgeçilmez bir partner.
Amerika`da merak edilen nokta, seçimlerin ardından Türkiye`nin Ortadoğu politikasının değişip değişmeyeceği. Walker bu noktaya dikkat çekti ve “Türkiye`nin iç politikasındaki gelişmelerin dış politikayı ilginç bir şekilde etkileme imkânı var. O yüzden cumhurbaşkanlığı kampanyasının ardından Erdoğan`ın cumhurbaşkanı olarak göreve gelmesi ile Washington`un beklemediği bazı değişiklikler olabilir” dedi.
İsrail`in “Koruma Hattı” operasyonunun Erdoğan tarafından çok sert dille eleştirilmesi Washington`da huzursuzluk yarattı. Kulislerde her ne kadar Erdoğan eleştirilse de, resmi kaynaklar Türkiye`nin önemine değinmeye devam ediyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, 24 Temmuz`daki basın toplantısında “Türkiye`nin oynaması gereken bir rol var ve bu tarz yorumların Türkiye`nin üstleneceği pozisyonu zorlaştırdığını kendilerine ilettik ancak onların Hamas ile ilişkisi var. Yani onlar, bizim gerçekleştiremediğimiz bazı görüşmeleri gerçekleştirebiliyorlar. O yüzden Dışişleri Bakanı’nın bölgede kilit bir rolü bulunmakta” dedi.
Eski Büyükelçi Jeffrey ise Erdoğan`ın açıklamalarına çok şaşırmadığını belirterek, “Erdoğan`ın daha önce de sert kelimeler kullandığını duyduk. Sivillerin öldürülmesi konusunda İsrail`i suçluyor ve Hamas`ın tarafını tutuyor. Amerika ise ateşkes istiyor. Benim anlayışıma göre Türkiye`nin bakış açısı Hamas`ın daha fazla talepte bulunması gerektiği yönünde ve bunun olacağını hiç zannetmiyorum” dedi.
"İletişim kanalları işliyor"
Erdoğan`ın Başkan Barack Obama ile uzun zamandır telefonda görüşmemiş olması ise Washington`da çok büyütülmeyen bir konu.Türkiye ve Amerika arasında bir çok iletişim kanalı olduğu ve bunların çok yoğun bir şekilde kullanıldığı genel kanıyı oluşturuyor.
Diğer bir merak konusu da Erdoğan`ın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda Adalet ve Kalkınma Partisi ile olan ilişkisinin hangi boyutta olacağı. Rusya`da yaşanan Putin-Medvedev arasındaki ilişkinin bir benzerinin de Türkiye`de görülebileceği tartışılıyor. American University`de Ortadoğu uzmanı Prof. Edmund Ghareeb Erdoğan`ın AK Parti ile kendisi arasındaki mesafeyi koruyup koruyamaması konusunda endişeli. Ghareeb “Birçok insan için Erdoğan ve parti birbirinden ayırt edilemez hale geldi. Partinin bir sonraki lideri, cumhurbaşkanının arzu ettiğinden daha farklı bir siyaset izleme yeteneğine ve otoritesine sahip olabilecek mi?”
Bu sorunun cevabı seçimler sonrasında en çok tartışılan konulardan biri olacak. Amerika ise, Türkiye`deki cumhurbaşkanlığı seçimlerini büyük bir merak ile izlemeye devam ediyor. Ancak hangi aday kazanırsa kazansın, Türkiye ABD için vazgeçilmez bir partner olmaya devam edecek.
DW